ANKARA - Akademisyen Ceren Damar Şenel’i katleden erkek hakkında açılan davanın Cuma günü görülecek ilk duruşması öncesi katılım çağrısı yapan Eğitim Sen Üniversiteler 5 Nolu Şube Kadın Sekreteri Burcu Sarı, “Kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze ve kadın cinayetlerine dur demek, toplumsal cinsiyet  eşitliğini var etmek ve insan toplum, doğa yararına üniversite mücadelesini yükseltmek bizlerin kararlı  duruşuyla mümkün olacaktır” dedi. 

 

Çankaya üniversitesi hukuk fakültesinde 2 Ocak 2019 tarihinde Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel, görev yaptığı fakültede son sınıfta öğrenim gören Hasan İsmail H. tarafından katledilmişti.  Ceren’i katleden erkek hakkında iddianamenin kabul edilmesiyle beraber açılan davanın ilk duruşması 27 Eylül Cuma günü Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Duruşma öncesi, Eğitim ve Bilim Emekçiler Sendikası (Eğitim Sen)  Üniversiteler 5 Nolu Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya birçok Eğitim Sen üyesi katılırken, açıklamayı kadınlar adına Eğitim Sen Üniversiteler 5 Nolu Şube Kadın Sekreteri Burcu Sarı yaptı. 

 

‘Görevini yerine getirdiği için katledildi’

 

Failin Ceren’i katletme gerekçesinin “kopya çekerken yakalanmak” olduğuna dikkat çeken Burcu, “Araştırma görevlisi bir kadın kopya çeken bir erkek öğrenci hakkında görevini yerine getirdiği için katledildi, çünkü Ceren Damar kadındı. Tehdidin ya da şiddetin hedefi haline gelebilmesi bu topraklarda olağandı. Bu topraklar, güçlünün hukukun korunduğu, zorbalığın her gün daha fazla cesaretlendirdiği karanlık döneme tanıklık yapıyordu. Üstelik Ceren Damar, akademideki güvencesiz istihdamın tam merkezindeydi. Sadece mesleğin gereklerini yerine getirdiği için işten atılan meslektaşları vardı.  Akademik özgürlükleri değil, ‘müşteri her daim haklıdır’ düşüncesini kendisine ilke edinmiş, akademisyen-öğrenci ilişkisini öğrenci-müşteri ilişkisine indirgemiş bir yükseköğretim sistemi içerisindeydi” dedi. 

 

Bu katliamın kendilerine bir gerçeği gösterdiğini söyleyen Burcu bu gerçeği şu şekilde özetledi: “Birçok alanda olduğu gibi üniversitelerdeki şiddet vakalarının sorumluluğu da bu şiddetin faili cesaretlendirilen erkek egemen kapitalist sistemde, çalışma rejiminde, eğitim politikalarında değil, emekçilerin tutum ve davranışlarında arandı.  Hal böyle olunca sorunun çözümünü daha fazla güvenlikçi politika talep etmekte buldular. Böylelikle çok farklı biçimlerde eril şiddeti besleyen diğer dinamiklerle yüz yüze gelmemiş oldular. Çünkü şiddet sorununu çok boyutlu ele alsalar kendileriyle yüzleşmek zorunda olduklarının farkında olurlar.  Bu nedenle Ceren Damar davasını gerçek adaletin tecelli etmesi, bu katliamın ardındaki iktidar ilişkilerinin gün yüzüne çıkması için, akademinin en temel ilkelerinin nasıl yok sayıldığının görülmesi için, gözümüzün içine bakıla bakıla failin suçunun nasıl basitleştirilmek istendiğini teşhir etmek için takip edeceğiz.” 

 

‘Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeyiz’

 

Son olarak Cuma günü Ankara Adliyesi’nde olacaklarını kaydeden Burcu, “Kadına yönelik şiddete, tacize, tecavüze ve kadın cinayetlerine dur demek, toplumsal cinsiyet eşitliğini var etmek ve insan toplum, doğa yararına üniversite mücadelesini yükseltmek bizlerin kararlı duruşuyla mümkün olacaktır. Dolayısıyla Eğitim Sen olarak Cuma günü Ankara 33’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 09.30’da görülmeye başlanacak duruşmanın takipçisi olacağız” diyerek duruşmaya katılım çağrısında bulundu.