‘Kadın Cinayetlerini Acil Önle’ kampanyası İzmir startını verdi

  • 17:15 6 Ekim 2019
  • Güncel
İZMİR - Kadınlar Birlikte Güçlü’nün, ‘Kadın Cinayetlerini Acil Önle’ şiarıyla başlattığı Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da son bulacak kampanyanın İzmir startını verdi.
 
Kadınlar Birlikte Güçlü’nün, ‘Kadın Cinayetlerini Acil Önle’ şiarıyla başlattığı Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da son bulacak kampanyanın İzmir startı Karşıyaka İzban Durağı önünde yapılan açıklamayla verildi. Açıklama öncesi 10 dakika oturma eylemi yapan kadınlar, ‘bağır bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun’, ‘erkek vuruyor devlet koruyor’, ‘öz savunma haktır yargılanamaz’, ‘katledilen kadınlar isyanımızdır’ sloganları attı. Açıklamayı kadınlar adına Pınar Usta okurken, kadınlara çevredeki yurttaşlarda yoğun destek verdi.
 
‘ATK raporu bir günde çıkabilir mi?’
 
Ankara’da AKP’li milletvekili Şirin Ünal’ın silahıyla intihar ettiği iddia edilen Nadira Kadirova’nın Adli Tıp Raporunun bir günde çıkarılarak cenazenin hemen Özbekistan’a gönderildiğini söyleyen Pınar, ailesi ve arkadaşlarının Nadira’nın cinsel tacize maruz kaldığı şeklindeki beyanlarını emniyette dinleyen olmadığını belirtti. Pınar, “Yetmedi 19 yaşındaki Melike Demirci eşi tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Daha dün Ceren Damar’ın katili “iyi hal indirimi alırım” düşüncesiyle hocasının kendisiyle ilişki istediği iftirasını attı, çünkü bunun mahkemelerde işe yaradığını biliyordu. Nitekim aynı gün İzmir’de bir mahkeme boşanmaya çalıştığı kocası tarafından bıçaklanan ve “beni öldürmek için yaptı” diyen bir kadına, “Seni öldürmek istediyse bıçak neden derine girmedi?” diye sormaya cüret etti. Sonra da adamı tahliye etti” dedi.
 
‘Kadın mücadelesinin de tarihi bir derinliği var’
 
Kadına yönelik şiddet kadar, buna karşı isyanın da bir tarihi olduğunu söyleyen Pınar, “Bu mücadeleyi bugün, bu ülkede, verirken başvuracak mekanizma bulamıyor, karakollarda ilgisizlikle karşılaşıyor, sığınaklarda şiddet uygulayan kocalarla barıştırılmaya çalışılıyor, “boşanmayın” sözleri duyuyoruz. Öyle ki, pek çoğumuz, sosyal medyada sesini duyurmazsa, aldığı ölüm tehditleri, maruz kaldığı sürekli şiddet yetkililer tarafından dikkate alınmaz halde. Kadınların öldürülmeden önce sesini duymak, cinayete varmadan erkek şiddetine engel olmak ise mümkün! Yeter ki buna dair bir toplumsal ve siyasi irade, buna yönelik politikalar olsun. Bugüne kadar hiçbir kazanımımız bize altın tepsiyle sunulmadı; hepsinin ardında on yılların kadın mücadelesi var” dedi.
 
‘Kadın cinayetleri önlenebilir’
 
Katledilen kadınların yaşları, nerede yaşadıkları, ne iş yaptıkları, anadilleri, hayat tarzlar,kimlikleri değişirken hikayelerinin birbirine benzediğini söyleyen Pınar, hepsinin en büyük ortak noktasının erkeklerin öldürmeyi kendinde hak görmesi ve cinayetlerin önlenebilecek olmaları olduğunu belirtti. Kampanya boyunca farklı şekillerde erkek şiddetinin nasıl önlenebileceğini anlatmaya çalışacaklarını söyleyen Pınar, “İddia ediyoruz: İstanbul Sözleşmesi ve 6284 etkin bir şekilde uygulanırsa, yeterli sığınak, kadın danışma/dayanışma merkezi ve tecavüz kriz merkezi açılırsa, toplumsal cinsiyet eşitliği tanınır ve politika metinlerinden çıkarmaktan vazgeçilirse, kadınların ekonomik hakları güvence altına alınır ve sosyal politikalar aileye bağlı olmayan çıkarılırsa, toplumda da şiddeti “karı-koca arasına karışılmaz” diyerek yok saymak yerine müdahale etme yaklaşımı yaygınlık kazanırsa kadın cinayetleri önlenir” diye belirtti.
 
Kadın cinayetlerinin kadın dayanışmasıyla son bulacağı vurgulanan açıklama slogan ve alkışlarla son buldu.