Gençlik örgütlerinden 20 Temmuz’a çağrı: Asla pes etmiyoruz

  • 09:03 18 Temmuz 2019
  • Güncel
ANKARA - Ankara’daki gençlik örgütleri, 33 düş yolcusunu anacakları eyleme çağırarak, “Suruç’u anmak, Suruç’u unutturmak için sokaklarda olacağız.  Yanık şekerleri unutmayanları sokaklara yeniden çağırıyoruz.  Asla pes etmiyoruz” dedi. 
 
DAİŞ’in saldırısı altındaki Kobanê’de, çocuklara oyuncak götürmek için her kentten yola çıkan Sosyalist Gençlik Dernekleri (SDGF) üyelerine yönelik canlı bomba saldırısında 33 kişi yaşamını yitirdi, 104 kişi yaralandı. DAİŞ’in 20 Temmuz 2015 tarihinde gerçekleştirdiği saldırının üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen, failler hala cezalandırılmış değil. Türkiye’nin en kanlı tarihi olarak kayıtlara geçen katliamın yargılanmayan faillerinin bir sonraki hedefi ise Ankara Garı oldu. Ankara’da bulunan gençlik örgütleri 20 Temmuz’da bir araya gelerek, 33 “düş yolcusunu” anacak.  
 
‘Devletin habersiz olması mümkün değil’
 
Marksist Fikirler Topluluğu üyesi Demet Koca, Suruç Katliamı’nın özellikle Türkiye devrimci geleneğine yapılan bir saldırı olduğunu belirterek, devletin katliamdan habersiz olmasının inandırıcı olmadığını vurguladı. Demet, “10 Ekim Suruç dosyasında bizler bombacının elini kolunu salaya sallaya çok rahat geldiğini gördük. Bunlar mobbese kayıtlarından göründü. Suruç’ta arkadaşlarımızın defalarca arabalarının durdurulması, eşyalarının indirilmesi, oyuncak ve ilk yardım eşyaları dışında başka bir şeyin bulunmaması rağmen bombacının elini kolunu sallayarak kültür merkezine gelip kendini patlaması devletin bilgisi dahilinde olduğunu gösteriyor. Antep düğün saldırısında sanıklardan bir tanesi açık açık tehdit ediyordu. Bunların bile bile salınması katliam silesinin devamının geleceğini söylüyordu” diye belirtti. 
 
‘Düşleri gerçeğe dönüştürmek için mücadeleye devam edeceğiz’
 
Her yıl bir araya gelerek Suruç Katliamı’nda yitirdiklerini andıklarını kaydeden Demet, “20 Temmuz’u sadece bir anma günü, bir matem günü değil Türkiye devrimci geleneğine yapılan bir saldırı günü olarak kabul ettik.  Bu yılda 20 Temmuz’da saat 19.00’da Sakarya Caddesi’nde gençlik örgütleri ortak basın açıklaması yapacak. Öncesinde bildiri dağıtımı yaptık. OTDÜ’de Kavaklık direnişinde de bildiri dağıtımımızı yaptık.  Hem Suruç Katliamı’nı unutturmamak için hem de eşitlik, adalet, özgürlük düşlerini gerçeğe dönüştürmek için mücadeleye devam ediyoruz” dedi.  
 
‘Rojava kadın devrimine dokunmaktı’
 
Özgür Genç Kadın (ÖGK) Merkezi Koordinasyonu üyesi Neslihan Duran, “Türkiye’nin dört bir yanında arkadaşlarımız Kobanê’de yeni bir kent inşa etmek için Suruç’a geçmişlerdi. Ceplerinde şekerler, ellerinden oyuncaklar, toprak taşıyanlar vardı. 33 düş yolcusunun tek isteği IŞİD barbarlarının saldırdığı bir kenti yeniden inşa etmek, hastane, park yapmak, oraya oyuncaklar götürmekti. Ezgi’nin de dediği gibi Rojava kadın devrimine dokunmaktı” ifadelerini kullandı. 
 
‘Gücümüzü kadınlardan aldık’ 
 
Suruç davasının 15 fail ile başlayıp 3 fail ile devam ettiğini, ancak hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Neslihan, şunları dile getirdi: “Bizler hala katillerden hesap sormayı kendimize borç biliyoruz. Gücümüzü Ezgi’den Polen’den, Arda’dan ve diğer arkadaşlarından, Rojava kadın devriminden alıyoruz.  IŞİD’in yıktığı binaları yeniden inşa eden, katledilen kadınların hesabını soran kadınların gücünden alıyoruz.  O devrime dokunduğumuz için adalet mücadelesinden vazgeçmiyoruz.  Polen’in polise ‘Ne demek kadınım diye beni gözaltına alamazsın’ deyip direnmesinden, Ezgi’nin  Özgecan katledildikten sonra  yapılan eylemlerde elindeki kızıl sopadan alıyoruz gücümüzü.  Katledilen kadınlardan ayrı ayrı adalet gücümüzü alıyoruz. Suruç’u anmak, Suruç’u unutturmak için sokaklarda olacağız. Yanık şekerleri unutmayanları sokaklara yeniden çağırıyoruz. Asla pes etmiyoruz.”
 
‘Gençlerin büyüttüğü umutlardan korkuyorlar’
 
Anarşit Karalama dergisinden Zeynep Tan da, iktidarın gençlerin büyüttüğü umutlardan korktuğunu dile getirerek, “Bizim burada yeni bir dünya yaratmamızdan korkuyorlar. Rojava’da hemen yanı başımızda kadın erkek herkes savaşarak bir devrim yaptı. Bunların tamamı bütün devletler için tehdittir. Bizim yüreğimizde taşıdığımız yeni devrimlerden korkuyorlar. Bu kadar baskının, katliamın yapılmasını tek sebebi budur. Adalet arayışımıza müdahale ediliyor, katliamı saklamak, kimsenin duymamasını istiyorlar. Bizleri de katletmek istiyorlar, her bir ses onları korkutuyor. Katledilen arkadaşlarımız nasıl ki yeni bir dünya, adalet için yola koyulmuştu, bizler de adalet arayışından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz. Bütün arkadaşlarımız için mücadeleye kesintisiz devam edeceğiz” dedi. 
 
‘Adalet mücadelesinde herkesi yanımıza bekliyoruz’
 
Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Sevgi Topal ise, devletin DAİŞ üyelerini korumaya devam ettiğini ifade ederek, Sakarya Caddesi’ndeki eyleme çağrı yaptı. Sevgi, “Pankartlarımız ve dövizlerimizle alanlarda olacağız.  Bizler Suruç’ta düş yolcularının ve Ankara Gar Katliamı’nda katledilenlerin yoldaşları olarak her sene sessimizi çıkarmaya devam edeceğiz. ‘Adalet’ diye bağırdığımız yerde herkesi yanımıza bekliyoruz” çağrısında bulundu.