ANKARA - Gar katliamının 4’üncü yılında Karşıyaka mezarlığında bir araya gelen kitle katliamda yaşamını yitirenleri andı.  Burada konuşan 10 Ekim-Der başkanı Mehtap Coşkun, “Çocuklarımıza bildiğimiz şeyi öğreteceğiz. Biz kötülük bilmiyoruz, barıştan başka dil tanımıyoruz. Bedel ödeyenler olarak biz hep kazananlar olacağız” dedi.

 

Ankara Gar Meydanı’nda Barış ve Demokrasi mitingine yönelik DAİŞ'in bombalı saldırısında 103 insanın hayatını kaybettiği Ankara Gar katliamının 4'üncü yıl dönümü kapsamında hayatını kaybedenler için Karşıyaka mezarlığında anma gerçekleştirildi. Anmaya, hayatını kaybedenlerin yakınları,  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekilleri Kemal Bülbül, Mehmet Rüştü Tiryaki’nin yansıra birçok STK temsilcileri katıldı. Anma bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından katılımcılar ardına 10 Ekim- Der üyesi Özgür Topçu ortak basın açıklamasını okudu.

 

‘Karanlık güçler harekete geçti’

 

Acılarının, öfkelerinin kardeşlerine olan hasretlerinin artarak devam ettiğini söyleyen Özgür, 2015 yılında Türkiye’de yaşanılan siyasi ve toplumsal olayları anımsatarak, “Suriye ve Ortadoğu’daki gelişmelerle birlikte, ülkemizdeki şiddetin tırmandırıldığı bir dönemde bir takım karanlık güçler harekete geçti.  7 Haziran seçiminin hemen öncesinde, 5 Haziran Diyarbakır’da düzenlenen HDP seçim mitingine yapılan saldırılar sonucunda 5 yurttaşımız hayatını kaybederken, 400’ün üzerinde yurttaşımızda yaralanmıştır.  Akabinde 7 Haziran seçim sonucunda AKP, 13 yıl sonra ilk kez tek başına iktidar olmak için yeterli milletvekili sayısına ulaşamadı.  32 gün süren “istikşafi” görüşmelerden sonuç çıkmayınca 26 Ağustos’ta kurulan seçim Hükümeti 1 Kasım’da erken seçim yapılmasına karar verdi.  Bu arada 20 Temmuz günü Surç’ta Kobani’ye yardım götürmek için toplanan sosyalist gençlere yönelik canlı bomba saldırısında 33 gencimiz katledildi, 104 gencimiz ise yaralandı” dedi.  

 

‘Acılarımızdan oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz’

 

2015 yılında gerçekleşen bombalı saldırının yapıldığı kitlesel etkinliklerin tamamı kamu kurumları tarafından bilindiğini ve izin süreçleri tamamlanan faaliyetler olduğunu belirten Özgür, “ Devletin ihmali olduğu ve gerekli tedbirleri almadığı aşikardır. Bu tutuma mahkeme süreçlerinde de tanıklık ettik. Devletin onca ihmali olduğu ve mahkeme tutanaklarına da yansıdığı halde hiçbir kamu görevlisinin yargı önüne çıkartılmaması manidardır. Bilinmelidir ki; insanlığa karşı işlenen bu suçların faillerini gizleyenler, bu suçların ortağıdır. İktidarını korumak için toplumu kaos ve şiddet sarmalına götürenleri asla unutmayacağız. Kardeşlerimizin hayatlarından, bizlerin acılarından oy devşirenleri asla affetmeyeceğiz” diye konuştu.

 

‘Üzerimize oturmuş olan kirli toprağa karşı meydanlardayız’

 

Açıklamanın ardından kısa bir konuşma yapan 10 Ekim- Der yöneticisi İshan Seyhan, “10 Ekim üzerinden 48 ay geçti. Buraya gelince buruk bir hüzün hissediyoruz. 48 aydır halen çocuklarımızın olacağı anıtın önüne karanfil bırakıyoruz. Halen acılarımız devam ediyor. Ülkenin her yerinde anma yapıyoruz bu 4 yıllık süreçte evlerinden çıkmayan binlerce aile var. Kamuoyunun duyarsızlığını yargı sistemini biliyoruz ve diyoruz ki, biz katileri tanıyoruz, barış söyleminden vazgeçmeyeceğiz. Kaybettiğimiz 103 arkadaşımızın aileleri olarak dayanışma içerisindeyiz. Bin 48 ay geçse de barış demeye devam edeceğiz ve barış söylemini büyüteceğiz. 4 yıl oldu o ateş halan yanıyor, ülkenin her yerinde anma yapıyoruz. Üzerimize oturmuş olan kirli toprağa karşı meydanlarda olacağız” şeklinde konuştu.

 

‘İktidar olamayacağını anlayanlar katledilen arkadaşlarımızın sebebidir’

 

Açıklamanın ardında, 10 Ekim’de yaşamını kaybeden İdil Güney’in mezarını ziyaret eden kitle kırmızı karanfil bıraktı. Ardından  yaşamını yitiren Korkmaz Tedik’in mezarı başında bir araya gelen kitle burada da kırmızı karanfil bıraktı.   Burada konuşan EMEK Partisi Genel Başkanı Şükran Doğan kısa bir konuşma yaptı.  4 yılın sonunda yine burada olduklarını söyleyen Şükran, “ Geçen kaç yılda bir yandan onların eksikliklerini hissederken,  aynı zamanda bayraklarını taşımaya çalıştık. İktidar olmayacağını anlayanlar bugün aramızda olmayan arkadaşlarımızın sebebidir.  4 yıl önce Suriye kan gölüne döndü, Kullanışlı olmayan İŞİD çöp sepetinde bekletildi.   Biz diyoruz ki;  umut bizim elimizde barışı kazanana kadar emekçilerin hakkını allana kadar, Kürt halkının istediğini gerçekleştirinceye dek, bayraklarımızı yükseltmeye devam edeceğiz” ifadelerinde bulundu.

 

‘Hiçbir bomba mücadelemizi bitirmedi’

 

 Kitle ardından yaşamını kaybeden Ali Kitapçı’nın mezarını ziyaret etti.  Burada konuşan Şamil Parlak, “Ali hayatı boyunca iktidarların katliamdan beslendiğini söylerdi.   Katiller sandılar ki, katledersek halkların mücadelesini susturabiliriz.   Devlet zannetti ki, Ali’yi öldürürsek, devrimci anarşsit mücadelesini bitirebiliriz. Devlet tarih boyunca bu mücadeleyi bitirecek bir bomba yapamadı.  Hiçbir bomba yoldaşlarımızın mücadelesini bitirmedi.  O iki bombanın fitilini çeken aynı ellerdir.  Bizim mücadelemizden korkuyorlar, Katliamın 4’üncü yılında yine sözümüzü yeniliyoruz, mücadelemiz bitmeyecek” diye belirtti.

 

Sözü alan Emel Kitapçı ise, “  Yargı önüne çıkana kadar mücadele da edicek.23 Haziran da birleşerek güçlerimizi bir araya getirerek bu iktidara cevabımızı verdik. Kara, yağmura soğuğa karşı her türlü zulme alışkın ailem 4 yılında burada olduğunuz için mutluyuz. Bizlerin ve yaşamını yitiren yoldaşlarımızın mücadelesi her zaman devam edecek” ifadelerini kullandı.

 

‘Kötülük bilmiyoruz, barıştan başka dil tanımıyoruz’

 

Kitle ardından yaşamını yitiren Uygar Coşku’nun mezarını ziyaret etti.  Burada konuşan Mehtap Coşkun, “Burada akrabalarım yok sizler varsınız. Bugün buraya, sarp ilkokula başladı. 3 haftadır kullandığı ilk kalemini babasına bırakacak. Burada amacımız acılarımızla gündem olmak istemedik, mağdur aile kavramını kullansınlar istemedik. Sarp bugün buraya, kendi küçük dünyasında mücadele veriyorsa 4 yıldır, şunu göstermek istiyoruz. Biz yaşamaya nefes almaya devam ediyoruz. Asla ölümü kutsayan tarafta olmayacağız. Bugün 1043 insanı anarken, batısın önemli olduğunu vurgulamak için buradayız. Onların nezdinde mücadelemiz daha büyük. Mücadele bizim azminiz ve adalet ve barış talebinizle şekillendi. Çocuklarımıza bildiğimiz şeyi öğreteceğiz. Biz kötülük bilmiyoruz, barıştan başka dil tanımıyoruz. Bedel ödeyenler olarak biz hep kazananlar olacağız” şeklinde konuştu.

 

Kitle son olarak 10 Ekim’de yaşamını yitiren Bülent Çıldır’ın mezarını ziyaret ederek mezarlığa kırmızı karanfil bıraktı.

 

Anma, “ Gün gelecek devran dönecek katiler halka hesap verecek’ ‘ 10 Ekim’i unutma unutturma ‘ sloganları atılarak son erdi.