İHD’den 6 aylık hak ihlali raporu: En fazla kadın ve çocuklar maruz kaldı
- 13:56 30 Temmuz 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - İHD Diyarbakır Şubesi 2019’un ilk 6 ayında bölgede yaşanan hak ihlalleri raporunu açıklayarak, en fazla hak ihlaline maruz kalanların kadınlar ve çocuklar olduğunu gözler önüne serdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi tarafından hazırlanan "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi 2019 Yılı İlk 6 Ay İnsan Hakları İhlalleri Raporu" şube binasında düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Açıklanan raporu okuyan İHD Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray, Türkiye’de demokratik yaşamı derinden sarsan, hukuk ve insan haklarına aykırı durumların ortaya çıkmasına neden olan siyasi iktidar politikaları ve uygulamalarının 2019 yılının ilk 6 aylık döneminde de artarak devam ettiğini kaydetti.
‘Hakların kullanımı noktasında zorluklar yaşanıyor’
Bölgede savaş ve çatışma ortamının devam ettiğini kaydeden Rahşan, başta yaşam hakkı olmak üzere bireysel ve kolektif tüm hakların kullanılmasının önündeki en büyük engel olarak karşılarına çıktığını söyledi. Bölgede devam eden silahlı çatışma ortamında yaşamını yitiren örgüt militanlarının cenazelerinin ailelerine teslim edilmesi sürecinde zorluklar yaşanmaya devam ettiğine dikkat çeken Rahşan, cenazelerin ailelerine verilmesi sürecinin uzunluğunun, başvuru sürecinde kolluk kuvvetlerinin psikolojik baskılarına maruz kalmalarının, yine dini vecibelerin yerine getirilmesi ile ilgili ihlallerin dikkat çektiğini aktardı.
‘Mevcut yasaların kadınları koruyamadığı görülmektedir’
Kadınlara yönelik şiddetin 2019 yılının ilk 6 ayında da devam ettiğini dile getiren Rahşan, bölgede de onlarca kadının erkek şiddeti sonucunda katledildiğini ifade etti. Rahşan, “Son iki ay içerisinde Diyarbakır’da yaşayan Müzeyyen Boylu, Merve Ünal ve Aygül Günler en yakınlarındaki erkekler tarafından katledildiler. Diyarbakır’da ve her yerde, her kesimden, her yaşta kadın, psikolojik, fiziksel, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kalmaya devam etmiştir. Türkiye’de kadınlara yönelik hak ihlallerindeki artış, mevcut hukuki düzenlemelerin hayata geçirilemediğini ve kadını yeterince koruyamadığını göstermektedir. Kadına yönelik şiddet, ister aile içi olsun, ister sokakta, ister gözaltında olsun; politiktir. Bu sorun ancak ve ancak yeterli tedbirleri içeren ve cinsiyet eşitliğini savunan gelişmiş sosyal politikaların oluşturulmasıyla birlikte ve erkek egemen zihniyetiyle etkin mücadele edilerek aşılabilir” dedi.
‘Bölgede çocukların yaşamını yitirişine tanıklık ediyoruz’
Toplumsal hayatta korunmaya en çok ihtiyaç duyan gruplar arasında olan çocuklara dönük hak ihlallerinin de devam ettiğine değinen Rahşan, “Yaklaşık 35 yıldır bölgede devam eden çatışmalı süreç ve yaşanan hak ihlalleri yine en çok çocukları etkilemiştir. Çatışmalı ortamların yaşandığı bölgelerde çatışma atıklarının infilakı sonucunda, çocukların yaralanmalarına ve yaşamlarını yitirişine tanıklık ediyoruz. Dersim’in Ovacık ilçesi Bilgeç Köyü Çakılyayla mezrasında önceki hafta Ayaz Güloğlu ve Nupelda Güloğlu isimli iki kardeş, oyun oynadıkları alanda bulunan bir patlayıcıya basmaları sonucu yaşamlarını yitirdiler. Çocuklara yönelik hak ihlallerini önlenmeye dair tedbirler almak bir yana, çocukların haklarını güvence altına alan koruyucu yasaların yetersizliği ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği görülmektedir” diye belirtti.
Rahşan ardından bölgede son 6 ay içerisinde yaşanan hak ihlallerini başlıklar halinde ele alarak sıraladı.
Çocukların yaşam haklarına yönelik ihlaller:
* 1 çocuk intihar etti, 2 çocuk da intihar teşebbüsünde bulundu.
* 2 çocuk aile içi şiddet sonucu katledildi, 4 çocuk yaralandı, 1 çocuk ise cinsel istismara maruz kaldı.
* 2 çocuk toplumsal yaşamda maruz kaldıkları şiddet sonucu yaralandı. 17 çocuk cinsel istismara maruz kalırken, 1 çocuk kaçırılarak alıkonuldu ve 1 çocuk ise fuhuş yapmaya zorlandı.
İşkence yasağına yönelik ihlaller:
* En az 65 kişi gözaltında işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldı.
* 30 kişi gözaltı yerleri dışında (sokak-ev baskını) işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
* 64 mahpus, cezaevinde işkence ve kötü muameleye maruz kaldı.
* 9 kişi, güvenlik güçlerinin ajanlık dayatmalarına maruz kalırken, 3 kişi de tehdit edildi.
* 122 kişi, toplumsal gösterilere yönelik gerçekleşen müdahalelerde yaralandı.
Kişi özgürlüğü ve güvenliğine yönelik İhlaller:
* 41’i çocuk bin 567 kişi gözaltına alındı.
* 2’si çocuk 222 kişi tutuklandı.
* 15 kişi hakkında ev hapsi verildi.
* Bin 44 ev/işyeri baskını yapıldı.
Cezaevlerindeki hak ihlalleri:
* 40 mahpus, gerekçe gösterilmeden sürgün/sevk edildi.
* 51 mahpus sağlık hakkı ihlaline maruz kaldı.
* 1 mahpus ve aileleri arasındaki görüşmeler engellendi.
* En az 30 mahpus tecrit ve izolâsyona maruz kaldı.
* En az 12 mahpus hakkında soruşturma başlatıldı.
* En az 5 mahpusun haberleşme hakkı engellendi.
* En az 19 mahpus hakkında disiplin cezası verildi.
Ekonomik ve siyasal haklara yönelik ihlaller:
* Güvencesiz çalışma koşulları sonucu meydana gelen iş kazalarında 5 işçi yaşamını yitirdi, 3 işçi yaralandı. 18 kişi görevinden alındı.
‘Çatışmalı süreçler bir an önce son bulmalıdır’
Okunan hak ihlalleri verilerinin ardından konuşan Rahşan, son olarak şunları ifade etti: “Bizler insan hakları savunucuları olarak, hayatımızdaki ihlallerin önlenebilir olduğuna inanıyoruz. Çatışmalı ortamın bir an önce son bulmasını, kalıcı bir çatışmasızlık halinin ve çözüm sürecinin yeniden müzakere edilmesini umuyoruz. İnsan hakları mücadelesinde 33 yılımızı doldurduğumuz bu günlerde; her koşul altında dil, din, ırk, milliyet, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan, yaşam hakkının kutsal olduğu vurgusunda bulunuyor ve özgürlüklerle dolu, onurlu bir yaşam temenni ediyoruz.”