Kadınlardan sivil itaatsizlik çağrısı: Kayyım gidecek biz kalacağız
- 19:09 21 Ağustos 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Kayyım atamalarına karşı sokağa çıkan kadınlar, iradelerinin gasp edilmesini darbe olarak ele aldıklarının altını çizerek, kadınların sokağı terk etmeyeceğini vurguladı. "Kayyım gidecek biz kalacağız" diyen kadınlar herkesi sivil itaatsizlik eylemlerine çağırdı.
İçişleri Bakanlığı tarafından 19 Ağustos'ta Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 3 büyükşehir belediyesi eşbaşkanının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına karşı kadınlar da sokağa çıktı. Diyarbakır’da bulunan kadın örgütleri merkez Yenişehir ilçesinde bulunan Ofis Sanat Sokağı’nda açıklama yaptı. Açıklama öncesi kadınlar "İşgalci kayyım istemiyoruz", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Darbeci AKP Amed'den defol", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Susma sustukça kayyım eve gelecek", "Jin jiyan azadî" sloganları attı.
Öte yandan polisler Ofis'in dört bir yanını ablukaya alırken, açıklamanın yapılacağı Sanat Sokağı’na da yüzlerce polis yerleştirdi. Açıklamaya katılmak isteyen HDP’li vekiller ise HDP Yenişehir İlçe Örgütü binasında bir süre ablukaya alındıktan sonra geçişlerine izin verildi.
'Bu darbedir'
Açıklama yapan Rosa Kadın Derneği üyesi Ayla Akat Ata, kayyımların darbeyle atandığını söyleyerek, "Diyarbakır iki gündür olağanüstü hal koşullarında. İki gündür basın emekçileri başta olmak üzere herkes devlet şiddetine maruz kaldı. İki gündür sözümüzü söylemek için her adım attığımızda devlet şiddetiyle karşılaşmaktayız. Belediye eş başkanlarınızın gözaltına alınmasının ardından yerlerine atanan kayyımlar ile halkın istediği adaylar yarışmıştır. Bugün seçilmişlerimiz bir kez daha darbeyle görevden alınarak yerlerine kayyım atanmıştır. 2 buçuk yıl görev yapan kayyımlar değil, aday olanlar halkın oylarıyla seçilmiştir. Bizim itirazımız kayyım eliyle kadın kurumlarımızın kapatılmasınadır, bizim itirazımız emekçilerin işlerine son verilmesinedir, halkın iradesine el konulmasınadır. Dönemin cumhurbaşkanı, belediye başkanı iken okuduğu bir şiir nedeniyle yargılandı ama yargılanırken görevinden alınmadı, hedef gösterilirken görevinden alınmadı, ne zamanki somutlaştı o zaman görevinden alındı. Onun yerine belediyenin meclis üyesi başkan olarak seçildi" diye belirtti.
'Kadınlar sokakta'
"Yaptığınız zulümdür, yaptığınız hukuk tanımazlıktır, yaptığınız halkın iradesine darbedir, yaptığınız faşizmdir, yapmayın" şeklinde konuşan Ayla, "Biz demokrasinin güçlendirilmesi olarak çok dilliliği ve çok dinliliği görüyoruz. Bunun için mücadele ediyoruz. Yapılan ise bu ülkenin bu coğrafyanın huzurunu bozmaktır. Biz sözümüzü söylemek kararlılığındayız. Kimse sokağa çıkmıyorken kadınlar sokağa çıktı, kimse yanlışa 'yanlış' demiyorken kadınlar yanlış diyordu. Bu nedenle kayyımların ilk hedefi kadın kurumlarımız oldu. Vazgeçmedik. Bugün bir kez daha kadınlar sokakta" diyerek herkesi iradesine sahip çıkmaya çağırdı.
'Yağmacı sistemi reddediyoruz'
Ardından Rosa Kadın Derneği yöneticilerinden Adalet Kaya basın metnini okudu. Adalet, 19 Ağustos 2019 günü, merkezi idare tarafından, Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyım atanmasını, halk iradesine, kadın özgürlüğü ve kazanımlarına yönelik bir saldırı olarak nitelediklerinin altını çizerek, "Bu müdahale, Anayasal bir hakkın kullanımı niteliğinde olan seçimleri, oy kullanma dinamiği dışında işlevsizleşmiştir. Ortaya çıkan siyasi tablo aşırı merkeziyetçi ve demokrasi ile bağdaşmayan mekanizmalar üretmektedir. Biz kadınlar için bu mekanizmalardan en yıkıcı olanı kayyum sistemidir ve bizler bu antidemokratik, yağmacı sistemi reddediyoruz. Diyarbakır'daki tüm kadın kurumları ve/veya meclisleri, komisyonları olarak bir OHAL dönemi uygulaması olan kayyım sisteminin karşısında olduğumuzu ve eylemlerimizle sivil bir direniş ortaya koyacağımızı buradan duyurmak istiyoruz" dedi.
Adalet şöyle devam etti; "OHAL döneminde 11 Kadın Derneği, 1 çocuk hakları derneği kapatılmıştır. Kadın özgürlüğünü ve eşitliğini savunan kadın dernekleri KHK ile mühürlenirken; 94 DBP' li Belediyeye Kayyım atanmış, eş-başkanlar tutuklanmıştır. Belediyelere bağlı 52 kadın merkezi kapatılmış ve 3 kadın sığınağı işlevsiz hale getirilmiştir."
Adalet, devamında şunları sıraladı:
“*OHAL'in kalıcılaşan bir sisteme dönüşmektedir.
*Topluma ve kadına yönelik şiddet ve baskı en üst düzeye çıkmaktadır.
*Kadın ve çocuklara yönelik cinsel şiddet ve istismarın üstü daha fazla örtülmekte ve bunun araçları oluşturulmaktadır.
*Toplum yoksullaştırılıp, yardımlar ile belirli kişi ya da kurumlara bağımlı hale getirilmiştir.
*Kendinden olmayan halkları, inançları yok etmeyi amaçlayan bu sistem tek cinsiyet, tek ulus, tek din, tek dil, tek renk vaat etmektedir!”
'Kadın direnişi ile kayyımlar gidecek'
Adalet, son dört yılda tüm bunları hem yaşamış hem de tanıklık etmiş kadınlar olarak OHAL dönemi uygulamalarının kalıcılaştırılmaya çalışılmasının karşısında olduklarını dile getirerek, "Eşbaşkanlık sistemi çok önemli bir kadın kazanımıdır; kayyım sistemi ise eşbaşkanlık başta olmak üzere tüm kadın kazanımlarını yok etmeye, kadını toplumsal, siyasal ve ekonomik alandan koparmaya, kadın kazanımlarını yağmalamaya yönelik bir sistemdir. Haklarımızdan, kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Tüm kadınları ve kadın hakları mücadelesi veren bütün örgütleri bu anlayışın karşısında birlikte durmaya çağırıyoruz. Gücünü örgütlü olmasından alan bütün kadınları, bulundukları her yerde sivil itaatsizlik eylemleri ile tepkisini ortaya koymaya ve mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Biliyoruz ki kadın dayanışmasının karşısında ne erkek egemen sistem durabilir ne de sistemin antidemokratik kayyumları. Kadın direnişi ile kayyumlar gidecek" dedi.
Açıklamanın ardından 10 dakikalık oturma eylemi yapan kadınlar, zılgıt ve sloganlarla eylemini sonlandırdı.