Tutsak aileleri: Çocuklarımıza bir şey olursa kimse huzurlu uyuyamayacak

  • 09:04 3 Mayıs 2019
  • Güncel
VAN - İmralı tecridinin kaldırılması talebiyle çocuklarıyla birlikte direnen kadınlar, “Hiç kimse ‘benim evladım değil’ demesin çünkü evlatlarımıza bir şey olduğunda kimse huzurlu uyuyamayacak. Bundan dolayı biran önce herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli” çağrısı yaptı. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması talebiyle Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan ve binlerce tutsağın dahil olduğu açlık grevleri devam ederken, taleplerine karşılık hala bir adım atılmadı. Taleplerin karşılanmaması ve kamuoyundaki sessizlik nedeniyle Van, Diyarbakır, Gebze ve Bakırköy cezaevlerinde 15 tutsak, eylemini ölün orucuna dönüştürdü. 
 
Taleplerin tek muhatabı olan iktidar sessizliğini sürdürdüğü gibi tutsak ailelerinin her türlü eylem ve etkinliğine ise polis saldırıları gerçekleşiyor. 
 
Van’da açlık grevi 8'inci grupla devam ediyor
 
 
Tutsak aileleri öncülüğünde HDP Van İl Örgütü’nde başlayan süresiz- dönüşümlü açlık grevini 8'inci grup devraldı. Van T Tipi ve Yüksek Güvenlikli cezaevlerinde bulunan çocuklarının haftalık görüşünden dönen aileler de eyleme katıldı. 
 
 
 
‘Evladım açken ben yemek yiyemem’
 
Hakkari’den Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan oğlunu ziyarete gelen Halime Koç, haftalık görüşünü gerçekleştirdikten sonra HDP il binasında süresiz-dönüşümlü açlık grevi gurubuna katıldı. Oğlunun eyleminin 64’üncü gününde olduğunu ve ciddi kilo kaybının olduğunu ancak moralinin iyi olduğunu dile getiren Halime, “Evladım açken ben yemek yiyemem” dedi.
 
‘Çocuklarımızın cenazesini görmek istemiyoruz’
 
“Sadece kendi evladımı değil, 7 bin tutsağın annesiyim” diyen Halime, “Çocuklarımız bizi görünce oldukça moralli ve bizlere ‘çok iyiyiz’ diyorlar. Döndükten sonra önümüze yemek konulduğunda boğazımızdan geçmiyor. Onlar orada açken, lokma yemezken, biz yemek yiyemiyoruz. İçim kan ağlıyor. Görüşten döndükten sonra hemen gelip eylemde yer aldık. Bizim de tek talebimiz tecridin biran önce kalkmasıdır. Hiçbir annenin canı yansın istemiyoruz. Çocuklarımızın cenazesini görmek istemiyoruz” diye konuştu. 
 
‘Hani kardeştik?’
 
Hükümetten şu ana kadar tek bir adımın atılmamasını da değerlendiren Halime, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan tek bir açıklama yapılmadı. Onun evladı yurt dışında okurken bizim evlatlarımız her gün gözlerimizin önünde eriyor. Biz hani din kardeşiydik hani kardeştik neden evlatlarımızın sesi duyulmak istenmiyor. Hiç kimse ‘benim evladım değil’ demesin çünkü evlatlarımıza bir şey olduğunda ülkedeki herkes nasibini alacak. Kimse huzurlu uyuyamayacak. Bundan dolayı biran önce herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli” çağrısı yaptı. 
 
‘Oğlumun en güzel çağı cezaevlerinde geçti’
 
Tutsak yakınlarından Behice Abi ise, oğlunun sadece bir sakızın üzerinde parmak izi bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığını belirterek, “Oğlum şu an 21 yaşında. En güzel çağı cezaevinde geçti. Şimdide tecrit kaldırılsın diye açlık grevinde. Cumhurbaşkanı bir halkı yok sayıyor. Varlığını inkar ediyor. Biz anneyiz ve evlatlarımız için direnmeye mecburuz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Emine Erdoğan anneler sürüklenirken ne düşünüyor?’ 
 
Emine Erdoğan’a seslenen Behice, şunları dile getirdi: “Annelerin sürüklendiğini, darp edildiğini görünce hiç aklına ‘bu da bir kadındır’ düşüncesi geliyor mu? O da bir anne sonuçta. Hiçbir adım atılmadığı için bugün 15 kişi bedenini ölüme yatırdı. Sadece AKP değil, CHP ve diğer partiler de ses çıkarmalı. Başka bir ülkede yaşamıyorlar. Bu tutsaklarla aynı ülkede kalıyorlar. Buna sesiz kalamazlar.” 
 
‘Bu direnişin kaybedeni Kürtler olmayacak’
 
12 Eylül döneminde Diyarbakır zindanında gerçekleşen ölüm orucunun ardından Kürt halkının mücadelesinin daha da büyüdüğünü vurgulayan Behice, “O zaman küçük bir grupken, şimdi dünya Kürtlerin direnişini konuşuyor. Dolayısıyla bu direnişin kaybedeni Kürtler olmayacak. Hep kazandık. Ama son olarak şu uyarıda bulunmak istiyorum; Cumhurbaşkanı Erdoğan açlık grevi taleplerini karşılarsa tarih onu iyi bir lider olarak tanıyacak. Bir daha sesleniyorum geç olmadan taleplere ses verin. Annelerin tek talebi barış oldu. Barışa olan inancımız da hep sürecek” dedi.