DİYARABAKIR - Rojava Devrimi ve Suruç Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla yazılı bir açıklama yapan DTK, “Suruç ve Rojava şehitleri şahsında bütün özgürlük şehitlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK), 19 Temmuz 2012 Rojava Devrimi ve 20 Temmuz 2015 yılında 33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı’nın yıldönümlerine ilişkin açıklama yayınladı. Rojava Devrimi’ne ilişkin yayınlanan açıklamada, Rojava Devrimi’nin Kürt halkı başta olmak üzere tüm Ortadoğu halklarına ve ilerici insanlığa kutlu olması temenni edildi. Kadın öncülüğünde gelişen Rojava Devrimi’nin, 7 yılda yarattığı büyük toplumsal-devrimsel gelişmelerle insanlık tarihinin tanık olduğu en büyük destanlardan birini yazdığını kaydeden DTK, yaratılan her yeni gelişmenin ve kazanılan tüm değerlerin büyük bir insan iradesi, örgütlülüğü ve öz güç ile açığa çıktığını belirtti.

 

DTK açıklamanın devamında şunları kaydetti:

 

“Rojava Devrimi, Kapitalist moderniteye ve sömürgeci-gerici bölge sistemine karşı tüm Ortadoğu halklarının kurtuluşuna ve özgürlüğüne model oluşturacak alternatif, bir yeni sistemi görünür ve yaşanır kılarak Kürdistan ve Ortadoğu halkları için bir ışık ve umut kaynağı olmuştur. Yarattığı toplumsal sistem ve demokratik değerlerle, Demokratik Suriye’de bütün halkların, kültürlerin ve inanç topluluklarının adalet, barış, eşitlik, kardeşlik ve birlik içerisinde yaşamalarının projesi,  aynı zamanda da, güvencesi olmuştur. Rojava Devriminin, Kürdistan ve Suriye ile birlikte, tüm Ortadoğu’da, demokratik-özgürlükçü yeni bir devrimsel dalganın gelişmesinde harekete geçirici ve model oluşturucu niteliğindendir ki, sömürgeci bölge gerici güçleri, devrimi bir tehdit olarak görmüş ve DAİŞ çetelerini Rojava devriminin üzerine salmıştır.

 

‘Rojava devrimini sahiplenmek demokrasi ve özgürlükle eş anlamlıdır’

 

Kobanê, Minbiç ve Rakka vb. kentlerin özgürleştirilmesiyle, DAİŞ şahsında, bölge sömürgeci sistemine karşı zafer kazandı. Bu nedenle, sadece Kürt halkının değil, aynı zamanda bölge halkları ve insanlığın vicdanını temsil etmiş, tüm insanlığın direnişi ve zaferi olmuştur. Rojava Devrimine sahip çıkmak, destek vermek ve onu yaşatmak,  Ortadoğu halklarının Demokrasi ve Özgürlük mücadelesini ve taleplerini sahiplenmek ve yaşatmakla eş anlamlıdır. Bu değerlendirmeler ışığında, bir kez daha Rojava Devrimini 7’nci yılında kutluyor, devrimi yaşatan yurtsever halkımıza, enternasyonal savaşçılara ve devrime destek veren tüm ulusal ve uluslararası demokrasi güçlerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.  Yaşamlarını, Rojava devriminin gerçekleşmesi için feda eden bütün şehitlerimizi,  büyük bir saygı ve minnetle anıyoruz.”

 

Suruç Katliamı’na ilişkin ise DTK şunları belirtti:

 

“20 Temmuz 2015 tarihinde, halkımız ve Rojava devrimi ile enternasyonal dayanışma amaçlı Suruç’ta toplanan, Türkiyeli sol-sosyalist gençler, IŞİD terör çeteleri tarafından büyük bir katliama uğradılar. Bombalı intihar saldırısında 33 sosyalist genç şehit oldu, yüzü aşkın genç de ağır şekilde yaralandı. Aradan 4 yıl geçmiş olmasına rağmen, katliamın arkasındaki ‘sır’ perdesi hala aralanmamış, katliamı planlayan asıl güçler ve sorumlular açığa çıkartılmamış ve üstü örtülerek gündemden düşürülmek istenmiştir.

 

‘Mücadeleyi zafere ulaştırma sözümüzü yineliyoruz’

 

Katliamının 4. yıldönümünde Suruç şehitlerini, büyük bir mücadele ruhu ve kararlılığı ile anıyor, onların anılarına bağlılığımızın gereği; şehitlerimizin uğrunda şehit oldukları, halklarımızın birliği, kardeşliği ve özgür-demokratik ortak gelecek ideallerini mücadelemizde yaşatmak ve zafere götürmek sözümüzü yineliyoruz. Onların anılarına bağlılığın, daha çok örgütlenmek, birleşmek, ortak mücadele etmek, enternasyonal mücadele ruhunu tüm Ortadoğu halklarının ortak mücadelesinin yol göstericisi yapmak olduğunun bilincinde olarak, mücadelemizi yürütüyoruz. Suruç ve Rojava şehitleri şahsında bütün özgürlük şehitlerini bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz.”