VAN  - “Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Eğitim Çalıştayı”nda konuşan HDP Kadın Meclisi Dilan Dirayet Taşdemir,  “Sayın Öcalan avukatları ile yaptığı görüşmede ‘ben olsam sokakta çöp toplardım. Halka hizmet ederdim’ söylemi yerel siyaset perspektifi açısından oldukça önemlidir. Bu perspektif tam da demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızın ürünüdür” dedi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) tarafından Van’da 4-7 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek olan “Demokratik Yerel Yönetimler Eğitim Çalıştayı” başladı.  Van’da Şahmeran (Merit) Otel’de yapılan çalıştayın İlk iki günü, “Demokratik Yerel Yönetimler Kadın Eğitim Çalıştayı şeklinde sürecek. HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir’in ve belediye eşbaşkanlarının katıldığı çalıştay demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. 

 

‘Tüm kadın kazanımlarına kayyım atandı’

 

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Van Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan, “Biz kadınlar yan yana durdukça ezilen, şiddete maruz kalan bütün kadınlara umut olmaya devam ediyoruz” dedi. Kadın mücadelesinin tüm dünyada önemli bir mücadele alanı açtığına dikkat çeken Bedia, “Özellikle son 3 yıl içerisinde dünyada bir ilk olan kadın özgürlükçü yerel yönetim sistemi örnek bir sistem halini almıştır. Neredeyse tüm kadın kazanımlarına kayyım atanmıştır. Kayyımın atanır atanmaz kadın kazanımlarına saldırması, kadın kazanımlarının topluma yayılan özgürlükçü, eşitlikçi mücadelesinde iktidarın duyduğu korkunun vücut bulmuş halidir” sözlerini kullandı. 

 

‘Eşit ve özgürlükçü paradigma kırmızı çizgimizdir’

 

Bedia konuşmasını, “Eşbaşkanlık, eşit temsiliyet, kadınların söz ve irade sahipliği kadınların birebir halka dokunan olması ve söz sahibi olması, bu anlamda dünya sistemine armağan bir model yaratmıştır. Bizim kırmızı çizgimiz eşit temsiliyeti, perspektifi birebir hayata geçirmeye devam etmektir” ifadeleriyle sonlandırdı. 

 

‘Kürt kadınların, dünya feminist kadınların mirasıdır’

 

Ardından konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir ise, “1999’da başlayan ve 20 yıla yaklaşan yerel yönetim deneyimimiz, toplumsal duruşunda Kürtlerin kendini yönetme iradesin de ve kadınların özgürleşme mücadelesinde oldukça önemli bir alan oldu. 1999’te 4 kadın belediye başkanlığı ile başlayan bu deneyimimiz 2014 yerel seçimlerinde 102 belediyenin hepsinde Eşbaşkanlık sistemi ile başka bir boyut kazandı. Bu başarıda binlerce kadının emeği ve mücadelesi var. Kürt Kadın hareketinin, dünya kadın hareketinin ve feminist hareketin oluşturduğu mücadele deneyim ve birikimi var. Eşbaşkanlık sistemimiz aynı zamanda kadın mücadele tarihinin bir kazanımıdır. Her iki cinsin siyasete özgür iradeler ile katılma sistemidir” dedi. 

 

Dilan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: 

 

“Halkların kadınların kendi iradeleri ile kendini yönetme, kadınların erkek egemenliği karşında güçlenmesi, tekçiliğe karşı çoğulcu demokrasi iktidarın hedefi oldu. Bu özgürlükçü sistemimize karşı olan algı operasyonları, şiddet ve bir talan resmi olan kayyım ile mücadele edildi. Bu basit bir el koyma girişimi değildir. Yeni ‘kolanyalist aklın’ mücadelesiydi. Kürtçe tabela, park isimleri, kültür sanat faaliyetleri anadilde eğitim veren kreşler, kadınların şiddetle mücadele için kurdukları danışmanlık merkezleri, kadın daire başkanlıkları ve tüm çalışmalara müdahale edildi. Değiştirildi ve tasfiye edildi.” 

 

‘Belediyelerin bütçesi talan edildi’

 

“Belediyelerin bütçesi resmen talan edildi” diye devam eden Dilan şunları dile getirdi: “Kişisel şaşaaları için kullandılar. Kadınları sadece aile içinde tanımlayan, kadınları oraya kodlayan AKP iktidarı bu özgürlükçü perspektife resmen savaş açtı. Bu politikaların en ağır bedelini, kadınlar ve çocuklar yaşadı. Danışmanlık merkezleri ve çocuk merkezlerinin kapatılması ile kadınlar ve çocuklar savunmasız bırakıldı. Danışma ağlarından yoksun bıraktılar. Buda şiddet uygulayanları cesaretlendirdi. Eşbaşkanlık sistemimiz hedef alandı. Kadın öncüler rehin alındı. Buradan bir kez daha Gültan Kışanak şahsında cezaevlerinde rehin alınan tüm eşbaşkanlarımızı ve kadın yoldaşlarımızı selamlıyoruz.” 

 

‘3’üncü yol  yerelde örgütleyeceğimiz inşa siyasetidir’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla gönderdiği mektupta yer alan 3’üncü yola değinen Dilan, “3’üncü yol siyasetimiz daha çok seçim ve ittifaklar bağlamında gündeme geldi. 3’üncü yol bunları da kapsayan ama bunu aşan bir siyaset ve gelecek inşasıdır. En fazla yerelde geliştireceğimiz yerelde örgütleyeceğimiz inşa siyasetidir. Halka hizmet halk ile birlikte siyaset yapmanın zeminidir” diye belirtti. 

 

‘Bu bizim tarihsel görevimiz’

 

Abdullah Öcalan’ın mektubunda, “Ben olsam sokakta çöp toplardım. Halka hizmet ederdim” söylemini hatırlatan Dilan, “Yerel siyaset perspektifi açısından oldukça önemlidir. Bu perspektif  tam da demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızın ürünüdür. Yerelde tüm kimlikleri kapsayan adil, şeffaf ve halka hesap vermeyi esas alan radikal demokrasiyi şart koşan siyaset alanıdır. Buna kadınlar öncülük etmelidir. Bu bizim tarihsel görevimizdir. Çünkü bugün artık kadınların zamanıdır” dedi. 

 

20 yıllık deneyimlerini ve pratiklerini tartışacaklar

 

İki gün sürecek olan çalıştayda 20 yıllık deneyimlerini, pratiklerini tartışacaklarını belirten Dilan, “Açık ve cesurca kendimizi değerlendireceğiz. Güçlü tartışmalar yürütüp, halkımıza güçlü cevap vereceğiz. Tüm tartışmaların bizim mücadele deneyimimize yeni bir boyut kazandıracaktır. Faşizm saldırıları hala devam ediyor. Dün Diyadin’de eşbaşkanlarımız hedef alındı. Darp edildi. Kayyım ile yapamadıklarını irade kırmayla yapmaya çalışıyorlar. Demokrasi mücadelesinden asla taviz vermeyeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.