Eşi Türkoğlu Cezaevi’nde işkence gören Sultan: Yapılanların peşini bırakmayacağız

  • 09:47 12 Ağustos 2019
  • Güncel
Rengin Azizoğlu
 
DİYARBAKIR - Maraş Türkoğlu Cezaevi'nde işkence gören hasta tutsak Nimet Deyiş’in eşi Sultan Deyiş, eşinin çıplak arama dayatmalarını kabul etmediği için işkence gördüğünü anlatarak, “Eşim asla teslim olamayacağını, böyle gururlarını kıracak şeylere taviz vermeyeceklerini söyledi. Yaşlı ve hasta olmasına rağmen hep dimdik ayakta. Ben ölene kadar eşimin arkasındayım. Biz bu yapılanların peşini bırakmayacağız” dedi.
 
Cezaevlerinde yaşanan sistematik işkence ve kötü muamele her geçen gün artarak devam ediyor. Son dönemde işkence iddialarıyla gündemden düşmeyen Beşikdüzü Cezaevi, Elazığ Cezaevi, Tarsus Cezaevi’nin ardından işkence ve hak ihlalleri konusunda kötü bir üne ulaşmaya başlayan bir diğer cezaevi de Maraş Türkoğlu Cezaevi oldu. Farklı cezaevlerinden Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen tutsakların, ağır işkencelere maruz bırakılarak darp edildiği öğrenildi. Ayakta sayımı ve çıplak aramayı reddeden tutsaklar gardiyanlar tarafından vücutlarında yaralar oluşacak şekilde darp edildi. Hasta tutsaklar ise nefessiz bırakılarak yerde sürüklendi. Çeşitli illerden İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvuran aileler, avukatların tutsakların yanına giderek konuyla ilgilenmelerini bekliyor.
 
Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Cezaevi’nde işkence gören tutsaklardan biri de Nimet Deyiş. 62 yaşındaki hasta tutsak Nimet, 27 yıldır cezaevinde. İşkence gören eşinin durumunu anlatan Sultan Deyiş, cezaevlerinde işkence yaşandığını belirterek birçok kuruma baş vurduklarını ama hala bir gelişmenin yaşanmadığını söyledi.
 
‘O günden bugüne 10 cezaevi dolaştırdılar’ 
 
Nimet’i tutuklamaya geldiklerinde kendisinin de tutuklandığını söyleyen Sultan, eşinin suçsuz yere 27 senedir cezaevinde kaldığını ifade etti. Sultan yaşadıkları süreci şu sözlerle dile getirdi: “Nimet, ben serbest bırakılayım diye, ben ve 7 çocuğum için bütün suçlamaları kabul eti. O günden bugüne 10 cezaevi dolaştırdılar. Eşim çok hastadır, onu başka bir yere sevk etiklerinde yol parasına kadar masrafları biz karşılıyoruz. Bel fıtığı ve farenjitti var. Ondan dolayı konuşmakta bile zorluk çeker, konuşursa mutlaka suyu yanında olmalıdır. Aynı zamanda böbrek yetmezliği var. 
 
‘Çıplak arama kabul edilmediği için işkence edildi’
 
Şimdi de Maraş’ta bulunan Türkoğlu Cezaevi’ne getirildi. Cezaevine getirildiğinde çıplak arama dayatmışlar, kabul etmediği için ağır işkenceler yapmışlar. Kafasını kırmışlar, omuzundan da darp almış. Teslim olmaları için onlara yapmadıkları şey kalmadı. Onlar asla yenik düşmediler diye hep işkenceye maruz bırakıldılar. Şimdi de onu tek kişilik hücreye atmışlar. Daha yeni getirdikleri için ziyaret edemedik onları. Sadece telefon görüşmesi yaptık. Onlara aldığımız elbiseler dahil hiçbir şey verilmemiş. Yanlarında götürdükleri kitap ve eşyalarını da ellerinden almışlar.” 
 
‘Biz bu yapılanların peşini bırakmayacağız’
 
En son geçtiğimiz cuma günü telefonla görüştüklerini belirten Sultan, Nimet’in telefonda sesinin hiç iyi gelmediğini durumlarının iyi olmadığını aktararak, “Ona nasıl olduğunu sorunca ‘Biz toplamda 22 kişiyiz. Kaldığım cezaevi daha yeni bir cezaevi. Buraya getirilen tutsakların mutlaka işkenceyle girişlerini yapıyorlar, çıplak arama dayatıp onları darp ediyorlar, feci şekilde dövüyorlar’ dedi. Üzülmeyelim diye bize her şeyi anlatmıyor. Kim bilir neler yapmışlardır?” diye sordu.
 
Eşi’nin 62 yaşında ve hasta olduğunu tekrar hatırlatan Sultan, “O kadar gözü kara olmuşlar ki ona bile acımıyorlar. Saygı diye bir şey yok onlarda. Eşimi bu hasta ve yaşlı haliyle orda tutmazlar bırakırlar diye bekliyordum. Ama tam tersine orda bırakmakla kalmamışlar hasta ve yaşlı adama işkence yapıyorlar. Bizi her götürdükleri cezaevi diğer cezaevlerini aratıyor” dedi.
 
‘Ölene kadar eşimin arkasındayım’
 
Nimet’in tahliyesine karar verilmeyecekse başka bir cezaevine nakledilmesini isteyen Sultan,  Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Cezaevi’ni araştırdıklarını, oradaki 15 tutsağın gıda zehirlenmesi yaşadığını ve hala aynı sorunların devam ettiğine dikkat çekti. Sultan, “Eşim asla teslim olamayacağını, böyle gururlarını kıracak şeylere taviz vermeyeceklerini söyledi. Yaşlı ve hasta olmasına rağmen hep dimdik ayakta. Ben ölene kadar eşimin arkasındayım. Biz bu yapılanların peşini bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
 
‘Başvuru yaptık ancak ses seda yok’
 
İHD'ye başvuru yaptıklarını da kaydeden Sultan konuşmasına şöyle devam etti: “Eşim benden sesini duyurmamı istedi. ‘İHD’ye başvur, milletvekilleriyle görüş ki bize yapılanların önüne geçilsin’ dedi.  Ben Pazartesi İHD’ye dilekçeyi yazdım. Çarşamba günü de avukatla görüştüm ancak hala ses seda yok. Ben o işlerden pek anlamadığım için elim kolum bağlı bekliyorum. 
 
‘Bütün mahkumlara işkence yapılıyor’
 
Biz sadece Nimet için değil orda zor şartlarda kalan bütün tutsaklar için başvuruyoruz. Bugün bu cezaevinde uygularlar yarın başka cezaevinde. Bütün mahkumlara işkence yapılıyor. İşkence haberini aldığımızdan beri uyku bile uyuyamıyoruz. Aklımız hep onlarda. Böyle elimiz kolumuz bağlı bir halde ne yapacağımızı bilmiyoruz, çırpınıyoruz sadece. İşkence yapılmasa da yaşlı bir adam için cezaevi çekilmezdir. İnsanı o duvarlar öldürür.”