
Tutsaklar: Tecrit kalkana kadar direnişimizden taviz vermeyeceğimiz bilinmelidir
- 18:42 6 Mayıs 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Abdullah Öcalan ile avukatları arasında yapılan görüşme sonrası açlık grevi eylemcileri adına yapılan açıklamada, görüşmenin olumlu olduğu belirtilerek, “Her koşul ve şart altında tecrit kalkana kadar direnişimizden asla taviz vermeyeceğimiz bilinmelidir” denildi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukatları arasında 2 Mayıs’ta gerçekleşen ve bugün basına yansıyan görüşmenin ardından gözlerin çevrildiği açlık grevlerine ilişkin açıklama yapıldı. Tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından yapılan açıklamada, Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin Kürt halkına, insanlığa ve Türkiye’nin demokratikleşmesine uygulandığı belirtilerek, “Devlet yetkilileri savaşsız sömürüsüz bir ülke içerisinde halkların demokratik bir şekilde yaşam sürmelerini tüm etnik ve kültürel kimlikleriyle bir arada yaşamasını ön görüp ve samimi bir şekilde halkların özgürlük problemlerinin çözümünü gerçekleştirme istemi varsa bunun adresi ve asıl muhatabı Öcalan olduğu bilinmelidir” diye belirtildi.
‘Direnişi kırma politikaları yürütülmektedir’
Gelinen aşamada AKP-MHP ittifakının Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridi sürdürmek ve içinde bulunan direnişi kırmak için özel savaş politikalarını uyguladığı ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “12 Ocak’ta Öcalan’ın kardeşini İmralı’ya göndermelerinin temel amacı tecridi devam ettirmek ve bu görüşmeyle direnişi kırmak olduğu çok net olarak bilinmektedir. 12 Ocak’tan 2 Mayıs’a kadar özel savaş politikalarıyla Öcalan’ın kardeşi üzerinden sonuç alamayınca bu defa avukat görüşü üzerinden sonuç alma ve direnişi kırma politikaları yürütmektedirler.
‘Görüşme önemli ve değerli’
2 Mayıs günü 2 avukatın Öcalan’la yaptığı görüşme her şeyden önce önemli ve değerli gördüğümüzü belirtmek istiyoruz. Ancak böylesi bir görüşme tecridin ortadan kaldırıldığı anlamına gelmez. Özünde yapılan görüşme tecrit koşullarında yapılmıştır ve bizler bu görüşme sürecini böyle okumaktayız. Daha önce basına deklere ettiğimiz maddelerin gerçekleşmesi ve yasal güvencesinin Adalet Bakanlığı tarafından sağlanması gerçekleşene kadar direnişimiz devam edecektir. Her koşul ve şart altında tecrit kalkana kadar direnişimizden asla taviz vermeyeceğimiz bilinmelidir. Kamuoyuna deklere ettiğimiz maddelerin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda yeri olmasına rağmen uygulanmaması adalet anlayışını sarsmış ve şahsileştirerek bağımsızlığını zedelemiştir. Bizler PKK ve PAJK’lı tutsaklar olarak içinde bulunduğumuz direnişlerimizin kapsamı, aynı zamanda hükümet ve devlet erkanının eliyle itibarı yitirilen adalet sistemine tekrardan itibar kazandırma direnişi olduğu bilinmelidir.”
Dışarda analarımız direniyor içerde evlatları, direnişimizin kapsamı sadece bizlerle sınırlı olmamalıdır. Çünkü tecrit özünde tüm topluma uygulanmaktadır. Bu nedenle direnmek dışında herhangi bir alternatifimiz bulunmamaktadır. Hiçbir ikircilik yaşamadan bilinçli bir şekilde eylemimizi sürdürürken büyük bir kararlılık sahibi olduğumuz bilinmelidir. Talebimiz kabul edilmeyene kadar direnişten asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm halkımızı demokrasi savunucularını, akademisyen, yazar, aydın şahsiyetleri direnişlere ses vermeye davet ediyoruz.”