Demokrasi Nöbeti 47’nci gününde: Ellerinizi halkın iradesinden çekin

  • 14:53 4 Ekim 2019
  • Güncel
VAN - HDP’li üç büyükşehir belediyesine atanan kayyımlara karşı 47’nci gününde de devam eden Demokrasi Nöbeti’nde konuşan Tüm Bel-Sen MYK üyesi Satı Burunucu, “Ellerinizi halkın iradesinden, gençlerden, kadınlardan, emekçilerden çekin. Demokrasi mücadelesinde yan yana, omuz omuza olacağız” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasının ardından başlatılan Demokrasi Nöbeti, Van’da 47’nci gününde gerçekleştirildi. HDP İpekyolu ilçe binası önünde devam eden Demokrasi Nöbeti’ne bugün Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Genel Kadın Meclisi üyeleri de katıldı. Ayrıca HDP Milletvekilleri Murat Sarısaç, Muazzez Orhan, yerine kayyım atanan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Mustafa Avcı, HDP’li ilçe belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri, Van Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve çok sayıda yurttaşın da katıldığı nöbette “Kayyım idaresi değil, halk iradesi” yazılı pankart açıldı.
 
‘Umudumuz demokrasi güçlerinin dayanışmasıdır’
 
İlk olarak konuşan DBP Van İl Eşbaşkanı Kava Ökkeş kayyım politikalarına karşı sonuna kadar mücadele edeceklerini belirterek şöyle konuştu: “Kayyım atamalarına karşı 47 gündür direnişteyiz. Bugüne kadar faşizmin halklara ve toplumlara hiçbir faydası olmamıştır ve olmayacaktır. Bizim umudumuz demokratik güçlerin yürütmüş olduğu mücadele ve verdikleri dayanışmadır. Ancak bizim örgütlü dayanışmamız faşizmi yenebilir. Ortadoğu’da Türkiye bir rol ve misyon sahibi olmak istiyorsa sayın Öcalan’ın son mesajını iyi okumalı ve ona göre barış dili geliştirilmelidir. Bizler faşizm karşısında hiçbir zaman boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz.”
 
‘Özgür ve kardeşçe yaşamak istiyoruz’
 
TÜM BEL-SEN Kadın Meclisi adına konuşan Nazife Bayrak Tosu da, kayyım atamalarının kabul edilir bir tarafının olmadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Kayyım atamalarını protesto ediyoruz. On binlerce insanın oylarıyla seçtiği temsilcilerine kayyım atamasını doğru bulmuyoruz. Her gün kadınların öldürüldüğü ve sadece eylül ayında 53 kadının katledildiği bir süreçte, burada bu kadın kazanımlarının olması ve kadın politikalarının yürütülüyor olması hakikaten çok sevindirici bir durumdur. Eşbaşkanlık sistemi ile kadınların yönetimlerde yer alması ve kendini ifade etmesi kadın belediyeciliğin uygulanması çok sevindirici bir durumdur. Bunu hem yapılan çalışmalarda hem de Tüm Bel-Sen’in yapmış olduğu toplu sözleşmelerde eşit bir şekilde uygulayacağız. Halkın iradesinin gasp edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Değerli şairin dediği gibi bizler bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçe yaşamak istiyoruz. Bu vatan bizim, bu memleket bizim. Bir an önce bu hukuksuz uygulamanın son bulmasını ve halkın iradesi ile seçilmiş olan seçilmişlerin görevlerine derhal iade edilmesini talep ediyoruz.”
 
‘Kayyım demokrasiye yapılmış bir darbedir’
 
Tüm Bel-Sen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Satı Burunucu ise, “Kayyım halk iradesine ve demokrasiye yapılmış bir darbedir ve bizler demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz” dedi. Van Büyükşehir Belediyesine kayyım atandıktan sonra ilk olarak arkadaşlarının açığa alındığını, sendika başkanı ve üyelerinin gözaltına alındığını ifade eden Satı, “Burada halkın iradesi gasp edilmişken, bu kadar kolluk güçleri arasında bir meydana sıkıştırılarak basın açıklaması yapmamız güzellikle yönetemeyenin, baskıyla, zorla, şiddetle yönetenin korkusunun ifadesidir” diye konuştu.
 
‘Ellerinizi halkın iradesinden çekin’
 
“Nasıl 31 Mart’ta bir kez daha Diyarbakır’dan Van’a, İstanbul’dan Ankara’ya tek adam yönetimine demokrasiyi savunduysak ve bunu gerilettiysek, bundan sonraki süreçte de örgütlü mücadele ile dayanışma ile yine kazanacağız, yine koruyacağız” diyen Satı, konuşmasına şöyle devam etti: “Emekçiler, yoksul, işsiz kadınlar her gün sokakta cinayetle öldürülüyor, çocuklar istismar ediliyor. Ama hükümet bütün seçilmişleri görevden alarak halkın iradesini gasp ederek kayyımlarla yönetmeye çalışıyor. Operasyonları konuşuyor. O yüzden ellerinizi halkın iradesinden, gençlerden, kadınlardan, emekçilerden çekin. Bizim emekçilerin, kadınların, gençlerin ve halkların eşit, özgür ve kardeşçe yaşamasındaki engelleri kaldırın. Yasaklayabiliyorsanız bu engelleri yasaklayın. Tüm Bel-Sen olarak belediye emekçilerine, sendikal örgütlülüğümüze yönelik saldırılarına nasıl karşı çıkıyorsak, halkın irade gaspına karşı da yine öyle sahip çıkacağız. Demokrasi mücadelesinde sizinle yan yana omuz omuza olacağız. Çünkü bu darbe çütün Türkiye halkların iradesine yöneliktir. Biz bunu böyle okuyoruz ve nefesimizi, soluğumuzu ve dayanışmamızı buna göre ayarlıyoruz.”
 
Yapılan konuşmaların ardından kitle oturma eylemine geçti. Oturma eylemi “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Dünya yerinde oynar kadınlar özgür olsa” sloganları ile son buldu.