HDP’li vekiller, İzmir’deki kadınlarla bir araya geldi
- 15:01 29 Eylül 2019
- Güncel
İZMİR - HDP Kadın Meclisi, birçok kesimden kadınlarla bir araya geldi. Buluşmada, kayyım atanan belediyelerdeki eşbaşkanların göreve iadesi için imza kampanyasına çağrıda bulunulurken, AKP Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde çalışan Nadira Kadirova'nın şüpheli şekilde yaşamını yitirmesine dikkat çekildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi Konak Maydanoz Kafe’de düzenlediği kahvaltıda birçok kesimden kadınlarla bir araya gelerek güncel konuları değerlendirdi. Barış Anneleri, CHP Kadın Kolları, Çağdaş Hukukçular Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Platformu, Alevi dernekleri temsilcileri, kadın kurumları ve çok sayıda partilinin katıldığı kahvaltıda HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay, Şevin Coşkun, Ayşe Sürücü de bulundu. Kahvaltıda eşbaşkanlık görevinden alınan kadınların görevlerine geri dönmesi için imza kampanyasına destek çağrısı da yapıldı.
‘Eşbaşkanlık mor çizgimizdir’
Kahvaltıda söz alan HDP Muş Milletvekili Şevin Coşkun İzmir’de devam eden Demokrasi Nöbeti’ne çağrıda bulunarak kayyım atanan Diyarbakır, Van ve Mardin belediye eşbaşkanlarının görevlerine iadesi için imza kampanyasına katılmalarını istedi. HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ise Kürtçe yaptığı konuşmasında iktidarın kadın kazanımlarına eşbaşkanlık sistemine karşı düşmanca yaklaştığını belirterek, “Biz eşbaşkanlığı her yerde ve her alanda gerçekleştirmek istiyoruz ve kadınları esas alıyoruz. Bu faşist uygulamalarını, her zaman önce kadınlar üzerinde gerçekleştiriyorlar. Van Büyükşehir Alo Şiddet hattını kapattılar. Kadınların sosyolojik çalışmalarını yapabildiği alanlar kapatıldı. Onlar istiyor ki kadınlar dört duvar arasında hapis kalsın ama biz şimdiye kadar faşist devlete karşı mücadelemizi verdik ve vereceğiz. Eşbaşkanlık bizim mor çizgimizdir” dedi.
‘Tecrit çabası sonuç vermeyecek’
Buluşmada gündemi değerlendiren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise, son 4 yıldır HDP’ye dönük baskıların artmasına rağmen direndiklerini belirterek HDP’nin bu süreçte en önemli desteği kadınlardan aldığını söyledi. İzmir’de Amed, Van ve Mardin belediyelerine dönük kayyımlara karşı demokrasi için tuttukları nöbette polis ablukasıyla HDP’nin kadınlarla, işçilerle, gençlerle bağının koparılmak istendiğini söyleyen Serpil, şunları dile getirdi: “Bu tecrit etme çabası hiçbir zaman fayda vermediği gibi bugün de fayda vermeyecektir. Bu yüzden her geçen gün daha saldırgan, partimizi kriminalize eden, çamur atan yaklaşımlarla saldırıyorlar. Bu sadece bize yapılan bir kirli süreç değil, Türkiye’nin değişimine yönelik kirli politikalardır. Çünkü erkek egemen bir düzenin boyunduruğu altında inim inim inleyen bir toplum var. Buna karşı başta kadınlar olmak üzere herkes, yeni bir yaşamı istiyor. Bunun için de partimizin programı, eşbaşkanlık sistemimiz son derece kabul gören ve desteklenen bir durumda. Bütün saldırılar bu bağı koparmak için yapılıyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra daha cesur adımlar atmak zorundayız. Faşizme karşı daha atak bir mücadele hepimizin görevi.”
‘Figen yargılanan değil yargılayan oldu’
HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın her yargılamasında yargılayan olduğunu söyleyen Serpil, Figen’in son duruşmasında kadınları siyasetten ve hayatın her alanından koparmaya çalışanları yargıladığını belirtti. Serpil, “Ne Figen ne Sebahat ne de kadınlar yılar. Bütün bu tablo karşısında direnenler, sokaklarda direnenler son sözü söyleyecek olanlardır. Önümüzdeki yakın günlerde bu son söz söylenecek ve AKP-MHP faşist iktidarı çöpe atılacaktır. Kendi içlerinde birbirini yiyorlar ve çözülme yaşıyorlar” dedi.
‘Nadira’nın ölümü araştırılmalı’
AKP Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde çalışan Nadira Kadirova'nın şüpheli bir şekilde milletvekilinin silahıyla yaşamını yitirmesinin araştırılmadan ülkesine gönderildiğini söyleyen Serpil, şöyle konuştu: “AKP vekilinin evinde bir kadın ev işçisi, vekilin silahıyla yaşamına son verebiliyor ve bu şeffaf bir şekilde tartışılamıyor. Araştırılmadan, bağımsız kurumlar tarafından tespit edilmeden ülkesine gönderiliyorsa bu ülkede kimse için adalet yok demektir. Gerçekten ne yaşandı, taciz edildiğine dair iddialar var, bu iddialar araştırıldı mı? Nitekim bu kadın cinayetlerinin, taciz, tecavüz, şiddetin saklı kaldığını biliyoruz. Bir de bunun içine AKP iktidarı girdiği zaman kafamızda daha da soru işaretleri olabiliyor. Her gün kadın cinayetleri ile sarsılıyoruz. Hepimizin görevi bunu önlemek. Daha çok çaba sarf etmeliyiz. Bu kadının ölümünün aydınlatılması hepimizin görevi olmalı.”
Kahvaltı, konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam etti.