DTCF’de yaşanan tacizi anlattı: Dekanlık yıllardır görmezden geliyor

  • 09:30 13 Mayıs 2019
  • Güncel
ANKARA - DTCF’de ülkücü grup tarafından tacize maruz kalan kadın öğrenci, verdikleri dilekçe ve kamera kayıtlarına rağmen Dekanlığın herhangi bir yaptırımda bulunmadığını belirtirken, dilekçe verdikleri birimdeki görevlinin de “Bundan bir şey çıkmaz zaten bize her gün böyle şikayetler geliyor” dediğini aktardı. 
 
Ankara Üniversitesi (A.Ü) Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde (DTCF) iki kadın öğrenci, aldığı kitapları kütüphaneye teslim edip binadan çıktıkları sırada ülkücü olduğu belirtilen bir grup tarafından "Şuna bak orucumuzu bozuyor" şeklinde sözlü tacize maruz kalmıştı. Kadınlar, tacizde bulunan grup hakkında dilekçe hazırlayıp üniversitenin Evrak Kayıt birimine gitti. Burada görevlilerin kadınlara, "Şikayette bulunsanız ne olacak" dediği belirtildi. Daha sonra kadın öğrenciler, herhangi evrak takip numarası verilmemesi üzerine DTCF Dekanı İhsan Çiçek'le görüştü. Dekanın da kadınlara, "Şikayeti buraya değil başka yere yapın" yanıtını verdiği belirtildi. 
 
Güvenlik: İkili konuşmalara karışmam!
 
Tacize maruz kalan öğrencilerden biri olayı ajansımıza anlattı. Okulda sürekli ülkücü bir grubun kendilerini ve arkadaşlarını rahatsız ettiğini, iki hafta önce de iki arkadaşının sözlü tacize maruz kaldığını belirten öğrenci, “Şuan sana bir şey yapmıyoruz ama sen kendini korumak için kadınlarla geziyorsan ayağını denk al” gibi söylemlerde bulunduklarını dile getirdi. 
 
“Okulda kavga çıktığı zaman isim verip, ‘avradına dikkat et’ gibi sözler kullanıldı. Sürekli arkadaşlarına bizi işaret edip duruyorlar” diyen öğrenci, şunları dile getirdi: “Ben o insanların yüzlerini bile bilmezken, o insanlar bizim isimlerimizi biliyor. Kütüphane binasında denk geldik. Ülkücü bir grup, ‘Ramazan Ramazan orucumuzu bozuyorsunuz’ şeklinde sözlü tacizde bulundu. Orada bulunan güvenliğin hiçbir müdahalesi olmadı ve ‘Ben ikili konuşmalara karışamam, onlar ikili konuşmada bulunuyordu’ şeklinde söylemlerde bulundu.” 
 
Şikayete yanıt: Bize sürekli taciz şikayetleri geliyor
 
Dekanlık ile yaptığı görüşmeyi de anlatan öğrenci, “Dekanlık bana, ‘Evet siz çok haklısınız, böyle şeyler söylenmez. Bizim de bacımız anamız var. Biz bu insanlarla konuşuyoruz, konuşarak anlaşmaya çalışıyoruz’ dedi.  Bizi biraz daha yatıştırmaya yönelik tavır sergilendi. ‘Siz bir şey yapmayın biz zaten konuşacağız’ gibi şeyler söylediler. Şikayet hakkım olduğu için aşağı inip şikayete bulundum. Oradaki memur da ‘Tamam şikayete bulunun ama bundan bir şey çıkmaz, zaten bize her gün böyle şikayetler geliyor’ dedi.  Bende bu söylem üzerine ‘Size her gün taciz ve benzeri dilekçeler geliyorsa niye bunlar hakkında bir şey yapmıyorsunuz’ dedim. Bu kez de ‘Biz bir şey yapamıyoruz, dilekçeniz boşa düşürülecek ama siz yine yazın’ denildi. Dilekçe takip numarası dahi verilmedi sonradan alabildik” ifadelerini kullandı. 
 
‘Sizin olayınız da taciz yok neden bu kadar abartıyorsunuz’
 
Okulun orta bahçesinde durduklarını söyleyen öğrencilerden biri de, ülkücü grubun okuldan çıktıktan sonra sözlü tacizlerini tekrarladıklarını belirtti.  Yanında bulunan erkek arkadaşlarına, “Kadınlarınızı ortaya atıyorsunuz”, “Sen sus kadın” gibi sözlü tacizde bulunulduğunu dile getirerek, “Bunları biz yine dekanlığa ilettik. Dekan geldiği zaman üstüne ülkücü grubu bizim kışkırttığımızı bu saatten sonra herhangi bir şikayette yanına gitmeyeceğimizi, şikayetimizi başka yere göndermemiz gerektiğini söyledi. Güvenlik yardımcısı amiri geldi sonra ‘Sizin olayınızda taciz yok neden bu kadar abartıyorsunuz, bu bir taciz değil, yazdınız dilekçenizi gidin’ söylemlerinde bulundu. Her gün tacizin ne olduğunu anlatmaya çalışıyoruz ama yaralandıktan sonra okul yönetimi bir şeyler yapacak” diye belirtti.  
 
Okul güvenliğinden yalan ifade
 
4 yıldır kadınların ülkücüler tarafından sözlü tacize maruz kalındığına dikkat çeken öğrenci, “Ayrıca kütüphane binasında bulunan güvenlik, ‘Oradakiler bir şey söylemedi ben duymadım’ diyerek yalan ifade verdi. Aynı zamanda olaydan sonra gelip bize ‘Siz yukarı çıktıktan sonra ben onları uyardım’ dedi.  Tabi biz bunların hiç birini duymadık. Tacize hiçbir yaptırım yok. Biz defalarca küfür edilmemesi için dilekçe verip bunun bir hakaret olduğunu ve insanların hedef gösterildiğini söyledik. Bunların hepsinin kamera kaydı olmasına rağmen ne bir soruşturma nede bir ceza var” dedi.  
 
‘Bu grubun kayrıldığını çok iyi biliyoruz’ 
 
Ülkücü grupların kantinlerde kadın ve erkeklerin aynı yerde oturmalarına izin vermediğini ve kadınların sürekli kıyafetlerine karışıldığını belirten öğrenci, şöyle devam etti: “Bunun AKP’nin politikaları ile alakası var. Bu insanların kendi sosyal medya hesaplarında ellerinde silah bıçak olduğunu görüyoruz. Bunların okula girerken üstlerinin aranmadığını da biliyoruz. Dekanlık bunları tamamen görmezden geliyor. Okuldan uzaklaştırma cezası verildiği zaman dekanlığı tehdit ettiklerini biliyoruz. Dekan objektif yaklaştığını söylüyor ama bunların kayırıldığını çok iyi biliyoruz.”