Melda Onur: ‘Her şeyin güzel olması’ birilerini mutsuz ediyor

  • 09:23 10 Mayıs 2019
  • Güncel
İSTANBUL - İstanbul seçiminin iptal edilmesini ve İdil, Silopi, Cizre belediyeleri önüne X-Ray cihazı konulmasını değerlendiren CHP eski Milletvekili Melda Onur, “Çok hassas olan bir bölgeyi provoke etmeye dönük girişimlerde bulunuluyor. Birlikte hareket etme büyüsünü bozmayacak bir dil tutturalım bize yeter. Anlıyoruz ki ‘her şey çok güzel olacak’ demek bile birilerini mutsuz ediyor” dedi. 
 
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini iptal ederek, yenilenmesine karar vermesinin ardından toplumdan büyük bir tepki yükseldi. 23 Haziran’da yeniden yapılacak seçimde sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilecek. YSK’nin kararı tartışılırken, hemen ardından İçişleri Bakanlığı tarafından 26 belediyenin önüne güvenlik duvarı ve X-ray cihazı konulması kararı alındı. Kararın tebliğ edilmesi ile birlikte Şırnak’ta HDP’li belediyelerin önüne X-Ray cihazları yerleştirildi.
 
‘Beka meselesinin altında rant olduğu ortaya çıktı’ 
 
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski milletvekilli Melda Onur, bu süreci değerlendirirken hukuki bir açıklamasının olmadığının altını çizdi. “Zaten hukukçular da hukuken bir açıklamasının olmadığını belirttiler” diyen Melda, bunun tamamen İstanbul’u kaybetmemek üzerine iktidarın mücadelesi olduğunu ve herkesin bildiğini kaydetti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dilinden düşürmediği “beka” meselesinin aslında İstanbul’un rantı olduğunun açıkça ortaya çıktığını vurgulayan Melda, “Neden açığa çıktı? Birçok yerde belediye kaybettiler. Kaldı ki Ankara’da da böyle bir şey yapabilirlerdi. Bakın sadece ve sadece İstanbul’da yenilenecek. O da büyükşehrin yanına Maltepe ve Büyükçekmece’yi de dekoratif koydular ama alabilirlerse de yanına karı kalır” dedi.
 
‘İstanbul’un rantını bırakmamak için her yolu deneyebilirler’ 
 
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun belediyede bulunduğu süre içerisinde açığa çıkan vakıflara, derneklere ve yandaş kurullara ne kadar para aktarıldığının ortaya çıktığını dile getiren Melda, şöyle devam etti: “Bu İstanbul’un öyle kolay harcanabilir, kolay yutulabilir bir lokma olmadığını gösteriyor. Aslında mesele İstanbul’un rantı. Yeniden bir seçimin olması tatsız bir süreci beraberinde getirecek. Bu tabi muhalefet açısından şuan ki haliyle birleştirici rayı oldu. Karar akşamı ‘boykot edelim’ diyen pek çok kişiyi bir nevi şenlik havasıyla 24 Haziran’a götürme noktasına getirdi. Gelen tepkileri, destekleri görüyoruz. Ama benim içim rahat değil. Çünkü muhalefetteki bu birleşmede kan kaybı olmaması karşı tarafta huzursuzluk yaratacaktır. Bu önümüzdeki süreçte nasıl bir hamle yapacaklar, o benim tahayyülümün dışında. Ama kuzu gitmeyecek gibi geliyor bana. Sandığa gelene kadar mutlaka bir takım operasyonlar, yıldırmalar, tehditler korkutmalar, siyasi entrikalar deneyeceklerdir. Şuan zaten Beştepe’nin sessizliğinden bunu anlıyoruz. Bunca tepkiye tam bir ses etmedi. Bir çalışma içindeler. Onların yer altı faaliyetlerini bizim anlayabilmemiz mümkün değil. Biz ancak demokrasiyle, farklılıklarımızla birlikte kazanmaya azmederek çalışabiliriz. Bunun dışında başka bir yolumuz yok.” 
 
‘Birlikte hareket etme büyüsünü bozmayalım’ 
 
Muhalefette “ortak mücadele edelim dediğinizde edemiyorsunuz” diyen Melda, muhalif kanadın böyle bir sıkıntısı olduğuna dikkat çekti. Ortaklığın kendiliğinden oluştuğunu vurgulayan Melda, “Bu sadece toplumsal vicdanın ortak hareket etmesiyle oluyor. Biz şöyle bir muhalefet grubu değiliz bir çatı altında toplanalım. Mümkün değil. Muhalefetin içerisinde normal zamanlarda yan yana gelmeyecek farklılıklar var. Ama bu farklılıklar birlikte hareket edebiliyorlar. Birlikte olmadan birlikte hareket ediyorlar. Biz bu birlikte hareket etme büyüsünü bozmayacak bir dil tutturalım bize yeter. Kimse kimsenin önüne çelme takmadan, kimse kimseyi ötekileştirmeden bir hareket zaten gidiyor. Ama bir yöne çekelim onu da yapalım, şunlar bunun içinde olursa şunlara zarar verir gibi toplum mühendisliğine giden bir takım yanlış hareketler muhalefetin önünü keser. Burada ‘şu zamanda sen neredeydin, şu zamanda şunu yaptın’ diyerek kimseye bir şey söylemeye gerek yok. Tepkimiz varsa da sessizlikle devam edebiliriz. Yalnız yönlendirmelerle bu sürece liderlik etme havasıyla da bu işi bozmayalım.”
 
‘Bu süreçte önemli bir görev de provokasyona gelmemek’ 
 
Melda ayrıca, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP), 31 Mart yerel seçimlerinde yeniden kazandığı kayyım yönetimindeki Şırnak'ın Cizre, Silopi ve İdil belediyelerinin girişlerine İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla X-Ray cihazı kulübelerin konulmasını değerlendirdi. Bu uygulamanın iktidarın bu süreçte bir takım karanlık fikir ve yer altı projelerinden biri olduğunu dile getiren Melda, “Çok hassas olan bir bölgeyi provoke etmektir. Şuan yapmak istedikleri bir takım provokasyonlarla aslında bizim lehimize olabilecek bir seçimi korkutarak, tehdit ederek, operasyon yaparak kendi lehine çevirebilirler. Hiçbir şey yapamazlarsa, provokasyonla bir şekilde iptal etmenin yolunu ararlar. Bunlardan bir tanesi Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıdır. Bu o kadar planlıydı ki. Maltepe’de mitingin olduğu gün, o gün eğer o miting kontrol edilmeseydi ellerine çok güzel malzeme olurdu. O yüzden bölgedeki halk senelerdir bu ülkede bu iktidarlarla, iktidar zihniyetiyle yaşadı. Yaşamayı biliyor. O yüzden bu süreçte en azından provoke olmamak gibi bir görev de düşüyor. Provokatif girişimlerde bulunacaklar. Bunu yapmak için her şey yapacaklar. Sanatçıların böyle bir heyecanla cevap verdiği bir ortamda sanatçılarımızı koruyacağız, komşumuzu koruyacağız. Anlıyoruz ki yani ‘her şey çok güzel olacak’ demek bile birilerini mutsuz ediyor. Bu şekilde mutsuz etmek en güzeli galiba” ifadelerini kullandı.