21 gazetecilik örgütünden SETA’ya tepki

  • 15:05 10 Temmuz 2019
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Dünyanın en büyük 21 gazetecilik örgütü,  SETA'nın gazetecileri fişleyen raporuna ilişkin, "Bu çalışma, Türkiye toplumunu karakterize eden gerilim ve siyasi kutuplaşma bağlamında özellikle tehlikeli bir cadı avıdır” diyerek tepki gösterdi. 
 
Dünyanın en büyük 21 gazetecilik örgütü, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) "Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları" başlıklı raporunu kınadı. 21 örgüt, uluslararası medya kuruluşlarının Türkçe servislerinde çalışan gazetecilerle ilgili ayrıntılara yer veren SETA’nın raporunda gazetecilerin fişlenmesi ve uluslararası alanda çalışan gazetecilere yönelik taciz girişimlerindeki tehlikeli tırmanıştan duyulan endişe dile getirildi. 
 
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından yapılan ve 21 gazetecilik örgütünün de imzası bulunan açıklamada, SETA’nın hükümete yakın bir kuruluş olduğu ve uluslararası medya kuruluşlarını hükümet aleyhinde yayın yapmakla suçladığı kaydedildi. Bu kurumlarda çalışan gazetecilerin de açıkça hedef gösterildiği belirtilen açıklamada, gazetecilere yönelik baskıda görülen bu “yeni ve tehlikeli tırmanıştan” duyulan endişe dile getirildi.
 
‘Çalışanlar önyargılı yayın yapmakla suçlanıyor’
 
SETA’nın "akademik çalışma" görüntüsü altında sunduğu raporun “tam bir çılgınlık” olduğu kaydedilen açıklamada, “Cumhurbaşkanının danışmanı İbrahim Kalın tarafından kurulan SETA’nın hazırladığı, 7 uluslararası medya kuruluşunun Türkçe servislerinde yapılan yayınlar incelenmiş gibi yapılan raporda”, Radio China International dışında, BBC, Deutsche Welle ve Voice of America’nın da aralarında bulunduğu yedi uluslararası medya kuruluşunun suçlandığı belirtiliyor. Açıklamada, “İddianameye dönüşen çalışmada, tüm çalışanlar hükümete karşı önyargılı yayın yapmakla suçlanıyor” ifadesine yer verildi. 
 
Açıklamada, bu kurumlarda çalışan gazetecilerin, listelendiği, politik ilişki ve yönelimlerini ortaya çıkarmak için, mesleki ahlaklarını sorgulamak, hatta terör örgütleriyle bağlantı ortaya çıkarmak için mesleki kariyerlerinin ve sosyal medya paylaşımlarının izlendiği de vurgulandı. 
 
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
 
“Bu çerçevede, gazeteci davalarını kapsayan, RSF tweetlerini veya Cumhuriyet veya Evrensel gibi gazetelerin haberlerini paylaşan gazeteciler, ‘tutkulu bir hükümet karşıtı’ olarak tanımlanıyor. RSF ve diğer imzacı örgütler, hedeflenen gazetecileri korkutmak amacıyla, aceleci hazırlanan ve gazetecilerin fişlenmesini amaçlayan bu kötü niyetli siyasi tartışmaları kınıyor. Bu çalışma, Türkiye toplumunu karakterize eden gerilim ve siyasi kutuplaşma bağlamında özellikle tehlikeli bir cadı avıdır. Bu raporda, çoğulculuğun imhasını hafifletmek için, uluslararası kuruluşların Türkiye’deki varlığını güçlendirdikleri bir dönemde uluslararası medyayı itibarsızlaştırma girişimini görmemek çok zor.”
 
Açıklamaya imza atan gazetecilik örgütleri şöyle: ARTICLE 19, ARTICOLO 21, Cartoonists Rights Network International (CRNI), Civic Space Studies Association, Committee to Protect Journalists (CPJ), English PEN, European Centre for Press and Media Freedom (ECPMF), Fédération Européenne des Journalistes (FEJ), Global Editors Network (GEN), Index on Censorship, International Press Institute (IPI), Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT), P24, PEN America, PEN Danemark, PEN International, PEN Norvège, PEN Suède, Reporters sans frontières (RSF), SEEMO, WAN-IFRA."