Beritan Canözer

 

DİYARBAKIR - Açlık grevi eylemcisi Leyla Uyanık, direnişin yükselmesi gerektiğini kaydederek, “Ter dökmeden, yorulmadan, emek vermeden zafere ulaşamayız. Sonunun muhteşem olacağına olan inancımız ve heyecanımızla bir kez daha tüm halkımızı selamlıyoruz” dedi.

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde başlattığı ve tahliyesi ardından evinde sürdürdüğü açlık grevi 179’uncu gününe girdi. Farklı cezaevlerinde tutsak olan ilk grubun açlık grevi eylemi ise 141’inci gününde sürerken, Türkiye ve bölgede bulunan cezaevlerinde binlerce tutsak açlık grevi eylemine devam ediyor. Bir yandan tutsaklar direnişini sürdürürken, diğer yandan da tutsak aileleri dışarıda çocukları için direniyor.

 

Sur’da çatışmaların ve sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı 2015 yılında Diyarbakır’da gözaltına alınan ve günlerce gözaltında işkenceye maruz kalan Leyla Uyanık, tutuklanarak E Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü. Burada yine açlık grevi eylemlerinin olduğu 2016 yılının Mart ayında E tipi Cezaevi’nden Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Leyla da binlerce tutsak gibi tecridin kaldırılması talebiyle 1 Mart’ta açlık grevine başladı. Leyla, 19 yıl ceza alırken, 8 ayrı duruşmasının daha devam ettiği ailesi tarafından belirtildi.

 

Leyla, ailesi ile yaptığı görüşmede halka çağrıda bulundu. Leyla’nın çağrısı şu şekilde:

 

“Leyla Güven’in öncülüğüyle biz de cezaevlerinde olan siyasi tutsaklar olarak açlık grevine başladık. Tecrit bir insanlık suçudur, Kürt halkının onuruyla oynamaktır. Biz tecridin kalkmasını isteyen siyasi tutsaklar olarak geri adım atmayacağız. Bugün binlerce tutsak açlık grevindeyiz ve sadece cezaevleri değil, dünyanın her yanında açlık grevi eylemleri var. Sonucun muhteşem olacağı inancı bizi heyecanlandırıyor. Biz aç kalmaktan ve bedel ödemekten kaçmıyoruz. Açlık bizi öldürmeyecek. Biz canımızı özgürlük için feda ediyoruz. Başarıya ulaşmak için emek lazım. Ter dökmeden, yorulmadan, emek vermeden zafere ulaşamayız.

 

‘Bu talep tüm halkların talebidir’

 

Direnişin her yerde yükseltilmesi gerekiyor, açlık grevi direnişleri yalnız bırakılmamalıdır. Bu talep sadece Leyla Güven’in ve tutsakların değil, bu talep tüm halkların talebidir. Bu nedenle her yerde sahiplenilmesi gerekiyor. Biliyoruz, bir şeyler yapmaya çalışan halkımız da var. Bunun da farkındayız. Tek istediğimiz önderimiz ile beraber özgürlüğe ulaşmaktır. Bunun için direniyoruz. Bu süreçte yerden kaldırılan bir taş için verilen emek bile çok değerlidir. Tüm halkımızı ve mücadelelerini selamlıyoruz. Özellikle Kürt gençleri bu tarihi sürecin sorumluluğunu almalıdır. Yalnızca anneler değil, gençlerimiz de direnmeli ve sahada yerini almalıdır. Sonunun muhteşem olacağına olan inancımız ve heyecanımızla bir kez daha tüm halkımızı selamlıyoruz.”