İZMİR - HDP’li belediye eşbaşkanlarının yerine kayyım atanmasına tepki gösteren İHD İzmir Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında, “Türkiye’nin kronikleşmiş siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümünün tek yolu, amasız ve fakatsız bir şekilde ülkede insan haklarına saygıyı güçlendirmek, barışı ve demokrasiyi tesis etmektir” denildi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanlarının görevden alınarak, yerlerine kayyum atanmasına ilişkin basın toplantısı düzenledi. İHD şube binasında düzenlenen açıklama metnini, şube yöneticisi Ali Aydın okudu.

 

19 Ağustos tarihinde İçişleri Bakanlığı kararı ile HDP’li 3 büyükşehir belediye eşbaşkanının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasının mevzuata ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirten Ali, temel hak ve özgürlüklerin hiçbir koşulda askıya alınamayacağı ve engellenemeyeceğini vurguladı. Belediyelerde kayyım döneminde yapılan yolsuzluklara da işaret eden Ali, “Vali, vali yardımcısı ve kaymakamlar hakkında soruşturma açılmasına izin verilmediği gibi, bu kişiler Cumhurbaşkanı kararnamesi ile daha iyi konumdaki mülki idare makamlarına atandı. 31 Mart yerel seçimlerinde YSK eli ile çok sayıda anti-demokratik karar alındı. 5 HDP’li belediye başkanı adayının seçimi kazanmalarına karşın mazbataları verilmedi" şeklinde konuştu.

 

İzmir Valiliğinin 10 günlük gösteri ve yürüyüş yapma yasağını hatırlatan Ali, söz konusu kararın hukuka aykırı olduğunu söyledi. Ali, herkesin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 20’nci maddesi gereği, barış içinde toplanma ve örgütlenme hakkına sahip olduğunun altını çizdi.

 

Demokrasi güçlerine çağrı

 

Açıklamanın devamında Ali, HDP’nin DTK ve HDK ile 4 Ağustos tarihinde kamuoyuna barış çağrısı yaptığını hatırlattı. Avukatları ile en son 7 Ağustos’ta görüştürülen PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın yeni bir barış süreci için inisiyatif alabileceği sözlerine de yer veren Ali, şunları kaydetti: "Böylesi dönemlerde siyasi iktidarın tamamen güvenlikçi politikaları devreye sokması anlaşılır değildir. Türkiye’nin kronikleşmiş siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarının çözümünün tek yolu, amasız ve fakatsız bir şekilde ülkede insan haklarına saygıyı güçlendirmek, barışı ve demokrasiyi tesis etmektir. Bugün halkın seçmenin iradesine bu kadar fütursuzca müdahale edilmesiyle barış ve demokratikleşme çabalarına çok ağır bir darbe vurulmuştur. Siyasi iktidarı bu müdahaleden vazgeçmeye ve seçilmiş belediye başkanlarını göreve iade etmeye, tüm demokrasi güçlerini siyasi iktidarın bu müdahalesine karşı çıkmaya davet ediyoruz."