HATAY - HDP Antakya İlçe Yöneticisi Dilek Daplan, selefi grupların merkezlerinden biri haline getirilen Reyhanlı’da halkın büyük tehdit altında olduğunu ve ekonomisinin bu grupların eline geçtiğini belirtti.

 

Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Bir hafta önce insani yardım derneği olduğu belirtilen yerde meydana gelen patlama ve yangın, yine 6 Temmuz’da araçta patlama olduğu haberleri, 2013’te 52 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıyı hatırlattı. Öte yandan DAİŞ üyesi Abdülbasit el Sarut için yapılan kitlesel cenaze töreni ile gündeme gelen Reyhanlı, uzunca bir süredir selefi grupların üslendiği merkezlerden biri olarak öne çıkıyor. Yaşananlar ise Hatay halkını yakından etkiliyor. Arap Alevi nüfusunun yoğunlukta olduğu Hatay’da, halk yetkililerin saldırılara yönelik önleyici tedbirler almadığını belirterek tepki gösteriyor.

 

‘Reyhanlı halkı kalmadı’

 

Suriye savaşıyla birlikte tüm gözlerin Hatay’a çevrildiğini belirten Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antakya İlçe Yöneticisi Dilek Kaplan, özellikle Reyhanlı’nın sınıra yakın olması ve geçişlere bu noktadan izin verilmesinden kaynaklı büyük tehditlere açık hale getirildiğini ifade etti. Reyhanlı’nın DAİŞ’lilerin konuşlandığı ve örgütlendiği bir ilçe olduğunu dile getiren Dilek, bu durumun Hatay genelinde yaşayan halklarda büyük endişeye neden olduğunu söyledi. Dilek, “Burada yaşayan halklar Reyhanlı'da IŞİD’in konuşlandığını kolaylıkla gözlemlediklerini ifade ederken, bu durum resmi kurumlarda ise dile getirilmiyor. Reyhanlı halkı kalmadı. Göçe zorlandı ve ekonomisi de çetelerin denetiminde. Göçe direnen yerel halk ise bu durumdan oldukça şikayetçi. Reyhanlı’nın 80’li yıllardaki  ‘Küçük Moskava’ benzetmesi artık eskilerde kaldı” dedi. 

 

‘Sosyo-ekonomik yaşam tehdit ediliyor’

 

İlçenin turistik bir gölü olduğunu ve halkın piknik alanı olarak kullandığını kaydeden Dilek, “Son gidişimde Suriye tarafında dalgalanan IŞİD bayraklarını gördüm ve bir daha gidip aynı durumu görmek istemedim. Burada yaşayan Aleviler büyük tehdit altında tabi ama bence bu durum Hatay’da yaşayan tüm halkların en başat sorunu ve tehdidi. Tabi sırtını devlete yaslayanlar dışında. Son yaşanan saldırılarla birlikte esnaf ciddi sıkıntılar yaşıyor. Hatay'ın sosyo-ekonomik yaşamı tehdit ediliyor. Ama şunu özellikle belirtmek gerekir ki saldırılardan en büyük etkilenenler Hataylı kadınlar. Hatay’da sokağı rahat kullanabilen kadınlar artık saldırılarla birlikte sokağı rahat kullanamaz duruma geldi. Hatay’da çöpte kadın cesedinin çıkması da bu durumdan bağımsız ele alınamaz diye düşünüyorum. Yeniden başlayan patlamalar akıllara ‘saldırılar yolda mı’ sorusunu getiriyor. Geçtiğimiz günlerde fabrikanın patladığı ve yandığı haberleri çıktı.  Bence bu durum sıradan bir patlama değildi, saldırılarla bağlantılı” diye konuştu.