
Ankara Kadın Platformu: Annelere ve bize uygulanan şiddet ideolojiktir
- 14:06 11 Mayıs 2019
- Güncel
ANKARA - Ankara Kadın Platformu, dün Kuğulupark'ta gerçekleştirdikleri eyleme yönelik polis şiddetine tepki göstererek, "Annelere ve bize karşı uygulanan bu şiddet ideolojiktir. En son 31 Mart yenilgisini yaşayan siyasi iktidar, başta kadınlar olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen herkese karşı şiddeti artırarak iktidarını sürdürmek istemektedir. Ancak bizler biliyoruz ki tarihin çöplüğü benzer yöntemler kullanan iktidarlarla doludur" dedi.
Kuğulu Park'ta yakınları açlık grevinde olan tutsak ailelerinin maruz bırakıldıkları polis şiddetine dikkat çekmek için açıklama yapmalarına izin verilmeyen Ankara Kadın Platformu, polis şiddetine karşı Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Hakların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları da katıldı.
Sağlık Hizmetleri Sendikası (SES) üyelerinin ve dün Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde LGBTİ'lerin uğradıkları polis şiddetine de dikkat çekilen açıklamada ortak metni, İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen okudu
'Kadınlar en ağır bedeli ödüyor'
Ülkenin tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadığını vurgulayan Nuray, bu karanlık dönemde de her zaman olduğu gibi kadınların en ağır bedeli ödediğini ifade etti. Nuray, "Bu karanlık tablo iktidar ve medyası tarafından ters yüz edilerek, ana akım medyada her şey güllük gülistanlık gösterilmektedir. Her gün bedenleri eriyen çocuklarının sessiz ölümüne karşı sesini duyurmak ve bu sessiz ölümleri durdurmak isteyen anneler devletin kolluk güçleri tarafından yerlerde sürüklenmekte, dövülmekte, her türlü aşağılayıcı küfür ve hakarete maruz kalmakta, hukuksuz ve keyfi bir biçimde gözaltına alınmaktadır" şeklinde konuştu.
'Toplanma hakkımız polis tarafından engellendi'
Ankara Kadın Platformu olarak annelere karşı geliştirilen insanlık dışı tutumu kınadıklarını dile getiren Nuray, duruma dikkat çekmek için dün Kuğulu Park'ta bir araya gelmek istediklerini söyledi. "Ancak devletin kolluk kuvvetleri tarafından annelere reva görülen insanlık dışı tutumu bizzat yaşayarak gördük" diyen Nuray şunları aktardı: "Bizlerin en temel demokratik hakkı olan toplanma hakkımız polis tarafından engellendi. Arkadaşlarımız bir araya gelmeden polisin müdahalesine, şiddetine maruz kaldı. Arkadaşlarımız gözaltına alındı. Milletvekilleri gözaltına alınmaya çalışıldı. Arkadaşlarımıza ve halkın iradesine reva görülen polisin bu tutumunu da şiddetle kınıyoruz."
'Uygulanan şiddet ideolojiktir'
Yaşananlara tepki göstermedikleri takdirde, iki ya da üç kadının bir araya gelmesine bile tahammül edemeyenlerin baskı ve şiddet dozunu artıracağına işaret eden Nuray, "Annelere ve bize karşı uygulanan bu şiddet ideolojiktir. En son 31 Mart yenilgisini yaşayan siyasi iktidar, başta kadınlar olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen herkese karşı şiddeti artırarak iktidarını sürdürmek istemektedir. Ancak bizler biliyoruz ki tarihin çöplüğü benzer yöntemler kullanan iktidarlarla doludur" dedi.
'Yaklaşan sessiz ölümlerin durdurulmasını istiyoruz'
Annelerin talebinin insani ve vicdani olduğunu kaydeden Nuray, sözlerinin devamında şunları söyledi: "Anneler ölümden değil yaşamdan yana tavır almaktadır. Ülkemizin yakın tarihinde yaşanan acıların tekrar yaşanmamasını istemektedirler. Çocuklarının yaşam hakkını savunmaktadırlar. Bu insani tutum karşında ise ana akım medya ekranlarının vermediği, ancak bizim sosyal medya aracılığı ile takip ettiğimiz cezaevleri önlerinde yaşanan insanlık dışı görüntüleri her gün üzülerek, vicdanlarımız sızlayarak takip etmekteyiz. Artık vicdanlarımız bu yaşananları kaldıramamaktadır. Annelerin vicdanlarının sesine, bizler de vicdanlarımızın sesini katarak annelere uygulanan şiddete son verilmesini ve yaklaşan sessiz ölümlerin durdurulmasını istiyoruz."
'Tecrit insanlık suçudur'
Ardından söz alan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, her yerde olduğu gibi dünde en ağır bir şekilde şiddet ile karşılaştıklarını ifade ederek, polisin, kadınlara hem sözlü hem de fiziki şiddeti en ağır biçimi ile uyguladığını söyledi. Tülay, "Kolluk kuvvetlerini ve şiddetle beslenen iktidarı kınıyorum. Türkiye cezaevlerinde, Hewler'de, Avrupa'da devam etmekte olan açlık grevlerinin bir talebi var. Tecridin kaldırılması. Tecrit insanlık suçudur. Anayasadaki karşılığına da baktığımızda bu talebin yasada da karşılığının olduğunu hepimiz biliyoruz. Devleti kendi yasasına uyma talebi var" dedi.
'Beyaz tülbentleriyle barışı haykırmaya devam ediyorlar'
Hükümetin sağır ve kulağını çevirmiş bir şekilde hiçbir şeyi duymadığını ve insanların bedenlerinin yavaş yavaş erimesine seyirci kaldığını dile getiren Tülay, "Ama analar buna seyirci kalmadılar. Analar günlerdir barışı simgeleyen beyaz tülbentleriyle yaşam hakkını savunmaktadırlar. Bütün hareketlere rağmen anneler beyaz tülbentleriyle barışı haykırmaya devam ediyor. Bizler de buradan değerli analarımızın sesine ses katmak istiyoruz. Bu sesin bütün dünya kamuoyunda duyulmasını istiyoruz. Tecrit bir an önce son bulsun en temel hak olan yaşama hakkına bir an önce saygı gösterilsin. İktidar bu konuda göreve davet ediyoruz" dedi.