
Suriyeli mültecilerin sınırlar arasında yaşam bilmecesi!
- 09:03 30 Temmuz 2019
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Savaş nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kalan Suriyelilere yönelik ayrımcı ve ırkçı yaklaşımların yanı sıra son olarak sınır dışı edilecekleri tartışmaları başladı. Zor şartlar altında yaşasalar da artık burada kalmak isteyen Suriyeliler, “Orada evimiz yok. Nereye gidelim?” diye soruyor.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Türkiye’de yaşayan 3 milyon 630 bin 575 geçici koruma altındaki Suriyeli’nin 144 bin 230’u İzmir’de yaşıyor. İstanbul Valisi, farklı illerde geçici koruma kapsamında olan Suriyelilerin kayıtlı bulundukları illere geri dönmeleri için 20 Ağustos’a kadar süre verdi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, kaydı bulunmayan Suriyeli mültecilerin kontrol altında tutmak zorunda olduklarını ve kaçak olanları kampa göndereceklerini bildirdi.
Yaşanan gelişmelerden haberdar olan Suriyeliler, ırkçı söylemlerin aksine yaşam koşullarının iyi olmadığını ama yinede bu topraklardan göç edemeyeceklerini söylüyor.
‘Nereye gidelim?’
Gençlik Sosyal Eğitim ve Dayanışma Derneği’nde 4-6 yaş arasındaki çocuklara Arapça etkinlikler düzenleyen Suriyeli H.N., Suriye’deki iç savaş nedeniyle 6 yıl önce Şam’dan göç etmek zorunda kalıyor. Yakınları sayesinde önce Urfa’ya gelen H.N., burada 4 yıl kalıyor. Ardından geldiği İzmir’de 2 yıldır yaşayan H.N., Türkiye’ye geldiği ilk bir ay eşyası olmayan bir evde kalıyor.
Arap komşularının yardımı ile ilk zamanlar ayakta kalabildiğini belirten H.N., ev içinde geçici işlerle geçinmeye çalışıyor. Suriye’de okul öncesi öğretmeni olan H.N., “Çocuklar Türk okuluna gidiyorlar, üç aylık tatilde de buraya geliyorlar. Büyüdüklerinde istedikleri mesleğe sahip olabilmeleri için eğitim görmek istiyorlar. Ama diğer yandan kendi kültürlerini de örenmeliler. Biz burada yaşamak istiyoruz. Çünkü orada evimiz yok. Nereye gidelim?” diye sordu.
Çocuklar Suriye’ye dönmek istemiyor
Türkiye’de Arapça okulun olmasını isteyen 10 yaşındaki İkra, 5 yıldır Türkiye’de. Savaşta babasını kaybeden İkra, 5 kardeşi ve annesi ile Türkiye’ye geliyor. Annesi ve kardeşlerinin evde bir fabrikaya dikiş dikmesiyle yaşamlarını idame ettiriyorlar.
Hem Türkçe hem de Arapçayı yeterli düzeyde bilmediği için kendini ifade edemediğini söyleyen İkra, doğduğu toprakları merak ettiğini ancak Türkiye’yi terk etmek istemediğini kaydediyor.
Babasının izini kaybettikleri için 4 yıl önce annesiyle Şam’dan Türkiye’ye göç eden 15 yaşındaki Meis de, Suriye’ye dönmek istemiyor. Savaştan önce hayatlarının hiç zor olmadığını belirten Meis, yaz tatillerinde ev eksenli işler yapan annesine yardım ediyor, dernekteki etkinliklere yardımcı oluyor. Doktor olmayı hayal eden Meis, bu yüzden de Türkçe öğrenmesi gerektiğini ifade ediyor.
‘Ne olacağını bilmemek yoruyor’
Savaş nedeniyle 4 yıl önce Halep’ten göç eden M.R., yaşadıkları en büyük sıkıntının ev bulmak olduğunu belirtiyor. İlk geldiklerinde 4 ay boyunca iş bulamadığını ve nihayet Suriyeli birinin marketinde iş bulabildiğini kaydeden M.R., her şeylerinin Halep’te yok olduğunu ve tekrar savaş ortamına dönmek istemediğini dile getiriyor. M.R., 7 çocuğu olduğunu ve hiçbiri için yardım almadığını belirterek, hastaneden faydalanamadıklarını, bazı aylarda kira vermekte zorlandıklarını anlatıyor. Evde 6 kişi yaşadıklarını söyleyen M.R. “En küçüğü 7 yaşında. Buralı oldular artık. Devlet zorla götürmeye kalksa mecburen geri döneriz ama Allah da kimse de unutmaz. Ne olacağını bilmemek yoruyor” diyor.