Yeni yaşamın felsefesi: Jineolojî (2)

  • 10:54 25 Ağustos 2019
  • Güncel
Dîcle Demhat
 
KOBANÊ - Kobanê Kantonu Jineolojî Komitesi üyesi Dîrok Qehreman söyleşinin ikinci bölümünde bölgede elde edilen kazanım ve Jineolojî’nin kurumsallaşması üzerinde durarak, “Kadınlar direnişleri ile başarıya ulaşacaklardır” dedi.
 
Kobanê Kantonu Jineolojî Komitesi üyesi Dîrok Qehreman, yeni yaşamın felsefesi olan Jineolojî bilimi konulu söyleşimizin ikinci bölümünde kadın mücadelesi ve kazanımları üzerinde durdu. Söyleşimizin ikinci bölümünü sizler ile paylaşıyoruz.
 
* Rojava Devrimi içerisinde Jineolojî nerede durdu?
 
Rojava Devrimi, Abdullah Öcalan’ın 20 yıllık emeği sonucu oldu. Abdullah Öcalan, halkların özgür yaşama olan tutkularını, güçlerini ve sıcaklıklarını keşfetti. Yaşamın saklanan enerjisini açığa çıkarmayı başardı. Yaşama sevinci ve onurlu özgürlüğü insanlara sevdirdi. Yaşamın her alanında; alan savunması, eğitim, kültür, toplum ekonomisi alanlarında kadın devrimini örgütledi ve ayağa kaldırdı. Kadınlar varlık ve yaşamlarını Jineolojî bilimi ile oturttu. Bu yüzden kadınlar alanlara aktı ve devrimine sahip çıktı. Jineolojî bilimi ile kadınlar kendi devrimlerinin ayağını oluşturdu.
 
* Jineolojî bilimi Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye’de hangi aşamada?
 
Rojava’da Jineolojî bilimi kendini kurumsallaştırdı. İlk merkezi Efrîn’de açtık, fakat Türkiye’nin işgal saldırıları ile birlikte çalışmalarımız Şehba’ya taşındı ve burada devam ediyor. Efrîn’den sonra bizler Dêrik, Minbic, Reqa, Tebqa, Girê Spî, Hesekê ve en son Kobanê’de araştırma merkezlerimizi açtık. Fırat bölgesinde toplum araştırmaları merkezi sosyoloji alanında açıldı. Araştırmalarımızda Kobanê tarihi, Kobanê’nin ilk inşasında kadının rolü, misyonunun ne aşamada olduğu üzerinde duruyoruz. Yine Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın tarihi üzerinde araştırmalarımız mevcut. Bu toplumun içinde Türkmen, Çerkez ve Araplar da yer alıyor. Bizlerin bu halkları tanımamız gerekiyor. Kültürlerini araştırmamız gerekiyor ki halkların doğru yaşamına ulaşabilelim. Bu halklar arasında diyalog kurma, birbirlerini tanıma adına atölyeler, seminer ve toplantılar yapıyoruz. Böyle yaparak ancak halklar arasında bir köprü kurabilir, Jineolojî bilimini tanıtabilir ve kültürler arası etkileşimi sağlayabiliriz.
 
* Önümüzdeki dönemde Jineolojî için proje ve planlamalarınız nelerdir?
 
Toplumsal alanda en fazla sorun yaşayan kesimin kadınlar olduğunu görüyoruz. Kadınların siyasi alandan uzaklaştırılması doğru bir yaklaşım değildir kesinlikle. Bu bakış açısının bir an önce değişmesi ve siyasi alanda kadının rol, misyon ve karar sahibi olması gerekiyor. Ekonomi alanında da en fazla emek veren kadınlardır. Fakat kadınların ekonomiden anlamadığı görüşü hakim. Bizler bu görüşü doğru yol ve yöntemler ile düzeltmeye çalışıyoruz. Kimse kadınlar adına söz söyleme ve karar alma hakkına sahip değildir. Kadınlar kendi kararlarını verebilecek durumda. Bizler ileriki süreçte toplum içerisinde ahlak ve güzelliği tekrar canlandırmayı, doğru içeriğe dönmeyi hedefliyoruz. Sağlık, tarih, felsefe gibi birçok alanda kadınlar yer alıyor ve kurumsallaşmasını yapıyor. Bu da değişimin önünü açıyor. Bu konu bu yüzden Jineolojînin başlıca ele aldığı konular arasında yer alıyor. Kadın gerçekliği ve direnişi üzerine yeni keşifler için araştırmalarımız devam ediyor. Önümüzdeki dönemde daha fazla kadına ve kitleye ulaşmak ana hedeflerimiz arasında.