
Kooperatif başkanı Hatayi: Devasa şirketler tüketiciyi mağdur ediyor
- 09:03 5 Ağustos 2019
- Güncel
Rengin Azizoğlu
DERSİM - Pülümür Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı olan Hatayi Demir, kooperatiflerin üretici için önemine dikkat çekerek, “Devasa şirketler, sömürü politikaları tüketiciyi mağdur ediyor. Üreticiden çok ucuza aldığını tüketiciye çok daha pahalıya satabiliyor. Kooperatiflerin aslında en temel meselesi de aracı kurumları ortadan kaldırarak üreticiden tüketiciye bir bağ oluşturmak” dedi.
Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile çok sayıda kurum kapatılırken yüzlerce kamu emekçisi de görevinden ihraç edildi. İhraç edilen öğretmenlerden biri de Hatayi Demir. 29 Ekim 2016 tarihinde ihraç edilen Hatayi, doğduğu köye dönerek arıcılık yapmaya başladı. Pülümür Tarımsal Kalkınma Kooperatif Başkanı olan Hatayi, aynı zamanda kooperatif içerisinde bulunan tek kadın. Hatayi başkanlığını yaptığı kooperatifi, kooperatifçiliğin önemini ve karşılaştığı zorlukları anlattı.
‘Arıcılık kadınların dünyasıyla çok denk düşüyor’
Arıcılığın kadının doğasına en uygun olan çalışma alanı olduğuna dikkat çeken Hatayi, üretiminden arıya yaklaşıma, doğayla ve canlılarla empati kurmaya kadar tüm süreçlerin kadınların dünyasıyla çok denk düştüğünü söyledi. Hatayi, “Bizi geliştirecek, besleyecek bir üretim alanıdır arıcılık. Bu konuda çalışmaktan müthiş keyif alıyorum. Kadınlar kadın olmaktan dolayı bazen bazı karar süreçlerinde pek önemsenmeyebilir, ancak bu toplumun kültüründen, yaşam felsefesinden, doğasından o yabancılaşmayı ortadan kaldırabilirsek, özle buluşmayı sağlayabilirsek kolektif ruhu yakalayabiliriz. Bunu yaparken de kooperatifler altında örgütlenmek önemlidir. Kooperatifçilik hem üreticinin hem de üreticinin paylaşım ağının örgütlenmesidir. Üretici ile tüketici arasındaki bağın örgütlenmesidir. Aynı zamanda üreticinin birey olarak çözemediği her konuda yaşadığı sorunlara çözüm üretebilmesidir. Kooperatiflerin sosyal yaşama, topluma ve doğaya karşı da sorumlulukları vardır. Kooperatifçilerin örgütlenmesi de bu sorunların çözümü demektir” diye konuştu.
‘Kooperatifler topluma faydalı bir noktada durmalı’
Kooperatiflerin aynı zamanda sivil toplum örgütleri olduğuna değinen Hatayi, üreticinin pazar sorunu varsa kooperatiflerin bunu çözdüğünü, üretim yapılan alanda çevre sorunu varsa kooperatifin bu sorunlara çözüm ürettiğinin altını çizdi. Hatayi, “Kooperatif üyelerinin eğitimle ilgili bir sorunu varsa mesleki anlamda, sosyal anlamda, bilinç düzeyi anlamında; kooperatiflerin buna yoğunlaşması gerekir. Kooperatiflerin içerisine giren ürünlerin denetim mekanizmalarını işletmekle yükümlüdür. Genel olarak kooperatifler üreticinin bir bütün sorunlarına çözüm üreten bir noktadadır. Tabii ki nasıl bir kooperatifçilik bakış açısıyla çalışma yürüttüğü çok önemlidir. Sadece kar amaçlı şirketler gibi düşünmemeli topluma ve üreticiye faydası olan bir noktada durmalı, şeffaf olmalı, katılımcı olmalı, karar süreçlerine tüm üyeleri dahil etmeli. Fiyatın belirlenmesinden yapılacak her türlü çalışmaya kadar tüm üyelerin ortak kararları ile gerçekleştirilmeli. Yönetimin, tüm üyelerin denetimine açık olması gerekiyor. Üreticiler, üretim alanlarında ziyaret edilip denetlenmeli” dedi.
‘Üretimin bir paylaşım ağı da olmalı’
Bölgede ciddi ekolojik tahribatların olduğunu ifade eden Hatayi, arıcılığın da bu tahribatlardan büyük oranda etkilendiğini belirtti. Sağlıklı ve ekolojik bir çevrede, doğayla uyumlu şekilde üretim yapmamanın bir sorun olduğuna işaret eden Hatayi, "Dünya kooperatif örneklerini incelediğimizde toplumsal ayağı güçlü olan, toplumdan gücü alan, toplumla, doğasıyla ve ruhuyla bütünsel üretim yapan insanların daha kalıcı olduklarını gördük" dedi. "Bu bölge ciddi anlamda göç vermiş bir bölge. İnsanlar yeniden üretim imkanını yaratabilmek, biat kültüründen uzaklaşabilmek için göç ediyor" diyen Hatayi, kooperatiflerin iyi bir model yaratması durumunda insanların kendi coğrafyalarına geri dönebileceğine değindi. Bütün üreticilerin örgütlenmesinin ve üreticilerin bilinç düzeylerinin yükseltilmesinin gerekliliğini dile getiren Hatayi, "Üretimin aynı zamanda bir paylaşım ağı da olmalı. Bir ruhani boyutu da olmalı. Üretiyoruz, tüketiciye ulaştırıyoruz, bir pazar ağı oluşturuyoruz ama ne yapıyoruz? Her ne olursa olsun şeffaflık ilkesi de işletilmesi gereken bir ilkedir. Ne yaparsak yapalım tüm üyelere ve topluma bunu anlatmamız gerekiyor” diye kaydetti.
‘Aracı şirketler devreden çıkarılmalı’
Kooperatiflerinin temel ilkelerinden birinin de üreticiden tüketiciye ulaşacak bir ağ oluşturmak olduğunu dile getiren Hatayi, “Aracı kurumların devreden çıkarılması ve emeğin ve tüketicinin haklarının korunması önemli. Çünkü aracı kurumların devasa kar paylarını devreden çıkarırsanız, üretici kendi emeğinin karşılığını alabilir. Devasa şirketler, sömürü politikaları tüketiciyi mağdur ediyor. Üreticiden çok ucuza aldığını tüketiciye çok daha pahalıya satabiliyor. Kooperatiflerin aslında en temel meselesi de aracı kurumları ortadan kaldırarak üreticiden tüketiciye bir bağ oluşturmak. Her kooperatifin örgütlenmesi, üretim ağlarının oluşturulması gerekiyor. Bu üretim ağlarının arasında bir koordinasyon oluşması, pazar ağlarının ortaklaştırılması sağlanırsa büyük şirketlerden bağımsız bir pazar yaratmak mümkündür. Artık gelişen bu teknolojik dünyada internet ortamından, sosyal medyadan kendinizi anlatabiliyorsunuz. Bu sayede insanlar sizi bulabiliyor ve pazarınıza ulaşabiliyor. Bizim kooperatifimizin ilkesi bu. Üretici olacak ve ürün sadece üreticiden alınacak. Üreticinin de karar süreçlerinin her aşamasında olması gerekiyor” dedi.