KESK’ten kayyım tepkisi: Alışmadık, alıştıramayacaklar

  • 12:21 19 Ağustos 2019
  • Güncel
ANKARA - Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasına tepki gösteren KESK, “Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. Alışmadık, alışmayacağız, alıştıramayacaklar dedi.
 
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK)  Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye eşbaşkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyım atanmasına ilişkin, “Demokrasinin son kırıntılarına daha bir darbe indirildi” başlıklı yazılı bir açıklama yayınladı.
 
‘Demokrasinin temel kurumları bir bir ortadan kaldırılıyor’
 
Demokrasinin temel kurum ve ilkelerinin bir bir ortadan kaldırıldığı ve demokratik değerlere yönelik adeta bir inançsızlaştırma operasyonunun yürütüldüğüne dikkat çekilen açıklamada, “Son birkaç yıldır Meclise, adalete, yargıya, basına, sendikalara ve daha birçok kuruma karşı vatandaşların inancını yitirmesi için sistematik bir yönelim yaşanıyor. Devlet/AKP yıllardır planlı ve örgütlü olarak kurumları güdümüne sokacak politikalar hayata geçirdi. Güdümüne giren kurumlar ise asıl misyonlarını, var oluş gerekçelerini bir yana bırakarak AKP’nin şubeleri gibi çalıştı, çalışıyor. Birçok kuruma inanç ve güven yitimi uygulanan bu politika nedeniyledir” ifadelerine yer verildi. 
 
‘Yandaş olmayan kriminalize ediliyor’
 
“Geldiğimiz aşamada uygulanan tekçi ve faşizan politikaların sonucu olarak halkın ezici çoğunluğunun Meclise, yargıya, adalete, basına inancı ve güveni oldukça zayıflamıştır” ifadelerine yer verilen açıklamada, buna paralel olarak güdüme girmeyen, yandaş olmayan, muhalif kurumlar ise demokrasinin asgari kuralları dahi rafa kaldırılarak etkisizleştirilmeye, bastırılmaya ve kriminalize edilmeye çalışıldığına dikkat çekildi.
 
‘Kayyım politikası genişleyerek devam edecek’
 
Seçimlerin anlamsızlaştırılarak umutsuzluğun hâkim hale getirilmeye çalışıldığına dikkat çekilen açıklamanın devamında şöyle denildi: 
 
“Seçilmeleri üzerinden henüz dört ay geçmemiş iken, daha geçmiş dönemin bilançosunu çıkartmakla uğraşırlar iken, büyük bir gürültü ve binlerce polisin operasyonuyla görevden alınmalarının hukuki bir dayanağının olmadığı görülüyor. Öne sürülen gerekçelerin hiçbiri inandırıcı olmadığı gibi seçimlerden önce ‘gerekirse yine kayyum atayacağız’ denildiğini de unutmuş değiliz. Benzer bir tehdidin İstanbul seçimleri sürecinde de yapıldığını göz önüne aldığımızda kayyum politikasının genişleyerek devam edeceğini düşünmekteyiz. 
 
‘Kimse kendini halkın iradesi yerine koyamaz’
 
Halkın seçtiği temsilcilerin mahkeme kararı olmaksızın görevden uzaklaştırılıp yerlerine atanmış kişilerin konulması halk iradesinin açıkça hiçe sayılmasıdır. Üç büyükşehir belediye başkanının da yüzde 50’lerin çok üzerinde oy aldığı düşünüldüğünde vahim bir siyasal darbe ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. Biliyoruz ki, kayyum politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. Alışmadık, alışmayacağız, alıştıramayacaklar.”
 
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
 
Açıklamada son olarak, “Bu hukuksuz, bu antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi demokrasiden yana olan tüm kesimlerle yan yana gelerek sürdürmeye devam edeceğiz” diye belirtildi.