'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Belediyeler' paneli gerçekleştirildi

  • 20:09 4 Ağustos 2019
  • Güncel
BALIKESİR - Ayvalık Kadın İnisiyatifi’nin, "Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Belediyeler" panelinde konuşan Prof. Dr. Gülriz Uygur, “İstanbul Sözleşmesine karşı olmak, tecavüzü savunmak demektir” dedi.
 
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, Ayvalık Kadın İnisiyatifi ve Ayvalık Belediyesi “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Belediyeler” başlıklı panel düzenledi. Orhan Peker Sanat Galerisi’nde düzenlenen panele, kent planlamacısı Yereliz Derneği’nden İkbal Polat, Ayvalık Kadın İnisiyatifi’nden Nebahat Dinler, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Gülriz Uygur, Sosyolog Zeynep Cantürk Batur, Avukat Filiz Sonsuz, Sosyolog Özlem Yalçınkaya ve Edremit Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Müdürü Aysu Can’ın yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
 
Kadın dostu kentler projesini sadece 17 belediye imzaladı
 
Prof. Meral Özbek’in moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk sözü Kent Planlamacısı İkbal Polat aldı. Yereliz Derneği’ni tanıtarak konuşmasına başlayan İkbal, “Avrupa’da yerel yönetimler STK’lar olarak işlerken Türkiye’de kamu yönetimi olarak işleniyor”  dedi. Son yıllarda “İnsan hakları kentlerinin” arttığına dikkat çeken İkbal, dünyada 30 insan hakları kentinin bulunduğunu ve Türkiye’den eşit eylem planını imzalayan 24 belediyenin olduğunu da konuşmasına ekledi. İkbal, Kadın Dostu Kentler Projesi’ne Türkiye’deki bin 398 belediyeden sadece 17’sinin imzaladığını söyledi. 
 
Üniversitelerde cinsel şiddete karşı işbirliği ağının kurucularından olan Prof. Dr. Gülriz Uygur da, “Adaletsizliği bilmeden adalet arıyoruz” diyerek konuşmasına başladı. Adaletsizliğin en belirgin görülen alanın, kadınların yaşamları olduğunu söyleyen Gülriz, “Sokak tacizine uğramayan kadın yok ama kadınlar bile bunu görmemezlikten geliyor. Kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmek yetmez, tam eşitlik sağlanmalı” dedi. 4320, 2006, Türk Ceza Kanunu, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunla kadınların mahkemelerde haklarını koruyan yasal gelişmelerin yaşandığını ifade eden Gülriz, “İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olmak, tecavüzü savunmak demektir” diyerek tepkisini gösterdi. 
 
Kadınların en fazla evde şiddet gördüğünü verilerle sunan Gülriz, devletin şiddete karşı politikalar oluşturmak, önleme, koruma ve cezalandırma gibi ödevleri olduğunu aktardı.  
 
2019’da 63 kadın başvurdu
 
Sosyolog Zeynep Cantürk Batur da, Ayvalık’ta Kadın Dayanışma Merkezi’nin çalışmalarını anlattı. 2019 yılı içinde merkeze 63 kadının başvurduğunu söyleyen Zeynep, kadınların çoğunun boşanmak istediğini, ekonomik olarak bir kazancı olmadığını ya da şiddetten kaçacak yeri olmadığını kaydetti. Zeynep, “Gerekli yetkililerle görüşüp, sosyal yardım verilebiliyor. Ayrıca boşanmak isteyen kadınlara da hukuk desteği sağlıyoruz. Gönüllü psikologlarımızla ve başka sivil toplum kurumlarıyla da işbirliğiyle çalışıyoruz. Kadın davalarını da takip edip kamu baskısı oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.
 
‘Kadınların sloganları hakimlerin vicdanına çarpıyor’
 
Körfez bölgesinde bulunan kadın hareketlerini ve belediyelerle olan ilişkisini anlatan Avukat Filiz Sonsuz da, Ağır Ceza Mahkemesinin sadece Burhaniye’de bulunmasından dolayı kadın davalarının hepsinin burada görüldüğünü aktardı. Filiz, “Kadınların dayanışma içinde olmasının ne kadar önemli olduğu davalarda ve sonuçlarında görülüyor. Kadınların sloganları hakimlerin vicdanlarına çarpıyor” dedi. Filiz, Burhaniye’nin köylerinde kadınlarla buluşup, hakları üzerine eğitimler verdiklerini de paylaştı.
 
Aysun Can ve Sosyolog Özlem Yalçınkaya da, Edremit Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine politikalarını paylaştı. Edremit Belediyesi Sosyal Yardımlaşma Müdürü Aysun, ilçe nüfusunun 154 bin 487 olduğunu aktardı. Kadın nüfusunun 78 bin 89, erkek nüfusunun ise 76 bin 398 olduğunu belirten Aysun, Edremit’te yaşayanların yoğunlukla sosyo-ekonomik durumunun düşük ve yaş ortalamasının da yüksek olduğunu söyleyerek, “Edremit’te yaşayan herkesin sosyal ve ekonomik sorunlarına çözüm bulmaya çalışacağız” dedi.