İHD’den ‘Türkiye’de Irkçılık: Yaşayanlar Anlatıyor’ konferansı
- 12:39 11 Mayıs 2019
- Güncel
İSTANBUL - İHD’nin “Türkiye’de Irkçılık: Yaşayanlar anlatıyor” başlığı altında konferans ve forum gerçekleştirdi. Konferansta Ermeni, Süryani, Yahudi ve Kürt halklarının yaşadıkları tartışılıyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, "Türkiye'de ırkçılık: Yaşayanlar anlatıyor" başlığıyla Taksim'de bulunan Elite World İstanbul Hotel'de konferans ve forum düzenledi. Çok sayıda kişinin katıldığı konferansın açılış konuşmasını İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin yaptı.
‘Herkes kendisini aynı özgürlükte ifade etmeli’
İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinin iptal edilmesinin ardından Türkiye’de kendilerine “muhalifim” diyenlerin “Her şey çok güzel olacak” sözünü söylediğini hatırlatan Eren, “’Kurucu değerlere bağlıyım’ diye yola çıkanlar hiçbir zaman hiçbir şeyi güzel yapamazlar. Her şeyin güzel olması için herkesin kendisini aynı özgürlükte anlatabilmesi, ifade etmesi gerekiyor. Biz bu ülkenin, bu devletin kurucu unsurlarıyız diyenlerinde tartışmasını istiyoruz. Kurucu unsur değiliz, hiç birimiz değiliz. Bize dayatılan bu devletin kırmızı çizgilerini örneğin Dersim, Ermeni soykırımını bize yasaklanan her şeyi tartışmamız gerekiyor. Ermeni ve Kıbrıs sorunu konuşamadığımız sorunlar. O nedenle böyle bir toplantı yapmayı amaçladık” diye belirtti.
'Irkçılıktan ne gibi çıkarları vardır?'
Ardından söz alan sosyolog Barış ünlü, konuşmasını “Irkçılık hakkında nasıl düşünebiliriz?” başlığı altında gerçekleştirdi. Türklük Sözleşmesi” kitabına dair konuşan Barış, “Irkçılığı bireysel bir fenomen olarak görenler genelde kimlerdir? Ve ne gibi çıkarları vardır bundan. Benim gözlemlerime göre bu yaklaşımı sahiplenenlerin büyük çoğunluğu egemen, etnik ya da ırksal gruba sahiptirler. Bunda ısrar etmelerinde bunda ne gibi çıkarları olabilir sorusunu sorduruyor” diye ifade etti. Barış kitapta geçen Müslümanlık sözleşmesi bölümüne değindi.
Konferansın açılış konuşmasının ardından birinci oturum, “Türkiye’de Müslüman olmak” başlığı altında gerçekleştirildi. Birinci oturumun moderatörlüğünü İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu üyesi Meral Çıldır yaptı.
‘Yahudi’ kelimesi küfür olarak kullanılıyor’
Birinci oturumda söz alan avukat Betsi Penso ise, “Antisemitizm: Bir Küfür Çeşidi Olarak Yahudi” başlığı altında konuştu. “Bugün Türkiye’de antisemitizm adına neler oluyor?” diye soran Betsi, kişisel saldırıların, mevcut olduğunu sosyal medya başta olmak üzere her tarafta “Yahudi” kelimesinin küfür olarak kullanıldığına dikkat çekti. Betsi, Türkiye’de son beş yıldır gerçekleştirilen saldırıları kronolojik olarak hatırlattı. Siyasetçiler veya başka kişilerin “Yahudi” kelimesini bir küfür olarak kullandığını dile getiren Betsi, bunun bazen “Yahudi, Ermeni” birleşimi olarak kendisini gösterdiğini vurguladı.
‘Bir unutma arzusu vardır’
Yayıncı Yazar Rober Koptaş ta, “Yumurta Küfesi: Gündelik Hayatta Ermenilik Halleri” üzerine konuştu. Irkçılığın ruhlara neler yaptığını soran Rober, devamında şunları dile getirdi: “Türklük sözleşmesinin dışında kalanların ruhlarına ne yapıyor acaba sorusunu hep soruyorum. Ama sanırım akademik olarak bu konuda yapılan bir araştırma yok. Çokta çelişkiler içeren ruhlardır. Hem kalabalığın içinde kayıp olmak istersiniz. Hayatta kalmak için korkuyu aşmanız gerekmektedir. En basitinden isminizi değiştirirsiniz. Benim kimliğimde adım Murat’tır. Babam askerde rahat etsin diye Murat diye yazdırmış. Herkesin ikinci bir ismi vardır. İsim değişikliği hayatta kalma stratejisi olarak üretilmiştir. Kalabalığın içinde kayıp olma isteği. Murat olma, Ayşe olma isteği kaçınılmazdır. Ama aynı zamanda kendi kimliğinizle var olma isteği aynı anda kendini gösteriyor. Bu da bedensel olarak içe kapanmayı getiriyor. Bütün o zorlu deneyimlerini unutma isteği vardır. Çocuklarınıza bunu anlatamazsınız. Bir unutma arzusu vardır. Ama aynı zamanda hatırlamadan da yapamazsınız. Siz isteseniz de istemeseniz de geçmişteki o kötü deneyimler sizinle birlikte var olurlar.”
‘Mezopotamya’da halklar yok edilmeye çalışılmış’
Avukat Erkan Metin ise, “Süryaniler Maruz Kaldıkları Ayrımcılıklar ve Sonuçları” başlığı altında konuştu. Erkan, Süryaniler arasında inanılmaz şekilde bir bölünmenin olduğuna dikkat çekerek, “Egemenlerin bilinçli politikalarıyla ile bu halk bu bölünmüşlüğe adeta mahkum ediliyor. Bu günümüze kadar geliyor. İnanılmaz bir şekilde dışarıdan gelen baskılar bir karşılık buluyor ve bölünüyorlar. Hepsinin ortak bir kaderi var. İster dirensinler ister egemenlere mutlak bir şekilde tabi olsunlar, sonuçta Mezopotamya’da yaşayan halklar bir şekilde bölünmüş, mallarına el konulmuş, yok edilmeye çalışılmıştır. Süryanilerin hiçbir zaman oturup birlik beraberlik içinde kendi haklarını, savunması kendi dilini kültürünü yaşatmaya dönüş bir çalışması olmamıştır. Türkiye’de buna karşı bir politika izleniyor. Burada sınırlı bir alanda kendi kimliğini korumaya çalışmış” diye belirtti.
Konferansın ikinci oturumunda ise, “Türkiye’de Müslüman Olmamak” başlığı üzerinden başladı. Oturumun moderatörlüğünü İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyesi Gülistan Yarkın tarafından yapıldı. Bu oturumda Arnavutköy Taksiarhis Kilisesi Fukaraseverler Derneği Genel Sekreteri Eleni Karamiti, “Türkiye’de Rum Toplumu”, Ezidi Kültür Vakfı Kurucusu Azad Barış ta, “Geçmişle Gelecek Arasında Ezidilik” konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Üçüncü oturum ırkçılık üzerine tartışmalarla geçti
Üçüncü oturum da “Irkçılık her alanda” başlığı üzerinden sürdü. Bu oturumun moderatörlüğünü de İHD ırkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyesi Nuray Şimşek gerçekleştirdi. İHD-Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon üyesi Gülistan Yarkin, “İstanbul’daki Kürtlerin Gündelik Yaşamda Irkçılık Deneyimleri ve Başa Çıkma Stratejileri”, Kadınlarla Dayanışma Derneği Vakfı (KADAV) Yönetim Kurulu üyesi Firdes Can Bozdemir, “Yerinden Edilme, Göçmenlik ve Kafamızdaki Sınırlar”, Türkiye Roman Hakları Forumu (ROMFO) Kurucusu ve Danışmanı Hacer Foggo ise, “Avrupa ve Türkiye’de Romanların Durumu”, Araştırmacı Yazar ve Yüzleşme Derneği Başkanı Cafer Solgun da “Alevi Ayrımcılığıyla Yüzleşmek” başlıkları altında konuşmalarını gerçekleştirdi.
Konferans, kurumsal gündelik ırkçılık tartışmaları ile sona erecek.