‘14 Temmuz’dan bugüne direniş ruhu miras kaldı’
- 17:35 13 Temmuz 2019
- Güncel
DİYARBAKIR – 14 Temmuz Ölüm Orucu eyleminin yıl dönümü için düzenlenen panelde konuşan katılımcılar, 14 Temmuz’dan bugünlere direniş ruhunun miras kaldığı dile getirdi.
Diyarbakır’da, 12 Eylül darbesi sonrası Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde uygulanan insanlık dışı uygulamalara karşı 14 Temmuz 1982’de başlatılan Ölüm Orucu eyleminin yıl dönümü dolayısıyla panel düzenlendi. 78'liler Derneği, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) ve Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) tarafından organize edilen panel, HDP İl Örgütü binasındaki yapıldı.
Panele, o dönem Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde kalan kimi isimlerin yanı sıra HDP Milletvekili Remziye Tosun ve partili yöneticiler, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri ile çok sayıda kişi katıldı. Salona ise “14 Temmuz büyük ölüm orucu şehitleri şahsında tüm özgürlük ve demokrasi şehitlerini anıyoruz” yazılı pankartı asıldı.
Panelde ilk olarak Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklulara yönelik uygulamalar ve yaşamını yitirenlerin hikayelerini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Sonrasında 12 Eylül darbesinin tanığı olan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Tunç konuştu. 37 yıl önce Diyarbakır Cezaevi’ndeki direnişi boşa çıkarmak için işkence politikalarının uygulandığını dile getiren Mehmet Şirin, Diyarbakır Cezaevi’nin Kürtler açısından “direniş” alanı olduğunu ifade etti.
‘Kürdistan’ın kalbi Amed’de atıyordu’
Mehmet Şirin, “O zaman bütün Kürdistan’ın kalbi Amed’de atıyordu. Bütün zülüm ve zorluk Diyarbakır Cezaevi’nde, 5 ve 33 Nolu koğuşlarda yaşanıyordu. Mücadeleyi yürüten bütün arkadaşlarımız burada her türlü işkenceye maruz kalıyordu. Devletin Kürt halkını yok etmek için yürüttüğü bir siyasetti. Buna karşı direniş mücadelesi günbegün arttı. 21 Mart’ta, Mazlum Doğan ve ardından 17 Mayıs’ta Dörtler bedenlerini ataşe verdi. Büyük bir direniş verildi” dedi.
‘Direniş milyonlara ulaştı’
TJA aktivisti Berivan Sincar ise, 14 Temmuz’da 6 kişinin ölüm orucu eylemiyle başlayan direnişin bugün milyonlara ulaştığını söyledi.
Berivan, “Faşizmin bütün muhalif kesimlere karşı büyük katliamlar yaşattı. 12 Eylül faşist diktatörlüğünün yaşattıklarını hatırlıyoruz. Amed zindanlarından 36 bin tutsak geçti. Bugün yaşanan tecrit 80’li yıllarda Kürt halkına uygulanıyordu. Mazlum Doğan, 3 kibrit çöpüyle Newroz ruhunu büyük bir direnişe çevirdi. Dörtlerin büyük bir iradeyle yaptığı eylem, direnişi daha da büyüttü. O günlerden bu güne direniş ruhu miras kaldı. Büyük direnenler, büyük kazanırlar” diye konuştu.
‘Devrimci bir gelenektir’
HDP Gençlik Meclisi üyesi Vedat Kıran da, 12 Eylül faşist askeri cuntasının o dönem bütün toplum üzerinde bir korku imparatorluğu kurduğunu belirterek, “Fakat o dönem aynı zamanda Kürdistan’da ulusal uyanışın ve dirilişin yeniden ortaya çıktığı bir dönemdi. Amed zindanındaki duruş ve tarz, devrimci bir gelenektir” ifadelerini kullandı.