
‘Annelere verilecek en büyük hediye tecridin kaldırılmasıdır’
- 09:01 8 Mayıs 2019
- Güncel
Hikmet Tunç
VAN - Van’daki tutsak anneleri, Anneler Günün’de kendilerine verilecek en büyük hediyenin çocuklarının taleplerinin karşılanarak tecridin kaldırılması olacağını belirterek, “Çocuklarımız ölüyor. Bize en büyük hediye çocuklarımızın grevinin bitmesidir. Tecridin sonlandırılmasıdır. Abdullah Öcalan’ın serbest kalmasıdır” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven’in sürdürdüğü açlık grevi eylemi 182’inci gününde. Aynı taleple 1 Mart’ta tüm cezaevlerine yayılan eylem devam ederken, 5’i kadın 15 tutsak 30 Nisan itibariyle ölüm orucuna başladı.
Dışarıda ise açlık grevindeki çocuklarına ses olmak isteyen annelerin direnişi, polis şiddetine rağmen yayılıyor.
‘Annelere en büyük hediye tecridin kaldırılması’
Aynı taleple Van’da tutsak yakınları tarafından başlatılan 3 günlük süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemini Yüksekovalı kadınlar devraldı. Ramazan ayının ikinci gününde 9’uncu grup olarak açlık grevine başlayan kadınlar, her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında kutlanan Anneler Günü’nde kendilerine verilecek en büyük hediyenin tecridin kaldırılması olacağını söyledi.
Annelerden Fazilet Polat, “Anneler Günü vesilesiyle tecridin kaldırılması ve çocuklarımızın direnişinin sonuç vermesi bizlere en büyük hediye olur. Yüreğimiz yanıyor. Kimseden hiçbir şey istemiyoruz. Hakkımız olanı verin. Kendi hakkımızı istiyoruz. Canımız acıyor” dedi.
‘Bize cehennemi yaşatırken hangi cennete gireceksiniz?’
Bütün annelerin gününü kutlayarak sözlerine başlayan Gülçin Karaburk, “Annelerimiz polisler tarafından darp ediliyor. Hakaretlere maruz bırakılıyor. Bizler anneyiz. Bizlerden korkmayın. Savaş değil barış istiyoruz. Evlatlarımızın taleplerini karşılayın. Hani deniliyor ya ‘cennet annelerin ayakları altındadır’ bize cehennemi yaşatırken, kimse cennete girmeyi hayal etmesin” sözleriyle polis şiddetine tepki gösterdi.
'Barıştan korkmayın'
“Bütün tutsakların annesiyim” diyen Xeme Aydın, “Çocuklarımız ölüm orucundayken, bize hangi günden söz ediyorsunuz. Çocuklarımız ölüyor. Bize en büyük hediye çocuklarımızın grevinin bitmesidir. Tecridin sonlandırılmasıdır. Abdullah Öcalan’ın serbest kalmasıdır. Erdoğan ‘annelere saygım var’ diyor. Hangi saygıdan söz ediyor. Anneler yerlerde sürükleniyor, şiddete uğruyor. Annelerden korkuyorlar. Anneler size barıştan başka bir şey getirmez. Barıştan korkmayın” ifadelerini kullandı.
‘İktidarların annelere hiçbir saygısı kalmamış’
Beyaz tülbenttin tarihini hatırlatan Gule Polat, “Eskiden aşiretler kavgaya tutuştuğunda on defa aşiret büyükleri bu ailelerin arasına girerdi. Para teklif edilirdi. Ama bir sonraki aşamada öldürülen kişinin yerine karşı aileden biri öldürüldü. Kan davası ancak öyle sonlanırdı. Kan davasına dönüşmemesi için köyde yaşlı sözü geçen kadınlar devreye girerdi. Aşiret reislerinin önüne beyaz tülbentlerini atarlardı. Daha sonra orada kan davası sona erer barış gelirdi. Şu anda anneler beyaz tülbentleriyle darp ediliyor. Saygısızca şiddete maruz kalıyor. İktidarların annelere hiçbir saygısı kalmamış. Buradan bir kez daha sesleniyorum; Çocuklarımızın ölümüne izin vermeyeceğiz. Ne olursa olsun direnişimizi sürdüreceğiz. Sizler barışana kadar direnişimiz devam edecek” diye belirtti.
‘Tek isteğimiz tecridin kaldırılması’
Emine Atak, Müslümanlar için kutsal olan Ramazan ayında olduklarını anımsatarak, “Oruç tutuyoruz. Ama akşam iftarımızı açamıyoruz. Hayatımız durmuş. Hiçbir şey yapamıyoruz. Kızım suçsuz bir şekilde yıllardır yargılanıyor. Anneler Günü’nde tecridin kaldırılmasını bekliyoruz. Tek talebimiz budur” dedi.
‘Çocuklarımızın yaşaması için ses verin’
Geçtiğimiz günlerde çocuklarının durumuna dikkat çekmek amacıyla Van T Tipi önünde yapılmak istenen etkinlikte polis tarafından darp edildiklerini anımsatan aynı zaman Barış Anneleri Van Meclisi üyesi Hanife Koçak da, şöyle dedi: “Oğlum Ayhan Koçak açlık grevi nedeniyle çok fazla kilo kaybetti. Hiçbir suçu yokken, yıllardır cezaevinde tutuluyor. Çocuklarımızın eylemini destekliyoruz. Buradan bütün annelere sesleniyorum; Çocuklarımızın direnişine sessiz kalmayın. Herkes, tecridin kaldırılması için çocuklarımızın yaşaması için ses versin.”
‘Bize yine direnmek düştü’
Vasfiye Kiye ise, dışarıdaki eylemlerin öncülüğünü annelerin yaptığını belirterek, “Yapmaya da devam edeceğiz. Herkesin elini vicdanına koyması gerekiyor. Bütün devletlerin artık tecridin kaldırılması için harekete geçmesi gerekiyor. Bu Ramazan ayında bize yine direnmek düştü. Tecridin kaldırılmasının kimseye bir zararı olmaz. Buradan Emine Erdoğan’a sesleniyorum; O da bir anne bizim yerlerde sürüklendiğimizi görünce hiç mi vicdanı sızlamıyor. Onunda evlatları var. Bir kadın olarak bir anne olarak elini vicdanına koysun” dedi.