
Türkmen kadınlar: Halklarının birliğinin bozulmasına izin vermeyeceğiz
- 09:01 22 Ağustos 2019
- Güncel
Dicle Demhat
EYN ÎSA - Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırı tehditlerine tepki gösteren Türkmenler, Efrîn’de yaşananları hatırlatarak, “Türkiye bu alanlara saldırıp işgal etmek istiyor fakat biz Türkmen halkı olarak buna da izin vermeyeceğiz. Türkiye’nin halkların birliğini bozmasına izin vermeyeceğiz. Halklar olarak beraber direneceğiz” dedi.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon tehditleri devam ederken, bölge halkı olası saldırılara karşı 17 Ağustos’ta “Toprağımızı ve onurumuzu koruyalım DAİŞ ve işgalci güçleri yok edelim” sloganıyla sınırda canlı kalkan eylemi başlattı. Bölgenin birçok sınırında sürdürülen eylemlere destek veren Eyn Îsa’daki Türkmenler, ABD ve Türkiye’nin mutabakata vardığı “güvenli bölge” ile ilgili kaygılarını da dile getirdi.
JİNNEWS’e konuşan Türkmen kadınlar, “Güvenli bölge adı altında Türk Devleti bu alanlara saldırıp işgal etmek istiyor. Rojava’da yaşayan halklar olarak bu işgalleri ve saldırıları kabul etmiyoruz” diye belirtti.
‘Türkiye’nin halkların birliğini bozmasına izin vermeyeceğiz’
Zeynep Musa, Türkiye’nin saldırı tehditlerine dikkat çekerek, “Güvenli bölge adı altında Türkiye bu alanlara saldırıp işgal etmek istiyor fakat biz Türkmen halkı olarak bunu istemiyoruz. Bu bölgede zaten güvendeyiz. Türk Devleti’nin buraya girmesini istemiyoruz ve buna da izin vermeyeceğiz. Zaten Türk Devleti’nin aldığı alanları da gördük. Efrîn göz önünde. Halk göçe zorlandı kalanlara da her gün işkence edilmekte. Efrîn’de kalan kadınlara tecavüz ve işkence yapılıyor. Türkmeni, Kürdü, Ermeni ve diğer azınlık halkların kadınları olarak Türk Devleti’nin bu bölgelere girmesine izin vermeyeceğiz. Bütün halklar olarak birliktelik içerisinde burada yaşıyoruz. YPJ, YPG ve QSD güçleri, Rojava’ya yönelik işgallere karşı bizi korumakta. Türk Devleti’nin halkların birliğini bozmasına izin vermeyeceğiz. Askeri güçlerimiz tarafından zaten korunmaktayız, güvenli bölgeyi kabul etmiyoruz” dedi.
‘Toprağımızda huzur ve güvende yaşıyoruz’
Saldırı tehditlerine tepki gösteren Hatice Alo da, “Bir Türkmen kadını olarak Rojava’ya yönelik işgal tehditlerini kabul etmiyorum. Niye bu savaş? Zaten biz ülkemizde yaşıyoruz, burası bizim toprağımız bütün halklar beraber yaşıyoruz. Türk Devleti’nin hiçbir hakkı yok burayı işgal etmesine ve biz buna da müsaade etmeyeceğiz. İş imkanlarımız var, kendi kurumlarımız, meclislerimiz, askeri gücümüz ve kendi öz irade gücümüz var. İşgalci devletlere karşı 17 Ağustos’ta sınır üzerinde canlı kalkan eylemleri başladı ve hala devam etmekte. Biz de kendi toprağımızı korumak için canlı kalkan olmalıyız ve olacağız da. Çünkü toprağın işgal edildiğinde namus, çocuk, kadın, yaşlı demeden katlediliyorlar. Buna karşı da toprağımıza olan herhangi bir saldırıda canlı kalkan olacağız. Biz özgür insanlarız toprağımızda gayet huzurlu yaşıyoruz. Ermenisi, Çerkezi, Kürdü, Süryanisi demeden bütün halklar olarak burada huzur ve güvendeyiz. Tehditleri kabul etmiyoruz ve bunun için de direneceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Dış saldırılara karşı kendimizi savunacağız’
Bölge halkının birlikteliğine değinen Aliye İbrahim, tepkisini şöyle dile getirdi: “Biz birlik içinde yaşıyoruz. İşgalci devletler ne yaparsa yapsın birliğimizi bozamaz ve direnişimizi kıramazlar. Genç, yaşlı, çocuk, kadın demeden topraklarımızı koruyacağız. Toprağımıza karşı olan tehditleri kabul etmiyoruz. Dış saldırılara karşı burada yaşayan bütün halklar olarak beraber toprağımızı savunup, koruyacağız. Yıllarca bütün halklar bu topraklarda kardeşçe beraber yaşadılar, şu anda da beraber yaşıyoruz. Güvenli bölgeyi kabul etmiyoruz.”
‘Efrîn’de yaşananlar unutulmadı’
Türkmenlerle yaşayan Kürtlerden Meryem Ahmet Miho ise, topraklarına yönelik her gün saldırı olduğunu dile getirerek, “Türk Devleti şu anda Rojava’nın Kuzey ve Doğubatısı için işgal tehditleri yağdırıyor. Bu tehditleri kabul etmiyoruz. Efrîn’de de görüldü halkımız göç etti, çocuklarımız şehit düştü. Efrîn kadınları her gün bir saldırı altında buruda buna izin vermeyeceğiz. Bütün halklar olarak beraber direneceğiz, ölüm bir defa olur, ölümden korkmuyoruz” dedi.