Birleşik Kürt Kadın Platformu'ndan çağrı: Sesimize kulak verin

  • 10:08 12 Temmuz 2019
  • Güncel
DİYARBAKIR - Birleşik Kürt Kadın Platformu, Federe Kürdistan’da hayata geçirilen operasyonlara ilişkin yayınladığı açıklamada, “Çatışmalı ortamların en büyük mağdurları ise öncellikle kadınlar ve çocuklar oluyor. Biz, Kürt kadınları olarak bu durumu asla bir kader olarak görmüyoruz. Bizim adımıza yürütülen ve bizi etkileyen siyasi gelişmelerde söz sahibi olmak istiyoruz” dedi.  
 
Diyarbakır'da 23 Aralık 2017'de "Kürt kadınları süreci tartışıyor" buluşması sonrası kadınların ulusal birlik çalışmalar kapsamında kurduğu “Platforma Yekitiya Jinên Kurd / Birleşik Kürt Kadın Platformu” Federe Kürdistan Bölgesi’nde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından gerçekleştirilen operasyona ilişkin açıklama yayınladı. Platform tarafından yapılan açıklamada, farklı dünya görüşlerine, farklı siyasi anlayışlara sahip Kürt kadınları olarak bir araya gelindiğine dikkat çekilerek, temel amaçlarının da öncellikle Kürtler arası barış ve diyaloga katkı sunmak olduğunun altı çizildi.
 
Birleşik Kürt Kadın Platformu (Platforma Yekitiya Jinên Kurd) tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
 
“Bugün Kürt halkının da içinde yer aldığı ülkeler, hassas bir dönemden geçmektedir. Irak ve Suriye’nin artık eskisi gibi iki şehir olarak kalmayacağı ortadadır. Bu durum karşısında ‘tedirgin’ olan Türkiye ve İran, yaşanan gelişmelerden pek hoşnut değiller. Bundan ötürü bu iki ülkenin, Irak ve Suriye’yi dizayn etmeye yönelik çabaları var olan sorunları daha da büyütüyor ve ister istemez süper güçlerin devreye girmesine zemin hazırlıyor. Bugün Rojava’da olup bitenler, anlatmak istediğimiz durumu gayet açık bir şekilde ortaya koymaktadır.
 
‘Çatışmacı politikalar en çok bize yansıyor’
 
Türkiye ve İran’ın, Irak ve Suriye’nin ‘Toprak bütünlüğünü’ koruma adına yaptıkları müdahaleler, adı geçen ülkelerin dışında, Türkiye’de de çatışma, acı ve savaşa neden olmuştur. Tarihte her zaman benzerine şahit olduğumuz gibi, çağımızda yine böylesi bir süreçten geçiyoruz. Ortada var olan çatışmacı politikalar en çok bize yansıyor ve hatta ‘kardeş kavgası’ tehlikesini de yaratıyor.
 
‘Söz sahibi olmak istiyoruz’
 
Çatışmalı ortamların en büyük mağdurları ise öncellikle kadınlar ve çocuklar oluyor. Biz, Kürt kadınları olarak bu durumu asla bir kader olarak görmüyoruz. Bizim adımıza yürütülen ve bizi etkileyen siyasi gelişmelerde söz sahibi olmak istiyoruz.  Özellikle, Kürt halkının kendi arasında geliştirilmek istenen şiddet politikalarına, ‘DUR’ demek istiyoruz. Kürt halkının demokrasi ve ulusal haklarını elde etme mücadelesinin ancak ve ancak Kürtler arası diyalog ve barışçıl politikadan geçtiğine inanıyoruz.
 
Bu bağlamda, tüm Kürt politik aktörleri sesimize kulak vermeye çağırıyoruz. Kürt kadınları olarak, bundan böyle diyaloğu geliştirmek adına sık sık bu çağrıları yineleyeceğimizi de dile getiriyoruz.”