Misket Dikmen: İfade özgürlüğü mücadelesine halk da katılmalı

  • 12:55 21 Eylül 2019
  • Güncel
İZMİR - Medyanın kuşatma altında olduğunu söyleyen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen tartışılan yasa tasarısına ilişkin, “Bu madde işsizlik demek basının sesinin kısılması demektir asıl amaç da budur” dedi.
 
İzmir Barosu ve Susma.org’un ortaklığıyla ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği ile düzenlenen “Uluslararası İfade Özgürlüğü ve Medya Çalıştayı” Kültürpark İzmir Sanat’ta başladı. Açılış konuşmalarını İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen, İzmir Baro Başkanı Avukat Özkan Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve Filistin Barosu Genel Sekreteri Avukat Mohammad Jarrar gerçekleştirdi.
 
‘Medyanın yüzde 95’i iktidar yanlısı’
 
İlk sözü alan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen medya ve yargının kuşatma altında olduğunu, medyanın yüzde 95’inin iktidar yanlısı haline getirildiğini belirterek geriye kalan yüzde 5’in ise sürekli bir denetim ve gözetim mekanizması altında olduğunu ifade etti. Kamu ilan reklam ambargosuyla hem yaygın hem de yerel medyanın zorlandığını dile getiren Misket, “Eğer bir ülkede gazeteci yazar akademisyen hukukçu içeride varken, tek sütunluk haber, karikatür, fotoğraf suçlu görülürken halkın anayasal hakkı olan habere ulaşması engellenir yazarı çizeri hapse atılıp daha iddianamesi hazırlanmadan yılları bulan tutukluluk halleri sürerken, nerdeyse idama eş müebbet hapis cezaları verilirken hükmün açıklanması geri bırakılıp ertelenirken yani hukuk yok sayılırken gazeteciliğin olmazsa olmazı eleştirel yapısından giderek uzaklaştırılırken ve yaratılan korku iklimi ile otosansür ruhlarımızı kemirirken demokrasiden hukuk devletinden söz edilebilir mi?” dedi.
 
‘Yasa tasarısı basını susturmayı hedefliyor’
 
Dövizin dizginlenememesi, SEKA’nın yok edilmesi nedeniyle gazetelerin ve kitabevlerinin kapandığını söyleyen Misket, kültürün de cezalandırarak okumanın ve düşünmenin de engellendiğini belirtti. Yargı paketinde sözü edilen ‘icra ve iflas yayınlarının yayınlanma zorunluluğunun kaldırılması maddesi’ nedeniyle onlarca gazetenin kapanabileceğini söyleyen Misket, “Genellikle merkezi İstanbul medyası olarak gören bu ülkede aslında yerel medyanın öneminin ne kadar yüksek olduğunu fark etmeyebiliriz ama medya yok oluyor ve çoğu yerel medyadan. İki gün önce Kocaeli’de Türkiye’nin en büyük yerel medya kuruluşlarından biri olan Olay TV, gazete ve radyosu kapandı ve 300 medya çalışanı işsiz kaldı. Bu madde işsizlik demek, basının sesinin kısılması demektir, asıl amaç ta budur” şeklinde konuştu. 
 
‘Çabaya halk da dahil olmalı’
 
Türkiye’nin basın özgürlüğü konusunda 180 ülke içinde 157’nci sırada olduğunu söyleyen Misket, ifade özgürlüğünün evrensel standartlara ulaşması için sadece medya çalışanları ve akademisyenlerin değil halkın da verilen çabaya ortak olması gerektiğini ekledi. İzmir Baro Başkanı Avukat Özkan Yücel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu ve Filistin Barosu Genel Sekreteri Avukat Mohammad Jarrar’ın konuşmalarının ardından çalıştay "Uluslararası hukukta ifade ve basın özgürlüğü" başlıklı oturumla devam etti.
 
Çalıştayın bu günkü programında; “Uluslararası Hukukta İfade ve Basın Özgürlüğü”, “Dünyada ve Türkiye’de İnternet ve Medya Yasakları”, “Türkiye’de Basın Özgürlüğü ve Tutuklu Gazeteciler” başlıkları altında oturumlar gerçekleşecek. İngiltere ve Galler Hukuk Cemiyeti’nden Rosa Curling, P24’ten Andrew Finkel, Sınır Tanımayan Gazeteciler’den Erol Önderoğlu, Uluslararası Af Örgütü’nden Andrew Gardner, İstanbul Barosu üyeleri Av. Tora Pekin ve Av. Gökhan Ahi, gazeteciler Ayşe Düzkan ve Ümit Kartal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve Korsan Parti’den Şevket Uyanık konuşmacı olarak katılacak. 
 
Çalıştayın yarınki programında ise aralarında akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri, hukukçular ve yerel gazetecilerden oluşan çalışma grupları kapsamında “Türkiye’de İfade ve Basın Özgürlüğü İhlallerine Karşı Yeni Stratejiler”, “Özgür İnternet için Alternatif Arayışlar” ve “İfade Özgürlüğünü Yerelde Kurmak” başlıkları tartışılacak. Ardından ise ilk güne ait oturumların kaydı, konferans sonrasında sonuç bildirgesi olarak açıklanacak.