Sivas katliamı 26’ncı yılında: Omuz omuza vererek başaracağız

  • 20:13 2 Temmuz 2019
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Madımak Katliamının 26’ıncı yıl dönümü dolayısıyla emek ve demokrasi örgütlerinin düzenlediği basın açıklamalarında, katliamın planlanarak yapıldığı vurgulanarak, herkesi demokrasi mücadeleye yükseltmeye çağırıldı.
 
Madımak Katliamının 26’ıncı yıl dönümü dolayısıyla emek ve demokrasi örgütleri Ankara, Mersin ve İzmir'de yürüyüş ve basın açıklamaları düzenlendi. 
 
Mersin
 
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’nun düzenlediği açıklama Akdeniz ilçesindeki Özgür Çocuk Parkı'nda gerçekleşti. Çok sayıda yurttaşın katıldığı açıklamada katledilen 35 kişinin anısına mumlar yakıldı. Katledilenlerin fotoğraflarının taşındığı açıklamada, “Tarihe kara leke olarak geçen Alevi katliamlarını kınıyoruz" pankartları açıldı. Basın açıklamasını platform adına Açıklamayı katılımcılar adına ise platform üyesi Kemal Gölsoy okudu.
 
'Ateş 26 yıldır sönmedi'
 
35 kişinin nasıl katledildiği hatırlatılan açıklamada, 35 insanın yaşamını yitirmesine neden olan ateşin 26 yıl boyunca sönmediği kaydedildi. İnsanların yakılarak katledenlere herhangi bir zarar gelmediğini "çok şükür" diyerek duyuran dönemin Başbakanı'nın hesap vermediği vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Sivas ateşi sönmedi çünkü katliam sanıklarının avukatlarının önemi devlet görevlerine gelmesi sorgulanmadı. Sivas'ın ateşi sönmedi çünkü faillerin bir bölümü 'zaman aşımı' ile ceza almaktan kurtarıldı. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı işletilmesi mümkün değilken bu yargı kararı ülkeyi yönetenler tarafından 'hayırlı olsun' denilerek karşılandı. Sivas katliamının arkasındaki güçler hesap vermediği sürece Sivas'ın ateşi sönmeyecek. Katliamın 26'ncı yıldönümünde katledilen canlarımıza borcumuz emeğin, barışın, demokrasinin ve laikliğin hüküm sürdüğü bir ülke için omuz omuza mücadeleyi yükselmektir"
 
İzmir
 
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen anmaya Alevi dernek ve federasyonları, sivil toplum kurumları, siyasi partiler, emek ve demokrasi cephesi ile çok sayıda yurttaş katıldı. “Her yer Madımak her yer yanıyor unutmadık unutmayacağız” pankartını açıldığı açıklamada, “Gün gelecek devran dönecek katiller halka hesap verecek”, “Sivas'ı yakanlar AKP’yi kuranlar”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Sivası unutma unutturma”, “Sivas için adalet Suruç için adalet” sloganları atıldı. Açıklamayı Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Çeşme Şube Başkanı Sedat Mutlu okudu.
 
‘Planlı bir katliam hayata geçirildi’
 
Madımak katliamının kolluk güçleri, yargı, medya, belediye ve hükümet eliyle organize edildiği, gericilerin ise hayata geçirdiği planlı bir katliam olduğu vurgulandı. Açıklamada, katliamdan sonra faillerin sadece küçük bir gruba dava açıldığı, uzun süren yargılamalar sonunda faillerin çoğunun ya hiç ceza almadığı ya da küçük cezalarla kurtulduğu, faillerin bir kısmının bulunmadığı, bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri hatırlatıldı. Katliamın zamanaşımına uğratılmasına da değinilen açıklamada, dönemin başbakanının karar için “hayırlı olsun” dediği de hatırlatılan açıklamada, faillerin avukatlarının AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiği sözlerine yer verildi.
 
Alevilerin kutsal mekanların yok edildiği, Alevi çocuklarına zorla din dersleri dayatıldığı, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamlarının üzerinin örtüldüğü, Alevi köylerine zorla cami yapıldığı belirtilen açıklamada kamuda ayrımcılık yapıldığına dikkat çekildi. Açıklamada, Madımak katliamının özünde sadece Alevilere karşı değil ezilen, yok sayılan bütün toplumsal kesimlere karşı yapıldığı belirtilerek yok sayılan herkesi ortak mücadeleye çağırıldı.
 
Ankara
 
Ankara Atatürk Kültür Merkezi (ATK) önünde toplanan Alevi  dernekleri, emek ve demokrasi güçleri ve siyasi partiler Tandoğan Meydanı'a gelerek mitingi gerçekleştirdi. Yoğun polis güvenliğinin alındığı alanda, katliamda  yaşamını yitirenlerin yakınları kortejin en önünde yer alırken,  katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı. Tandoğan Meydanı'na kadar yürüyen binlerce insan "Yol erenleriyiz, Aleviyiz, eşit yurttaşlık için demokratik cumhuriyet istiyoruz", "Saray Çadırdıyor, güzel yarınlar için gücüne güven, örgütlen" dövizlerini taşırken, aynı zamanda, "Sivas'ın ışığı sönmeyecek," "Sivası unutma unutturma" sloganlarını attı. Yürüyüşte ayrıca geçtiğimiz hafta Dersim'de koyun otlatırken kaybolan Engin Erol için ise "Engin Erol Nerede" dövizi de taşındı.  
 
Tandoğan Meydanı'nda bir kez daha polis aramasından geçen kitle burada Madımak Otel''inde yakılan 35 kişi için saygı duruşundan bulunduktan sonra, programa geçildi. Daha sonra anmaya katılan Alevi örgütleri, emek ve demokrasi güçleri, siyasi partiler adına ortak basın açıklaması okundu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Sekreteri Onur Şahin okudu. Onur, "Bundan tam 26 yıl önce içlerinde gençlerimizin, kadınlarımızın, çocuklarımızın, yazarlarımızın, sanatçılarımızın, semah dönen canlarımızın da olduğu 33 canımız, 33 aydın insanımız Sivas’ın ortasında tekbirler eşliğinde bütün devlet güçlerinin gözü önünde yakılarak katledildi" dedi. 
 
'Egemenlerin planlı katliamıydı'
 
Dönemin Sivas Belediyesi tarafından katliamdan birkaç gün önce şehrin içinde hiçbir yerde kaldırım çalışması gibi faaliyetlerin olmadığını ve katliam gününde Madımak Oteli'nin çevresine kamyonlar dolusu parke taşlarının bırakıldığını söyleyen Onur, şunları kaydetti: 
 
"Dönemin Sivas belediye başkanı katliam sırasında 'gazanız mübarek olsun' diyerek katliamı adeta teşvik etti. Otelin önünde bulunan askerler ise katliamcı güruha herhangi bir müdahalede bulunmadan otelin önünden ayrılarak katliamın yolunu açtılar. Birkaç kişilik eylemlere dahi binlerce polisi yığan devlet o gün hiçbir polisi müdahale etmek için katliamın yaşandığı bölgeye göndermedi. Gelen birkaç polis de ya olayları izledi ya da katliamcılarla kol kola hareket etti. Medya ise işbirlikçi rolüne yakışacak şekilde gericilerle birlikte Aziz Nesin’in bazı sözlerini çarpıtarak etkinliklere katılan canlarımızı günlerce hedef gösterdi. Gericiler haftalar öncesinden bildiriler dağıtıp “kıyam” ve “katliam” çağrıları yaptılar" Açıkça görüldüğü gibi Sivas Madımak Oteli Katliamı egemenlerin askeriyle, polisiyle, yargısıyla, medyasıyla, belediyesiyle, hükümetiyle organize ettiği ve ortaçağ artığı gerici katillerin tetikçiliğiyle hayata geçirdiği planlı bir katliamdı." dedi. 
 
‘Demokrtaikleşmek yerine savaş politikaları esas alınıyor’
 
AKP iktidarı Kürt sorununda demokratikleşmeyi değil, güvenlik eksenli savaş politikalarını esas almaya devam etmektedir. Bu savaş politikaları nedeniyle birçok insan hayatını kaybetmiştir. Roboski’de sivil yurttaşlarımız uçaklardan atılan bombalarla acımasızca katledilmişlerdir. Cizre’de, Sur’da ve daha birçok yerde sivil yurttaşlarımız tarifsiz acılar yaşamışlardır. Katledilen çocuklar buzdolabında saklanmıştır, Taybet Ana’nın cenazesi günlerce yerde kalmıştır. İnsanların evleri yıkılmış, birçok sivil yurttaş da hayatını kaybetmiştir. Savaşa karşı çıkan 103 barış güvercinimiz Ankara Garı önünde devlet desteğiyle gerçekleştirilen bombalı saldırıda katledilmişlerdir.  
 
'Ne kadar güçlü olduğumuzu gördük'
 
Açıklamasından sonra Madımak'ta yakılarak öldürülen aileler adına Madımak Katliamı'nda yaşamını yitiren Gülsüm Karababa'nın ablası Nilgün Karababan konuştu. Karababan, "Varlığınız bize her zaman güç verdi. Omuz omuza verdiğimiz sürece güçlü olacağız.  Ne kadar güçlü olduğumuzu 23 Haziran da gördük. Biz zaten katilleri tanıyoruz. Katilleri nasıl ödülendiririldiğini biliyoruz. 26 yıdkır mahkeme kapılarında adaletin sağlanmasını istiyoruz ve  hala istiyoruz. Biz ayrışmıyacağız. Yaşasın halkların kardeşliği. Omuz omuza vererek başaracağız" şeklinde ifadeler kullandı. 
 
Anma Tandoğan Meydanı'nda çekilen semahlar, ve sloganlarla son buldu.