İSTANBUL - 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla cezaevinde bulunan gazetecilere dayanışma kartı gönderen İHD İstanbul Şubesi, 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde 142 gazetecinin cezaevinde olduğunu hatırlattı.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla tutuklu bulunan gazetecilere PTT'nin Taksim Şubesi'nden kart gönderdi.  PTT Taksim Şubesi önünde basın açıklaması yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri Türkiye’de halen gazeteler, televizyonlar, radyolar, internet sitelerinin kapalı olması,  sansür ve yayın yasaklarının giderek halkın haber alma hakkını ortadan kaldırmış duruma getirdiğini ifade etti. 

 

142 gazeteci cezaevinde

 

Basın ve medya organlarında çalışanların ve gazetecilerin tutukluk olduğunu ancak pes etmediklerinin altını çizen Gülseren, “Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) yayınladığı “2019 Basın Özgürlüğü Endeks”ine göre Türkiye gazeteci tutuklamada yine dünya birincisi ve 180 ülkenin oluşturduğu listede 157. sırada. Gazetecilik yapmanın zor olduğu ülkeler kategorisinde yer alıyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerine göre, 142 gazeteci Dünya Basın Özgürlüğü Günü'ne hapishanede giriyor” dedi.

 

Gazetecilerin gazetecilik faaliyetlerinden dolayı birçok suçlamalara maruz bırakıldığının altını çizen Gülseren, gazetecilerin, “birliğini bozmak”, “örgüt yöneticiliği”, “örgüt üyeliği", "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "örgüte yardım” , “örgüt propagandası",” örgüt açıklamalarına yer vermek”, "cumhurbaşkanına hakaret”, "devlet kurumlarını aşağılamak", "suçu ve suçluyu övmek", "suç işlemeye tahrik", "kin ve düşmanlığa tahrik soruşturmanın gizliliğini ihlal”, "hakaret” ve “iftira” gibi suçlamalar nedeniyle ceza ve tazminat davalarına maruz bırakıldığını hatırlattı.

 

‘Bin 973 Yıl 6 Ay hapis cezası

 

BİA Medya Gözlem Raporu’na değinen Gülseren şöyle devam etti: “2019 yılı ilk 3 ayında ‘Hakaret’ ve ‘cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamaları ile haklarında dava açılanlar hariç 163 gazeteci için istenen cezaların toplamı 10 ağırlaştırılmış müebbet, bin 973 yıl 6 ay hapis cezası oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin görüş ve eleştirileri nedeniyle Hasan Cemal, Fatih Portakal, Alican Uludağ, Berivan Bila, Nurcan Gökdemir, Deniz Varlı, Levent Gültekin hakkında açılmış davalar sürüyor ve sadece son üç aylık dönemde 16 gazeteci Erdoğan'ın sanığı ve şüphelisi olmuş oldu.”

 

‘Sosyal medya paylaşımları suç’

 

2018 yılında en az 2 bin 950 İnternet haberinin, 77 twitin, 22 Facebook paylaşımının, beş Facebook video, 10 internet sitesine erişimin engellendiğine vurgu yapan Gülseren, “Yıl içinde sekiz gazete, iki TV, iki mektup, bir rapor, bir TV dizisi, bir röportaj sansürle karşılaşmıştı. Dünyanın en yaygın İnternet ansiklopedisi Wikipedia, 23 aydır yasak. 2019 yılı ilk 3 ayı içerisinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) ifade özgürlüğü bakımından, üçü gazeteci olmak üzere toplam dokuz kişinin başvurusunda Türkiye'yi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. Maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle mahkûm etti. Bu sayı 2018'de 12 olmuştu. Gazeteciler sadece ceza davalarıyla değil, tazminat davaları ve işsiz bırakılarak da cezalandırılıyor, baskı altında tutuluyorlar” diye belirtti.

 

‘Direncini selamlıyoruz’

 

Gülseren Bianet'in raporuna göre 2019 yılı ilk 3 ayında en az 40 gazeteci, köşe yazarı veya yazı işleri personelinin işten çıkarıldığının altını çizdi. Gülseren, “Basına yönelik bu baskıların, gerçekleri gizleme, gerçek dışı bilgi ve haberlerle halkı manipüle etme, yönlendirme gayesi taşıdığı malum. Ancak bu gaye, özgür basın çalışanlarının direnci ve direnişi sayesinde tam başarılı olamıyor. İnsan hakları savunucuları olarak Dünya Basın Özgürlüğü Günü vesilesi ile tüm basın emekçilerinin bu onurlu direncini selamlıyoruz” şeklinde ifade etti.

 

Açıklamanın ardından haberi takip eden gazetecilere karanfiller verildi. Ardından tutsak gazetecilere kart gönderildi.