‘Kayyımlar iktidarın siyasal ahlak düzeyinin göstergesidir’
- 17:43 19 Ağustos 2019
- Güncel
İZMİR - İzmir Valiliğinin aldığı 10 günlük eylem yasağı nedeniyle bina içinde yapılan basın toplantısında “Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, tek adam rejiminin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir” sözlerine yer verildi.
Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanması üzerine İzmir Emek ve Demokrasi Cephesi’nin düzenlediği basın açıklaması İzmir Valiliğinin kamu güvenliği gerekçesiyle aldığı 10 günlük eylem yasağı nedeniyle engellendi. Eski Sümerbank önünde gerçekleştirilmesi planlanan basın açıklaması Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Bölge Temsilciliğinde gerçekleştirildi. Bina içine sığmayan yurttaşlar basın açıklaması sonrasında bina önünde sloganlar eşliğinde fotoğraf çekildi. Basın açıklamasını ise DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.
‘Kayyımlar iktidarın siyasal ahlak düzeyini gösteriyor’
Kayyımların darbe dönemlerinde görülen faşizan bir yönetim zihniyetinin ürünü olduğu belirtilen açıklamada halkın meclise, yargıya, adalete, basına inancı ve güveninin zayıfladığı, yandaş olmayan yapı ve kurumlar ise etkisizleştirilmeye, kriminalize edilmeye, hatta “terörist” olarak tanımlanmaya çalışıldığı belirtildi. Kayyımların ve 400’ü aşkın göz altıların temel amacının seçimleri anlamsızlaştırmak, kitlelere çaresizlik duygusu aşılamaya çalışılmak olduğu belirtilen açıklamada, “OHAL döneminde yüze yakın belediyeye kayyum atanmış, bu belediyede çalışan 3 Bini aşkın işçi iten atılmıştır. Bir önceki kayyum dönemi yolsuzluklarını halkın gözleri önüne seren; sefahat, talan ve yağmadan ibaret yönetim anlayışını teşhir eden belediye başkanları görevden alınırken ileri sürülen temelsiz gerekçeler, seçmenlerin ve bizlerin gözünde yok hükmündedir. Halkın yüzde 50’den fazlasının iradesi ile seçilen başkanlara karşı gerçekleştirilen irade gaspı, rejimin faşist karakterini bir kez daha göstermiştir. Sandıkta kaybedileni demokrasi dışı yollarla gasp etmeye çalışmak, bunu alışkanlık haline getirmek, tek adam rejiminin siyasal ahlak düzeyinin de göstergesidir” sözlerine yer verildi.
‘Sivil darbeciliği kabul etmiyoruz’
Kayyım politikasının ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağı olduğu belirtilen açıklamada, “Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Halkla hiçbir bağı olmayan, halka karşı hiçbir sorumluluk duygusu taşımayan kayyumlar sadece demokrasiye değil, atandıkları yerel yönetimlere de büyük ve kalıcı zararlar vermektedir. Rejimin temel bir özelliği haline gelen sivil darbeciliği kabul etmedik, etmeyeceğiz” denildi.
‘Kayyım yoksul halklara saldırıdır’
Derinleşen ekonomik krizin geniş yoksul halk kesimlerinde yarattığı öfkenin tüm kışkırtmalara rağmen demokratik bir şekilde sandığa yansıdığı belirtilen açıklamada “Halkın iradesinin yok sayılması, derinleşen ekonomik krizle beraber işçi emekçi yoksul halklara bütünlüklü bir saldırı olduğunu ve ülke ciddi bir yönetememe krizine doğru iktidar eliyle sürüklendiğini görmekteyiz. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bedia Özgökçe Ertan’ı seçen irade bizim de irademizdir” sözlerine yer verildi.
‘Demokrasi mücadelesinde omuz omuza durmaya davet ediyoruz’
Açıklamada son olarak,“Bu hukuksuz ve antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarına rağmen birleşik mücadelenin gücüne inanan emek ve demokrasi güçleri olarak, saldırıları birliğimizle püskürtebileceğimizi bir kez daha hatırlatıyor, demokrasiden yana bütün kesimleri faşizme karşı barış ve demokrasi mücadelesinde omuz omuza durmaya davet ediyoruz” denildi.