
Tutsak annesinden Cumhurbaşkanı’na: Bu tecrit neden?
- 09:03 8 Mayıs 2019
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR -Tutsak yakınları, cezaevlerinde yaşanan ölümlerden sorumlu tuttukları Cumhurbaşkanı’na “Yaşananların sorumlusu sensin. Bu tecrit neden?” diye sordu.
İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs Perşembe günü avukatları ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bir saatlik görüşmenin içeriği ve Abdullah Öcalan’ın mesajı önceki gün kamuoyu ile paylaşılırken, gözler tecridin kaldırılması talebiyle süresiz-dönüşümsüz açlık grevi ve ölüm orucunda olan tutsaklara çevrildi. Saatler sonra tutsaklar adına yayınlanan açıklamada ise, görüşmenin olumlu olduğu ancak tecridin kaldırıldığı anlamına gelmediği belirtilerek, talepleri kabul edilinceye kadar eylemlerinin süreceği bir kez daha vurgulandı.
Çocukları açlık grevinde olan anneler, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Ne Türk anneleri ne de Kürt anneleri ağlasın. Yeter artık tecrit kaldırılsın” dedi.
‘Bu tecrit neden’
Şakran 3 Nolu T Tipi Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Özkan Yaşar’ın annesi Xezal Yaşar, oğlunun hukuksuz bir şekilde tutuklandığını belirterek, “Onun evladı ölmüyor. Kürt annelerinin evlatları ölüyor, dağdaki gerilla ve asker ölüyor onun hiç ciğeri yanmıyor. Sen madem Cumhurbaşkanısın o zaman büyüklüğünü yap. Madem ki sen dürüst bir Cumhurbaşkanısın bu tecrit neden? Kaç kişi cezaevinde öldü. Hepsinin nedeni sensin. Bu katliamı sen yaptın. Eğer sen yasak etmeseydin bu kadar insan açlıkla, ölümle pençeleşiyor olmazdı” dedi.
‘Anneler neden engelleniyor?’
Oğlunun 14 yıldır cezaevinde olduğunu kaydeden Xezal, çocuklarına ses olmak isteyen annelerin eylemlerinin yasaklanmasına da tepki gösterdi. Xezal, “3 oğlum askerlik yaptı size. Madem ki Kürt kötüdür neden askerlik yaptı? Ben anne olarak nasıl dayanacağım evde? Türk anneler olsun Kürt anneler olsun bize yol vermiyorlar. Neden? Türkiye zor duruma düşmesin. Neden tecridi kaldırmıyorsun?” diye sordu.
‘Adalet Bakanlığı’ndan şikayetçiyiz’
Cumhurbaşkanı’nı 1. Dünya Savaşı sırasında yüzlerce askerin donarak ölümüne neden olan Sarıkamış Harekatı’nı düzenleyen Osmanlı komutanlarından Enver Paşa’ya benzeten Xezal, “Eğer sen Türkiye’nin dostu olsaydın bunu yapmazdın. Ben 71 yaşındayım çocuk değilim. Tüm dünyaya, insan haklarına medyaya çağırıyorum; bize sahip çıkılsın. Çünkü çocuklarımız ölümle pençeleşiyor. ‘Tecrit kaldırılana kadar vazgeçmeyiz’ diyorlar. Psikolojimiz bozuldu. Bu gençlerin suçu nedir? Neden binlerce insan ölüyor cezaevinde. Adalet Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları kurumlarından da davacıyız” ifadelerini kullandı.
‘Binlerce polisi diken devlet annelerden korkuyor’
Kırıklar F-2 Nolu Cezaevi’nde bulunan Fırat Yağmekan’ın annesi Sultan Yağmekan, cezaevlerinde gençlerin gün be gün ölüme yaklaştığını söyledi.
Tutsaklarda birçok rahatsızlığın başladığını dile getiren Sultan, “Annelere saldırıyorlar. Devletin adaleti yok. Çocuklarımızı ancak biz kurtarırız. Biz kokmuyoruz kimse de bizden korkmasın. Binlerce polisi diken devlet bizden korkuyor” diye konuştu.
‘Tutsaklara ancak halk sahip çıkabilir’
Şakran T-2 Nolu Cezaevi’nde 26 yıldır tutsak bulunan ve 1 Mart’tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan Abdulbahri Yıldırım’ın eşi Hanım Yıldırım, tutsakların tek talebinin Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması olduğunu vurgulayarak, sahip çıkılması çağrısı yaptı.
‘Tutsaklar duyu kaybı yaşıyor’
İzmir Ödemiş T Tipi Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olan Abdulvahap ve Şiar Aydemir kardeşlerin annesi Yıldız Aydemir, sadece çocukları için değil tüm tutsaklar için duyarlılık çağrısı yaptı. Ölümlere izin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Yıldız, tutsakların artık görme, duyma, algılama yetilerini kaybettiğini söyledi. Yıldız, sadece kendi çocukları için değil tüm eylemciler için adalet istedi.