
HDP MYK: Çözüm soruşturmalarla elde edilemez
- 12:41 9 Eylül 2019
- Güncel
ANKARA - HDP MYK’nın, Diyarbakır'daki il ve ilçe yöneticileri hakkında savcılık tarafından açılan soruşturmaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "Milletvekillerimiz ve il yöneticilerimiz Diyarbakır il binamızda ‘Sorunu birlikte çözelim’ açıklaması yaptıktan ve yetkilileri göreve davet ettikten sonra savcılığın soruşturma açması çok manidar oldu. Çözüm bu tür soruşturmalarla elde edilemez. Sorun politiktir, savcılarla aşılamaz" denildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu(MYK) Diyarbakır il ve ilçe yöneticileri hakkında savcılık tarafından başlatılan soruşturmaya ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, soruşturmanın “ikiyüzlü, hiçbir samimiyet olmayan iktidar mensuplarının sergiledikleri oyunun bir parçası” olduğu belirtildi.
'İktidar, anneleri sömürmekten geri durmuyor'
“Bizler bütün annelerin çığlıklarını duyuyoruz, acılarını anlıyoruz, onlara saygımız büyük, bir damla gözyaşı bile akmasın artık, gelin bu kanayan yarayı, tarihsel sorunumuzu demokratik ve barışçı bir şekilde; konuşarak, müzakere ederek çözelim” denilen açıklamada, " Uzattığımız barış eline yumruklarını sıkarak cevap verenleri biliyoruz. Kürt sorununun çözümü demokratikleşmenin, hukuk devleti olmanın olmazsa olmazıdır dediğimizde ‘Kürt sorunu yoktur’ diyenleri de biliyoruz. Beyaz tülbentli Barış Annelerine en vicdansız şekilde saldırma emrini veren; Cumartesi Annelerine her türlü hakareti yapan, zor ve şiddet uygulatan; cop, gaz, tazyikli su kullanılmasına sesini çıkarmayan iktidar sözcülerinin insanlık adına hiç utanmadıklarını da biliyoruz. Aynı kişiler şimdi annelerin acılarını istismar etmekten, annelerin temiz duygularını kendi iktidar amaçları için sömürmekten geri durmuyor" denildi.
'HDP’den önce de Kürt sorunu vardı, çocuklar dağa çıkıyordu'
HDP Diyarbakır il binası önünde oturan ailelere verilen desteklerin soruşturma açılarak sürdürüldüğü, bu senaryonun 3 yıl önce de belediyelerinin önüne ailelerin gönderilerek yapıldığı anımsatılan açıklamada, "Ailelerin yaptıkları açıklamalardan anlaşıldığı üzere, bu yönlendirme açık bir şekilde İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı tarafından yapılıyor. Bu yönlendirme ilk günden beri iktidar medyası tarafından köpürtülerek kamuoyunda HDP hakkında bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Cumhurbaşkanı, yaptığı konuşmalarla aileleri ve kamuoyunu parti binalarımıza yönlendiriyor, kışkırtıyor. HDP kurulmadan ve siyasi faaliyet yapmadan önce de bu ülkede Kürt sorunu vardı, gençler dağa çıkıyordu ve on binlerce insanımız ölmüştü. Bu gerçeği bilmelerine rağmen sorunu çözmek için adım atmayıp HDP hakkında operasyon yapmak siyasi fırsatçılık ve duygu istismarıdır" ifadelerinde bulunuldu.
'Sorunu birlikte çözelim’ açıklamasına soruşturma
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Bir kez daha söyleyelim ki, çocuklarından uzak olan, çocuklarını kaybeden aileler iktidardan, Kürt düşmanlığını, savaş ve çatışma politikalarını sürdüren AKP-MHP ittifakından hesap sormalıdır. Kürt sorununu çözmeyen onlardır. Bu ülkenin gençleri, onların savaş ısrarından dolayı ölmektedir. Dağda ölen çocuklarımızın da askerde, poliste ölen çocuklarımızın da sorumlusu bu anlayıştır ve bu iktidardır. Çözüm sürecinde çocuklarımız ölmüyordu. Hiçbir eve ateş düşmüyordu. Anneler çocuklarının geri döneceği umuduna sahipti. Bizler de. İşte bu süreci savaş oyunlarıyla kim bozduysa, çocuklarımızın kaybolmasının ve yaşamını yitirmesinin sorumlusu da onlardır. ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen, anaların duygularını ve acılarını sömürmek için timsah gözyaşı döken AKP Genel Başkanıdır. Partimiz bu topraklara barış ve demokrasi gelsin diye mücadele ediyor. Bu nedenle de çatışma ve savaş politikalarında ısrar edenler tarafından saldırıya uğruyor. Milletvekillerimiz ve il yöneticilerimiz Diyarbakır il binamızda ‘Sorunu birlikte çözelim’ açıklaması yaptıktan ve yetkilileri göreve davet ettikten sonra savcılığın soruşturma açması da çok manidar oldu. Çözüm bu tür soruşturmalarla elde edilemez. Sorun politiktir, savcılarla aşılamaz.
Buna rağmen Cumhurbaşkanı ve iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Aileleri emniyet zoru ve baskısıyla partimizin önüne göndermekle, bizleri suçlu ilan etmekle bir yere varamazsınız. Gelin, yıllardır çocuklarının akıbeti için alanlarda olan, sizin her türlü saldırı ve hakaretinize maruz kalan tüm anneleri Meclis’te dinleyelim. Meclis’teki tüm siyasi partiler sorumluluk alsın ve acıları birlikte sonlandıralım.”