DİYARBAKIR - Lise Caddesi’nde 34’üncü gününde devam eden Demokrasi Nöbeti’nde ortak mücadele çağrısı yapıldı. Açıklamada, Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında verilen karara tepki gösterilerek, “Artık sona gelinmiştir, mücadeleden geri adım atmayacağız” denildi.

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanlarının görevden alınması ve yerlerine kayyım atanmasına karşı Diyarbakır’daki Lise Caddesi’nde başlayan Demokrasi Nöbeti 34’üncü gününde devam etti. Eyleme yüzlerce yurttaşın yanı sıra, HDP Milletvekilleri, Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası Birliği (TMMOB) Başkanı ve üyeleri ile çok sayıda sivil toplum örgütünün temsilcileri katıldı. Oturma eyleminde kitle  "Kayyım gidecek biz kalacağız", “Amed uyuma iradene sahip çık”, “Amed ya me ye, şaredarî ya me ye” sloganları atarken “Kayyım gidecek, biz kalacağız" ve "Bizden başka kazanan olmayacak" yazılı dövizler taşıdı.

 

TMMOB üyeleri ise binalarında bir araya gelerek Lise Caddesi’ne yürüyüş yaptı. “İrademe dokunma” pankartı taşıyan TMMOB üyeleri sık sık polisler tarafından engellenmeye çalışıldı. Buna rağmen yürümeye devam eden TMMOB üyeleri, oturma eyleminin gerçekleştiği alana sloganlarla geldi. 3 saat süren oturma eyleminin ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamada, mücadelenin büyümesi gerektiği mesajı öne çıkarken, özellikle Türkiye halklarına çağrıda bulunuldu. HDP eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında verilen karara tepki gösteren HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, partisi adına yazılı açıklama okudu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

 

‘Artık sona gelinmiştir’

 

“Bu ülke dün akşam saatlerinde izahı mümkün olmayan ve en teknik mühendislik hesaplamalarını geride bırakan bir yargı mühendisliği uygulamasının sonucu olan hukuksuzluğu yaşadı. Bu hukuk dünya yargı tarihinde düşmanlar arası bile uygulanmayan bir niteliğe sahiptir. Dün akşam önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş hakkında yargı eli ile bir kumpas gerçekleştirilerek tutuklama kararı çıkarıldı. Bu karar hiç şüphesiz 4 Kasım siyasi darbesinin devamı ve 19 Ağustos kayyım darbesinin bir parçasıdır. Bizler AKP-MHP iktidarının sahte demokrasi vaatlerine ve kendi koltuklarını sağlama almaya çalışanların korkularına boyun eğmeyeceğiz. Şimdi soruyoruz bir halk aynı oyunlarla kaç defa tutuklanabilir, tarihin tekerrürü olan bir oyun kaç defa oynanabilir. Artık sona gelinmiştir.

 

‘Demokrasi mücadelesini vermeye devam edeceğiz’

 

Bu darbe sadece Kürt halkına değil bir bütün Türkiye’nin geleceğine yapılmıştır. Darbeleri yapanların en büyük özelliği yetkilerini olabildiğince büyütmeye çalışmaktır. Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ’a dün verilen tutuklama bir yargı oyunu bile değildir. Çünkü bu kumpası gerçekleştirenler biliyor ki Halkların Demokratik Partisi ve siyasetçileri ne olursa olsun özgürlük sevdasından ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyecektir. Bu anlamıyla dün gerçekleşen yargı operasyonu Türkiye’deki hukuk sisteminin ortadan kaldırıldığını ilan etme anlamına gelmektedir. Hukuk sisteminin cenazesi siyasi iktidar tarafından kaldırılmak istenmektedir. Bu tarihten sonra hukuk sisteminden kim konuşabilir bilmiyoruz ama bizler bağımsız, tarafsız ve demokratik değerlere sahip bir yargı inşasını ve demokrasi mücadelesini vermeye devam edeceğiz.”

 

Açıklama 5 dakikalık oturma eyleminin ardından atılan sloganlarla sona erdi.