
AKP kapısında darp edilen anne: Devlet İmralı'nın kapılarını açmalı
- 09:03 20 Eylül 2019
- Güncel
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - AKP il binası önünde oturma eylemi yapan ve darp edilerek gözaltına alınan beyaz tülbentli annelerden Aysel Tufan, "Eğer o çocukların dönmesini istiyorsak bu savaşı bitireceğiz. Devlet İmralı’nın kapılarını açarak, çözüm yoluna gitmelidir. Ancak o şekilde dağlar boşalır" dedi.
Beyaz Tülbentli Anneler, 17 Eylül'de "Anneler barış istiyor" çağrısıyla AKP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemine başladı. Oturma eyleminin başlaması ile beraber bina önüne onlarca polis yığılırken, gözaltı araçları ve zırhlı araçlarla da binanın önünü kapatılarak, gazetecilerin görüntü alması engellendi. Annelerin oturmasına izin vermeyen polisler, "Eylem yapacağınız yer burası değil, buna izin vermiyoruz, yasak" gibi gerekçelerle anneleri darp ederek bina önünden uzaklaştırdı. Annelerden 4’ü gözaltına alınırken, gözaltında polisler tarafından darp edildiklerini ve hakarete maruz kaldı. Aynı gün içerisinde serbest bırakılan annelerden Nazime Yürek’in el parmaklarının kırıldığı ve sırtında morluklar olduğu darp raporuna yansırken, diğer annelerin ise vücutlarında morluklar ve şişlikle olduğu doktor raporunda yer aldı.
‘Bizi kandıramazlar’
Darp edilen annelerden Aysel Tufan, muhatabın AKP olduğu için AKP il binasına gittiklerini söyledi. Aysel, "Devlet HDP'yi hedef yaparak günahından kurtulamaz. Devlet de biliyor ki muhatap kendisidir. Başka şehirlerden toplayıp getirdikleri aileleri HDP'nin önüne gönderiyor. HDP ne yapsın? HDP mecliste siyaset yapamıyor, her kelimelerine soruşturma açılıyor. HDP her konuda hedef gösteriliyor, vekillerine insan muamelesi yapılmıyor. HDP zaten bu sorunlar çözülsün diye gitti meclise ama çözmesine izin verilmiyor. İzin vermeyenler de AKP ve MHP iktidarıdır. Hem engelliyorlar hem aileleri HDP'ye gönderip 'çözüm orası' diyorlar. Çocuk mu karşılarında var? Bizi kandıramazlar, Kürt halkını kandıramazlar. Biz yıllardır kaybolan çocuklarımızın kemiklerini istiyoruz, yıllardır haksız yere ömrü cezaevlerinde çürüyen çocuklarımızı istiyoruz. Biz de istiyoruz çocuklarımız dağa gitmesin, biz de istiyoruz çocuklarımız geri gelsin. Hangi anne çocuğunun ölüme gitmesini ister ama bu devlet Kürt gençlerine başka şans tanımıyor. Ya cezaevi ya dağ yolu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
‘Savaş istemiyoruz, barış istiyoruz’
Aysel, “Asker, gerilla, polis ölmesin, gençler ölmesin” diye mücadele ettiklerini, yıllardır tek isteklerinin bu olduğunu dile getirdi. Devletin kendilerini duymamak için kulağını tıkadığını, görmemek için de gözlerini kapadığını söyleyen Aysel, "Çözüm HDP değildir, AKP'dir. HDP'nin önünde bekleyen aileleri, anneleri yere göğe sığdıramayan AKP ve yandaşları bizi yerlerde sürükledi. Neden? Çünkü biz savaş istemiyoruz, barış istiyoruz” sözlerini kullandı.
'Hesap verecekleri gün yakındır'
Aysel, polisler tarafından darp edildikleri o anları ise şu şekilde anlattı: "Biz AKP önüne gittik, kimse yoktu Gittiğimiz gibi kapısında oturduk. Bizi durdurmayan güvenlik görevlilerinin kartlarını alıp işten kovdular. Polisler geldiği gibi bizi kaldırmaya çalıştılar. Ne istediğimizi bile sormadılar. 'Eylem yapacağınız yer burası değil, buna izin vermiyoruz, yasak, siz çocuğunuzu istemiyorsunuz ortalığı karıştırıyorsunuz, gidin çocuğunuzu Demirtaş'a sorun' diyerek bizi sürükleye sürükleye araçlara götürdüler. Araçların içinde bizi darp ettiler. Hem erkek hem kadın polisler. Ağza gelinmeyecek hakaretler ettiler. Bize 'siz anne değilsiniz, siz teröristsiniz' dediler. Nazime ananın parmakları kırıldı, evden çıkamıyor, yatıyor evde. Her tarafı morarmış. Diğer annelerin de hepsi aynı durumda. Anneye el kalkmaz, bunun hesabını elbet verecekler. Onların da mahkeme salonlarına çıkıp günahlarının bedelini çekeceği günler yakındır."
'Kullanılıyorlar'
"Bizim anneliğimizi onlar sorgulayamaz" diyen Aysel, herkesin önce insanlığını gözden geçirmesi gerektiğini kaydetti. Aysel, “Bir anneye el kaldırmanın ayıplığını öğrensinler. İşlerine gelmiş HDP önündekileri 'anne' olarak görüyorlar ama o anneleri de terörist olarak görüyorlar. Mesela sözde onlara destek vermeye gelen polis babası dönüp çocuğunu isteyen babaya 'senin oğlun benim oğlumun başına silah dayıyor' demedi mi? dedi. İçlerinde o ailelere karşı sadece kin var, nefret var. Oyuna gelmesinler. Görsünler yalanı. Kullanılıyorlar. Biz vazgeçmeyeceğiz. Yine gideceğiz. O aileler de gözünü açsın. Devlet onları kullanıyor. Devletin tek amacı HDP'yi halkın gözünden düşürmek. O aileler devletin umurunda bile değil. İşleri bitince hem devlet hem sözde destek vermeye gelenler hem de o etraflarında pervane olmuş yandaş basın unutacak onları. Uyansınlar" diye konuştu.
‘Devlet İmralı kapılarını açmalı’
Aysel sözlerini şöyle sonlandırdı: “Biz çözümün kim olduğunu biliyoruz. O aileler bir düşünsünler bakalım; HDP o çocukları nasıl getirsin? Devlet izin vermezse, devlet yolu açmazsa HDP ne yapabilir? Devlet geldikleri gibi hepsini cezaevine tıkmayacak mı? Yandaş medya her gün haber yapıyor 'şu kadar genç örgütten kaçtı' diye. Bu ailelerin çocukları dedikleri gibi kaçırıldıysa, şimdiye kadar bin defa geri gelirlerdi. Kimse kimseyi kandırmasın. Eğer o çocukların dönmesini istiyorsak bu savaşı bitireceğiz. Devlet İmralı’nın kapılarını açarak, çözüm yoluna gitmelidir. Ancak o şekilde dağlar boşalır.”