
‘İktidar kadına yönelik saldırının bizzat uygulayıcısıdır’
- 09:02 11 Eylül 2019
- Güncel
Medine Mamedoğlu
MARDİN - Artan kadın katliamları ve şiddetin bugünlere kadar nasıl geldiğini anlatan HDP İstanbul Milletvekilli Züleyha Gülüm, "İktidar kendisinin istediği makul kadını yaratmak için elinde olan bütün kozları kullanıyor. Din, hukuk, siyaset, ekonomi ve yaşamda kadınlara söz vermeyen iktidarın bu tavrı da sokakta ki erkeğe cesaret veriyor" diyerek yaşanan sürece karşı kadınları, kazanımlarına sahip çıkmaya çağırdı.
Sadece 1 ayda 50 kadının katledildiği Türkiye’de, bu rakam her geçen ay artarak sürüyor. Artan kadın katliamlarının nedenlerini, iktidarın söylemlerinin sokağa yansıması ve kadınların intihara sürüklenmelerini ajansımıza değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilli Züleyha Gülüm, var olan baskılara karşı kadın hareketinin kazanımlarından taviz vermeyeceğini ifade etti.
‘Katledilen 50 kadın resmin sadece bir parçası'
Kadın katliamlarının, kadına yönelik şiddetin Türkiye’de her geçen gün arttığının altını çizen Züleyha, erkek egemen sistemin kendisinin kadın katliamlarına yol açan sistemin kendisi olduğunu kaydetti. Erk sistemin tüm dünyada yaygın olduğuna değinen Züleyha, bu nedenle kadın üzerinden kendisini var eden ve kadını katleden bir mekanizmadan bahsettiklerini söyledi. Züleyha, katledilen kadınların faillerinin tanıdık olduğuna dikkat çekerek, “İstatistiklere baktığımız zaman kadına yönelik cinayetlerde katillerin çoğunun yakın akrabalardan olduğunu görüyoruz. Ama özellikle son süreçlerde kadın cinayetlerinde çok ciddi bir artış var. Son bir ay içerisinde 50 kadın öldürüldü. Bu da sadece basına yansıyan kısım. Oysaki görünmez kadın cinayetleri de var. Bizim ulaşamadığımız bilgisine sahip olamadığımız kadın cinayeti diye geçmeyen aslında yine bir kadın sorunun yattığı meseleler var. Bazı cinayetler cinayet gibi geçmiyor kaza süsü veriliyor” dedi.
‘İktidar kadına yönelik saldırının bizzat uygulayıcısıdır’
Kadın katliamlarının özellikle son süreçte artma nedenine bakılması gerektiğini dile getiren Züleyha, bu nedenin son süreçte iktidarın kadın düşmanlığı üzerinden hayata geçirdiği politikalar olduğunu belirtti. Züleyha, kadın kazanımlarına yönelik bir saldırı dalgasının iktidar tarafından yönlendirildiğini ve bizzat uygulayıcısı olduğuna tanıklık ettiklerini vurguladı. Her türlü kadın kazanımına saldıran, kazanımı geri çekmeye çalışan bir iktidar ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Züleyha, “Mesela ne yapılıyor kadına yönelik şiddeti önlemek için imzalanmış olan İstanbul Sözleşmesi’ni geri çekmeye çalışıyor. Yine 6284 sayılı yasa dediğimiz kadına yönelik şiddetin önlenmesi için getirilmiş olan yasanın geri çekilmesi ile ya da fiilen uygulanmaması ile karşı karşıyayız. Yasa da koruma kararları verilmesi gerekirken öncesinde kadının şiddete uğraması mekanizmasının değiştirilip dönüştürülebilmesi kadının korunması için bir takım koruma mekanizmaları var. İstanbul Sözleşmesi’nde özellikle çok ciddi anlamda bu mekanizmalar var. Ama iktidar asla bu koruma mekanizmaları için gerekli uygulamaları yapmıyor" diye belirtti.
‘Kadın kurumlarının kapatılmasıyla şiddetin önü açıldı’
Kadınların hayata eşit katılımı ve ekonomik özgürlüklerini sağlayabileceği mekanizmaların kurulması gerektiğini vurgulayan Züleyha, “Ancak kadına yönelik hiçbir koruma mekanizmasının devrede olmadığını görüyoruz. Koruma kararlarının alınabilmesinin çok zor olduğunu görüyoruz. Kadınlar birçok kez başvurmasına rağmen haklarında bir türlü koruma kararı çıkmıyor. Emine Bulut vakası gerçekten bunların çok açık bir örneğiydi. Ve toplumdan çok ses aldı. İktidar buna karşı söz üretmek zorunda kaldı. Ama aynı iktidar bu ülkede kadın cinayetleri olmasın diye eylem yapan kadınlara saldırıyor müdahale ediyor. 25 Kasım'da da 8 Mart’ta da bunun örneğini gördük. Kadın kurumları kapatıldı. Bu da yetmedi daha önce belediyelerde çalışan eşbaşkanları görevden alıp yerlerine kayyım atayarak aynı zamanda bütün kadın kurumlarını kapatarak kadına yönelik şiddetin önünü açmış oldu. Çünkü kadınların başvurabilecekleri mekanizmalar yoksa şiddete uğramadan önce ya da sonra kadın cinayetlerini önlemeniz mümkün değil” ifadelerini kullandı.
'İktidar makul bir kadın yaratmak için elinden geleni yapıyor'
Kadınların saldırılar karşısında tek başlarına bırakıldığının altını çizen Züleyha, kadınların sorunlarıyla birlikte dört duvar arasına hapsedilmeye çalışıldığını söyledi. İktidarın makul bir kadın yaratmak için elinden geleni yaptığını ifade eden Züleyha, iktidarın çizdiği sınırlar içerisinde bir kadın gerçekliğinin hayata geçirilmeye çalışıldığını belirtti. Züleyha şöyle devam etti: “Biz iktidarın yaratmak istediği makul kadın hikayesini kabul etmiyoruz. Diyoruz ki biz hayatlarımızı da haklarımızı da savunacağız. Kazanılmış haklarımızın hiçbirini geri vermeyeceğiz. Tam bunları savunduğumuz noktada yine belediyelere kayyım atandı. Eşbaşkanlık sistemine ciddi anlamda büyük bir saldırı gerçekleşti. Yine kadın kurumlarımız kapatıldı. Bütün bunları yaptığınızda kadına yönelik şiddetin önünü açmış oluyorsunuz. Bugün belki de kadına yönelik şiddetin en fazla artma nedenlerinden bir kaç tanesi bunlar."
'İktidarın militarist dili sokaktaki erkeğe cesaret veriyor'
İktidarların kadın katliamları ve şiddeti noktasında çözüm gücü olamadığına değinen Züleyha, sadece yasalarla değil fiili olarak iktidarın kadına dair kullandığı düşmanca söylemin sokakta yansımasını bulduğuna işaret etti. Bu nedenle erkeklerin cesaretlenerek kadına dönük her türlü şiddeti kendine hak gördüğüne dikkat çeken Züleyha, “Kadın erkek eşitliğine inanmayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Çocuk istismarlarına yönelik ‘bir kereden bir şey olmaz’ diyen bir iktidar ile karşı karşıyayız. Bir bütün olarak aslında baktığınızda iktidarın toplam yaklaşımının kadın düşmanı bir siyaset ürettiğini buradan da kadın cinayetlerinin ciddi anlamda arttığını görüyoruz. Aynı zamanda savaş ve militarist ortamında kadına yönelik şiddeti artırdığını görüyoruz. Çünkü demokrasinin olmadığı, tek adam rejiminin olduğu bir ülkede her şeyin şiddetle çözülmeye çalışıldığı bir ülkede şiddet kültürünü geliştirirseniz bu aynı zamanda kadın cinayetlerini de artırır. Çünkü bu şiddetin kendisi ilk başta kadın ve çocuklara yönelir” diye konuştu.
'Kadınların sesini kısamayacaklar'
Yaşanan katliamların üzerinin devlet eliyle kapatılmaya çalışıldığını dile getiren Züleyha son olarak şöyle dedi: “Yaşananlara karşı söz söyleyenleri cezalandıran ve kadın hareketinin buna karşı söz söylemesinin önünü kesmek isteyen bir akılla karşı karşıyayız. Buna karşı kadınlar feminist hareket kadın hareketi asla sokaklardan çekilmedi. OHAL'de yine sokağa ilk çıkan bu konuda söz söyleyen kadınlar oldu. Yine kadınlar her konuda sözünü söylemeye devam ediyor. Kadınlar birlikte güçlü; çünkü hepimiz ortak sorunlar ile karşı karşıyayız. Buradan doğru yükselttiğimiz bir mücadelemiz var. Kürt kadın hareketi bu anlamda ciddi bir mücadele yükseltiyor."