MERSİN - Kadın Emeği Kolektifi’nin gerçekleştirdiği 11’inci yaz kampına ilişkin konuşan üyelerden Hilal, kadınlara dayatılan her türlü sömürü ve baskıya karşı kadın dayanışmasının önemine dikkat çekerken, kadınlara kolektif etrafında örgütlenme ve sorunlara birlikte çözüm olma çağrısında bulundu.

 

Kadın Emeği Kolektifi tarafından 11’incisi düzenlenen ve 27 Eylül Cuma günü başlayan yaz kampı bugün sona eriyor.  “Feminist mücadele ile haklarımıza sahip çıkıyoruz” şiarıyla gerçekleşen yaz kampına ülkenin birçok yerinden çok sayıda kadının katıldı. Kamp, “Feminist hareket ve siyasal durum değerlendirmesi”, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Tranfeminizm:  Başka bir feminizm mümkün”, “Bedenimiz biziz”, “Kolektif kadın fotoğrafçılar ilkyardım”, “ Ekodirenişler ve feminizm” ve “ Feminist Güzergah- Örgütlenme”  konularında atölyelerle devam etti. 

 

Kadınlara örgütlenme çağrısı

 

Kampın nasıl geçtiğine ilişkin konuşan Kadın Emeği Kolektifi üyesi Hilal, Kampa ülkenin birçok yerinden çok sayıda kadının geldiğini kaydetti. Kamp boyunca kadına yönelik her türlü sömürü ve baskının çözümüne ilişkin atölyeler düzenlediklerini söyleyen Hilal, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili ve kadın hakları savunucusu Tülay Hatimoğulları ile Avukat Didem Işın Mordeniz’in sunumlarıyla sağladığı katkıya dikkat çekti. Hilal, kadınlara dayatılan her türlü sömürü ve baskıya karşı kadınların dayanışma içinde olmasının gerekliliği üzerinde durarak, kadınları kolektif etrafında örgütlenmeye çağırdı. 

 

'Kadına yönelik saldırılar arttı'

 

Kadına yönelik saldırıların arttığı böylesi bir dönemde gerçekleştirdikleri yaz kampının değerli olduğunu vurgulayan Hilal, “Burada devletten, erkten ve çok şeyden bağımsız olarak örgütlenme çalışması gerçekleştiriyoruz. Kampımızın asıl amacı kadın mücadelesine ve kadına yönelik sömürü ve baskılara dikkat çekmek. İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanun ve daha birçok konu üzerinde tartışmalar düzenledik” sözlerini kullandı. 

 

'İstediğimiz yaşanlara dur diyebilmektir'

 

Erkek şiddetinin yanı sıra devletin de yılardır kadınların tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiği haklarını almaya çalıştığı bir dönemden geçtiklerini söyleyen Hilal, “Burada temel hedefimiz dayatılan baskı ve sömürüye karşı bizler ‘haklarımızdan vazgeçmiyoruz’ diyebilmek ve bir arada olabilmeyi sağlamak. Çünkü inanıyoruz ki kadınlar bir araya gelirse her türlü güçlüğün üstesinden gelebilir. İstanbul Sözleşmesi v 6284 sayılı kanun üzerine başlattığımız atölyede istediğimiz şey kadına yönelik şiddeti gözler önüne sermek ve yaşananlara dur diyebilmektir” şeklinde konuştu. 

 

'Bu motivasyonla devam edeceğiz'

 

Kampa birçok ilden katılan çok sayıda kadınla birlikte yerel sorunları ve çözüm arayışları üzerinden paylaşım ve değerlendirmelerde bulunduklarını ifade eden Hilal, “Birçok yerde olduğu gibi Kaz Dağları da kapitalist sömürünün hedefinde. Kampımız süresince ekolojiye dönük saldırılara yönelik çözüm çalışmalarımız ve tartışmalarımız olacaktır. Her kamp bitişinde olduğu gibi yine motivasyonumuz yüksek ve güçlü bir şekilde buradan ayrılacağız ve önümüzdeki çalışmalarımıza bu motivasyon ve güçle devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

Son olarak kadınlara çağrı yapan Hilal, “Tüm kadınları bir sonraki yıl yapacağımız yaz kampımıza şimdiden davet ediyoruz. Ve yaşasın kadın dayanışması” dedi.