HDP’den cezaevi açıklaması: Ortaya çıkan tablo ülkenin insan hakları karnesidir

  • 16:20 9 Ağustos 2019
  • Güncel
ANKARA - Cezaevlerinde yaşanılan işkence ve kötü muameleye ilişkin açıklama yapan HDP Batman Milletvekili ve Hukuk ve İnsan Hakları Komisyon Sözcüsü Ayşe Acar Başaran," Cezaevlerindeki tablo, ülkenin insan hakları ve hukukun üstünlüğü karnesidir. Tutsaklara uygulanan keyfi muamele ve işkencenin ısrarlı şekilde sürdürülmesi yalnızca vicdana değil tüm hukuki normlara da aykırıdır" dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi(HDP) Batman Milletvekili ve  Hukuk ve İnsan Hakları  Komisyon Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, cezaevlerinde yaşanılan işkence, kötü muameleye ilişkin yazılı açıklama yaptı.Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin sıralandığı açıklamada yetkililer göreve çağırılarak, “İşkence ve kötü muamele yapılan cezaevlerinin yönetimleri hakkında derhal gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz” denildi.
 
İnsan hakları ve hukuk kurumlarının, partilerinin  ve aktivistlerin tüm uyarılarına rağmen Adalet Bakanlığı tarafından cezaevlerinde sistematikleşen işkence ve kötü muameleyi sonlandırılmamakta ısrar edildiği belirtilen  açıklamada, "Özellikle Elazığ Kampüs Cezaevi, işkencenin kronikleştiği bir cezaevidir. Son olarak 4 Ağustos’ta Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde koğuşlara giren infaz memurları 50 tutsağı, gözle görülür hasarlar yaratacak şekilde şiddetli bir biçimde darp etmişlerdir. Diyarbakır Barosu ve ÖHD avukatları, işkence ve kötü muameleye maruz bırakılan tutsaklar ile görüştükten sonra cezaevi müdürleri ile görüşmek istemiş ancak talepleri reddedilmiştir. Daha sonra Elazığ Cumhuriyet Başsavcı Vekili ile görüşen avukatlar işkence iddialarını ileterek bu durumun incelenmesini talep etmişlerdir" denildi.  
 
'Durumu ağır hastalar ağızları kapatılarak nefessiz bırakıldı'
 
Son 4 yıl içerisinde Elazığ Kampüs Cezaevi’nde işkence ve kötü muamele nedeniyle tek bir gardiyan, müdür veya infaz koruma memuru görevden alınmamış, haklarında soruşturma açılmadığını,  hukuk dışı uygulamaları, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun raporlarına bile yansıyan Elazığ Kampüs Cezaevi yöneticileri ve personelini işkence ve kötü muameleyi sürdürmek konusunda cesaretlendiren ise cezasızlık olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "İşkence ve kötü muamele alanında kötü bir üne ulaşmaya başlayan bir diğer kurum da Maraş Türkoğlu Cezaevidir. Son olarak, 25 yıldır cezaevinde bulunan Cemil İvrendi ve bazı siyasi tutsaklar, Tarsus T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan Türkoğlu 1 No’lu L Tipi Cezaevi’ne sürgün edilmişlerdir. 8 Ağustos günü açık görüşe giden İvrendi’nin ailesine görüş yasağı olduğu iletilmiştir. Ancak görüş yapabilen bir başka ailenin aktarımlarına göre tutsaklara işkence yapılmış ve ağır biçimde darp edilmişlerdir. Türkoğlu 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde ayakta sayım vermeyi reddeden tutsaklar ise yaklaşık 30 gardiyan tarafından vücutlarında yaralar oluşacak şekilde darp edilmişlerdir. Durumu ağır olan hasta tutsaklar ağızları kapatılarak nefessiz bırakılmak suretiyle yerde sürüklenmişlerdir" diye belirtildi.  
 
'Cezaevlerindeki tablo insan hakları ve hukukun üstünlüğü karnesidir'
 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi; "Rize Kalkandere Cezaevi’nde ise açlık grevinden sonra tutsaklara yönelik idari disiplin soruşturmalarının başlatıldığı, bir kaç kişiye hücre cezalarının verildiği, telefon görüş yasaklarının uygulandığı, gazete, kitap, dergi ve yazılı bir çok yayının neredeyse tümünün engellendiği, hatta bir tutsağa herhangi yasağı bulunmayan bir kitabın siyasi içerik taşıyabileceği gerekçesi ile verilmediği, tutsağın buna itiraz ettiği ve itirazın mahkeme tarafından kabul edildiği buna rağmen kitabın kendisine verilmediği öğrenilmiştir. Cezaevlerindeki bu tablo, ülkenin insan hakları ve hukukun üstünlüğü karnesidir. Tutsaklara uygulanan keyfi muamele ve işkencenin ısrarlı şekilde sürdürülmesi yalnızca vicdana değil tüm hukuki normlara da aykırıdır" ifadelerinde bulunuldu.  
 
'Derhal gereken işlemler yapılmaldır'
 
Açıklamada son olarak, bu uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, "Yetkili isimleri bu adımı atmaya davet ediyor ve işkence ve kötü muamele yapılan cezaevlerinin yönetimleri hakkında derhal gerekli işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz" denildi.