HATAY - Hatay’da uğradığı asitli saldırı sonucu yüzü yanan ve bir gözünü kaybeden Berfin Özek’in annesi Zeynep Özek, zor süreçlerinde kendilerini yalnız bırakmayan kadınlara teşekkür ederek, kamuoyunda yeni yaraların açılmaması için adaletin gereğini yapmasını istedi. 

 

Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Berfin Özek, 15 Ocak akşamı dershaneden çıkıp evine gitmek isterken ısrarlı takipçi Ozan Çeltik’in sülfürik asitli saldırısına uğradı. 3 ay Adana’da tedavi gören ve sağ gözünü kaybeden Berfin’in sol gözü ise yüzde 50 görme yetisini kaybetti.  Aylarca tedavi gören, beynine oksijen gitmediği için doktorların “yaşamaz” dediği Berfin, tüm kadınlara dayatılan şiddete inat adeta yaşama tutundu. 

 

Berfin’in maruz kaldığı şiddet, kadın dayanışmasıyla tüm ülkede görünür kılınırken, kampanyalar başlatıldı. Yeni bir yüze kavuşabilmek için devlete başvuran Berfin’in ameliyatı estetik statüsüne alındı ve desek sunulmadı. Kadınların yarattığı farkındalık sonucu Meclis’e taşınmasıyla Sağlık Bakanlığı’ndan destek açıklaması geldi. Berfin’in Bodrum’da bulunan özel bir hastanede tedavisi devam ediyor.

 

İlk duruşma görüldü 

 

Zanlı Casim Ozan Çeltik hakkında başlatılan davanın ilk duruşması ise 4 Temmuz’da İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. İddia makamı, sanığın “kasten öldürme” suçundan tutukluluk halinin devamına, tanıklar hakkında da çelişkili beyanları nedeniyle suç duyurusunda bulunması talebinde bulundu. Tanıklar hakkındaki suç duyurusu talebini ret eden mahkeme, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 3 Eylül’e erteledi.  

 

‘Ancak cani yakıştırması doğru olacaktır’

 

Evinde görüştüğümüz anne Zeynep Özek ile Berfin’in sağlık durumu ve yargılama sürecine ilişkin konuştuk. Kadına yönelik şiddet davalarında cezaların yetersiz kaldığını belirten Zeynep, tek isteğinin failler hakkında bir an önce en ağır cezaların verilmesi olduğunu dile getirdi. Berfin’in yaşam dolu cıvıl cıvıl biri olduğunu kaydeden Zeynep, her işten gelişinde boynuna sarılarak karşılandığı kızının eksikliğini hissettiğini söyledi. Zeynep, “Evimizin neşesiydi. İnsanlara karşı fazlasıyla merhametli ve iyi niyetliydi. Kızımı bu hale getiren kişinin ismini dahi anmak istemiyorum. Berfin gibi merhametli ve iyi niyetli birini bu hale getiren birine ancak cani yakıştırması doğru olacaktır. Berfin şu an evinde değil, evimiz ışıksız. Bir an önce sağlığına ve evine kavuşmasını istiyorum” dedi.

 

‘Yeni yaraların açılmaması için adalet gereğini yapmalı’

 

 Takım elbise giydiği ve kravat taktığı için faillere mahkeme tarafından verilen “iyi hal” indirimlerini anımsatan Zeynep, aynı indirimin Berfin’e saldıran zanlıya da verileceği korkusunu yaşadığını dile getirdi. Zeynep, kamuoyunda yeni yaraların açılmaması için adaletin gereğini yapması gerektiğini vurguladı. Sanığın mahkemedeki söylem ve tutumunu anımsatan Zeynep, “kasten öldürme” suçunu “sevgi” adı altında ezberlenmiş ifadelerde savunmasına tepki gösterdi.

 

Yaşananların tekrarlanmaması için önleyici tedbirlerin ve cezaların geliştirilmesini isteyen Zeynep, şöyle devam etti: “Sevgi adı altında işlenen suçlara karşı ağırlaştırılmış cezalar verilsin. Ülkede, dünyada her gün kadınlar katlediliyor. Maruz kaldıkları şiddete karşı seslerini duyuramayan çok kadın var. Umarım onlar da seslerini duyururlar ve bu şiddet son bulur. Berfin’in maruz kaldığı şiddetin benzerleri de yaşanıyor. İngiltere’de 26 yaşındaki televizyoncu Katie Piper gibi çok sayıda kadın bu saldırılara maruz kaldı, kalıyor. Katie Piper’ye saldıran erkek şu an cezaevinde ve ömür boyu hapis cezası aldı. Ben de kızım Berfin’e bu durumu yaşatanlar için aynı cezayı istiyorum. Bu suçlar ancak böyle önlenebilir. Kadınların maruz kaldığı saldırılara artık dur denilmeli. Berfin çok acılar çekti. Bunun hesabını vermelerini istiyorum.” 

 

‘Şiddetin son bulmasının en etkili yolu kadın dayanışması’

 

Berfin’in sağlık durumunun kadın dayanışması sayesinde gün geçtikçe iyiye gittiğini belirten Zeynep, başta avukatı Mehtap Sert olmak üzere kendileriyle dayanışma içinde olan tüm kadınlara ve kadın örgütlerine teşekkür etti. Şiddete maruz kalan ve dayanışma bekleyen çok sayıda kadının olduğuna dikkat çeken Zeynep, erkek şiddetinin son bulmasının en etkili yolunun kadın dayanışması olduğunun altını çizdi. Berfin’in tedavi sürecinde yaşadıkları zorluklara da değinen Zeynep, “Berfin’in tedavi süreci bizler için o kadar zordu ki, ne yaparız, nasıl yaparız? diye çok düşündük, çok uğraştık. Çünkü devlet Berfin’in sağlık giderlerini karşılamayacağını söylemişti. Ama tüm zor süreçlerde kadın platformları ve kurumları yanımızdaydı. Onlar bizim kanatsız meleklerimiz. Kadınlar olmasaydı kim bilir ne durumda olurduk. Bu nedenle onlar bizim her zaman kanatsız meleklerimiz olacak. Her birine ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.