Leyla Güven'e asker engeli

  • 13:49 23 Eylül 2019
  • Güncel
MUŞ - DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, açlık grevleri sırasında tecride karşı cezaevinde yaşamına son veren Zehra Sağlam’ın ailesini ziyaret etmek için  Xinzorajor köyüne doğru giderken, jandarmalar tarafından engellendi. 
 
Halkların Demokratik Partisi( HDP) Hakkari Milletvekilli ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Muş’un Varto ilçesine giderek bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Leyla burada ilk olarak HDP Varto İlçe Örgütü binasında partililerle bir araya geldi. Leyla daha sonra, beraberindeki heyet ile, açlık grevleri sırasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı bulunduğu Erzurum Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamına son veren Zehra Sağlam’ın ailesini ziyaret etmek için yola çıktı. 
 
Leyla ve beraberindeki heyet, köy girişinde jandarmalar tarafından engellenerek, “operasyon var” denilerek izin verilmedi. Ayrıca jandarmalar aynı saatlerde Zehra’nın ailesinin evine basın yaparak babası Emrullah Sağlam’ı gözaltına aldığı öğrenildi. 
 
‘Bu sorunu hep birlikte çözeceğiz’
 
Köye girişlerinin engellenmesi üzerine burada kısa bir konuşma yapan Leyla şunları dile getirdi: “Muş’un Varto ilçesinde Xinzerajor köyünde Zehra Sağlam arkadaşımızın ailesine taziye ziyaretinde bulunmak istedik onun için Muş Milletvekili ve yine Varto yöneticilerimizle birlikte yoldayız. Şuanda güvenlik güçleri bizim aileyi ziyarette bulunamayacağımızı ve bırakmayacaklarını ve orada operasyon olduğunu söylediler. Ancak biz araçların geçtiğini o köyde hayatın devam ettiğini, bu uygulamanın sadece bize dönük bir uygulama olduğunu gördük. Bundan dolayı da 21. yüzyılda Türkiye gerçekliğini hep birlikte görmüş olduk. Üzülerek belirtiyorum çünkü Türkiye demokrasisi açısından bir milletvekili kendi köylüsünü ziyaret edemiyorsa burada ciddi bir sorun var demektir. Bu sorunu hep birlikte çözeceğiz. Çünkü bu ülke ve bu topraklar hepimizindir. Hep birlikte daha güçlü bir ülke olması ve daha demokratik bir ülke olması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Belki bugün bu köyün yolu bize kapalı olabilir ama Zehra Sağlam arkadaşımın ailesine buradan başsağlığı dileklerinde bulunuyorum ve diyorum ki biz hep birlikte daha demokratik bir ülke de yaşayacağız bunun sözünü veriyorum.”
 
‘Bu savaşı kim kazandı’
 
Leyla daha sonra Varto’ya geçerek HDP İlçe binasına geldi. Burada konuşan Leyla, güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Leyla, “Bu ülkenin kurtuluşunda her açıdan emeği olan, katkısı olan Kürt halkıdır. Sayın Öcalan diyor ki, ‘o zafer bir Türk zaferi değil, o bir Kürt zaferidir.’ Bunu da açıklıyor ve diyor ki; ‘İki tane Kürt birliğinin on bin tane askeri vardı, o sayı oldu 20 bin. Alp Arslan’ın da 4 bin askeri vardı. Şimdi bu savaşı kim kazandı? 20 bin asker mi kazandı yoksa 4 bin asker mi?’ Dolayısı ile bunlar kendilerine bu kendi zaferleriymiş gibi gösteriyor.  21’inci yüzyıldayız ve hiçbir şey artık saklı kalmıyor. Kürtler de artık eski Kürtler değil. Şimdi tankını topunu getirmiş, taziyeye gitmemiz engelleniyor. Her şeyden korkan bir devlet söz konusu” diye konuştu. 
 
‘Kürtler mücadelelerini sürdürüyor’
 
Abdullah Öcalan’ın Ortadoğu’daki soruna çözüm gücü olduğunu vurgulayan Leyla şöyle devam etti: “Bizden korkmayın, bizler bu ülkenin asli üyeleriyiz, asli varlıklarıyız. Biz sizden önce vardık. Bakın şimdi ders kitaplarında Kürtlerin Türklerden önce Müslüman olduğuna dair kıyamet kopmuş. MHP ve İYİ Parti itiraz ediyor. Siz tarihi değiştiremezsiniz ki. Siz bugüne kadar yalan söylediniz ve tarihi yalan anlattınız. Ama bu gerçek, bu hakikat mutlaka açığa çıkacaktır. Bunu kabul etmek zorundasınız. Bu inkarcı Cumhuriyet içerisinde Kürtler de kendi mücadelelerini sürdürüyor ve bundan sonra da sürdüreceklerdir. 
 
‘Çözümün sesi kısılmaya başlandı’
 
Sayın Öcalan’ın konumu son derece önemlidir.  Ve ona dikkat çekmek için ben bu eylemi başlattım. O gün ne söylediysem bugün de aynısını söylüyorum ve diyorum ki; Ortadoğu’da kalıcı bir çözümün ve onurlu bir barışın gelişmesi Sayın Abdullah Öcalan’ın sunacağı katkılarla mümkündür. Çünkü Sayın Öcalan Ortadoğu’yu en iyi analiz eden kişidir. Onun oluşturduğu ve geliştirdiği felsefe bütün Ortadoğu’ya güneş gibi doğacaktır. Dolayısı ile biz Sayın Öcalan’ın dışarıya çıkmasını istiyoruz. O konuşursa siyasetin önü açılır ve o konuşursa gerçekten güzel şeyler olur. Biz yanılmadık, Sayın Öcalan ilk mesajında çözüm vaat etti. Ama tam da Sayın Öcalan’ın avukatları ile son görüşmesinde ‘Ben karşımda bir devlet aklı olursa bir haftada çözerim’ dediği noktada üç büyükşehire kayyım atandı, çözümün sesi kısılmaya başladı.“
 
‘Önemli olan birlik ve beraberlik’
 
Çözümün halkların birlikteliğiyle mümkün olabileceğine işaret eden Leyla, “Ben inanıyorum ki önümüzdeki günlerde önemli gelişmeler olacak. Hükümet savaşı biraz daha tırmandıracak ve Rojava’ya girmeye çalışacak. Belki biraz daha kayyım politikasını sürdürmeye çalışacak. Ama son devredir. AKP-MHP bitti. Tarihe dönüp bakalım, Erdoğan’ın zulmünden farklı zulüm yapanlar var. Bunların hepsi şu an yoklar, AKP’de gidecektir. Bizim için şuanda önemli olan birlik ve beraberlik ile ulusal ittifaktır. Bizim bir ittifak geliştirmemiz gerekiyor” diye belirtti. 
 
Ardından Leyla ve beraberinde ki heyet Varto Belediyesi’ni ziyaret etti. 
 
Leyla daha sonra, tecride karşı cezaevinde yaşamına son veren Yonca Akici’nin ailesini ziyaret etmek için Ağrı’ya geçecek.