ANKARA - Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi 244’üncü haftasında Bolu F Tipi Cezaevi’nde olan Erol Zavar’ın durumuna dikkat çekerek, devletin tutsakların sağlığına ilişkin sorumluluğunu yerine getirmediğini belirtti.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya gelen Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi üyeleri, eylemlerinin 244’üncü haftasında hasta tutsaklara ilişkin açıklama yaptı. Bu haftaki eylemde, Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Erol Zavar ‘ın durumu ele alındı. İnisiyatif adına açıklamayı Nuray Çevirmen okudu. 

 

‘Hapishanelerde her hafta bir mahpus yaşamını yitiriyor’

 

Türkiye’de bulunan cezaevlerinde binlerce sorunun yaşadığını belirten Nuray, hak ihlallerinin yanı sıra sağlığa yönelik ihlallerinin de devam ettiğini söyledi. Nuray, “Hapishanelerde neredeyse her hafta bir mahpus yaşamını yitiriyor. Bir kısmı sağlık nedeniyle yaşamının yitirenlerin bu kadar fazla olmasına rağmen ne gerekli düzenlemeler ne de insani yaşam koşulları sağlanmıyor. Adli Tıp Kurumu’nun elinde hapishanede kalamayacağına dair 80 dosya bulunmasına rağmen bunlarla ilgili bir gelişme dahi sağlanmamışken gerçekte yüzlerce hapiste kalamayacak mahpuslar için olumlu karar vermesi ne yazık ki beklenemiyor. Adli Tıp Kurumu, hekimlik etiğine göre değil siyasi saiklere göre karar veriyor ve raporlarına işliyor” dedi.  

 

‘Hastalıklarına dair raporlar yok’

 

Bolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Erol Zavar’ın uzun yıllar boyunca mesane kanseri tedavisi gördüğünü söyleyen Nuray, Erol’un mesanesinde elliye yakın tümör alındığını kaydetti. Nuray şunları dile getirdi: “Erol Zavar 2016 yılında Sincan F Tipi Kapalı Hapishanesinden Tekirdağ 2 Nolu F Tipine sevk edilmiş, 28 Eylül 2017 yılında da bu sefer Tekirdağ’dan Bolu F Tipi Kapalı Hapishanesine gönderilmiştir. Hapishanede revire çıkışlarında kimi zaman sorun yaşamakta, süreler uzamaktadır. Hastalıklarına dair rapor talep ettiğimizde elinde hiç rapor olmadığını belirtmiştir. Tetkikleri yapıldığında tetkik sonuçlarını alamıyorlar. Uzun zamandır tedavisini olduğu mesane kanserinden tamamen kurtulmuş ve son kontrolde de ur oluşumuna rastlanmamıştır. Mideden yapılan endoskopide, kanser şüphesiyle yapılmış ancak kanser olmadığı anlaşılmıştır. Tetkiklere göre reflü, ülser, gastrit, mide fıtığı ve yoğun ödem gözlenmiştir. Ayrıca bel ve boyun fıtığı rahatsızlıkları mevcut ve diz bağlarında yırtık var. Kalpte taşikardi aritmi var, ilaç kullanıyor. Akciğerde KOAH ve astım var. Ayrıca alerji ve aşırı aktif mesane sendromu için de ilaç kullanıyor.”

 

‘Devlet sorumluluğunu yerine getirmiyor’

 

Cezaevlerinde yüzlerce hasta tutsağın tedavi edilmeyi beklediğini söyleyen Nuray konuşmasına şöyle devam etti: “Hapishanelerdeki mahpusların sağlık ve yaşamsal güvenlikleri devletin koruması altındadır ancak bu sorumluluk yerine olması gerektiği şekilde getirilemiyor. Bunca yaşanan ölüm ve sağlığa erişim ihlali, hapishanelerde yaşanan ve süreklileşen ölümler bunu göstermektedir. Hapishanelere dışarıdan ne bir sağlık kurumu, ne sivil toplum kuruluşu ne de bağımsız heyetlerin girilmesini izin veriliyor. Olumsuz koşullar, sağlığa erişimlerinin önündeki engeller nedeniyle durumları giderek ağırlaşmaktadır. Erol Zavar’da bu mahpuslardan biridir ve acil olarak tedavilerinin yapılması gerekmektedir.” 

 

Nuray son olarak, Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi olarak, hasta tutsakların tedavilerin yapılması ve cezaevlerinde yaşanılan hak ihlallerinin son bulması için cezaevlerinin ve hasta tutsakların durumların dile getirmeye devam edeceklerini kaydetti.