
Diyarbakır Tabip Odası ve SES: Yarın çok geç olabilir
- 14:43 2 Mayıs 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Diyarbakır Tabip Odası ve SES Şubesi, cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekerek, “Tüm kurum ve kuruluşları, açlık grevindeki mahpuslarda ölümler yaşanmadan çözüm için çaba harcamaya çağırıyoruz. Yarın çok geç olabilir” açıklamasında bulundu.
Diyarbakır Tabip Odası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, açlık grevleri ve ölüm orucuna ilişkin ortak basın toplantısı düzenledi. Tabip Odası’nda yapılan açıklamaya, SES Şube Eşbaşkanı Gönül Adıbeli ve Eğitim Sen Genel Merkez Yöneticisi Velat Kaya’nın yanı sıra çok sayıda sendika yöneticisi ve üyesi katıldı. Açıklamanın yapıldığı kürsüye “Yaşama ses ver ölümler yaşanmasın” pankartı asıldı.
Basın açıklamasının Kürtçesi SES Şube Sekreteri Mehmet Nur Ulus, Türkçesini ise Tabip Odası Başkanı Mehmet Şerif Demir okudu. Açıklamada, cezaevlerinde devam eden açlık grevlerinin yaşamı tehdit edici boyutlara ulaştığı uyarısında bulundu.
90 cezaevinde açlık grevi
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı 8 Kasım 2018’de başlatmış olduğu açlık grevi eyleminin cezaevlerine yayılarak devam ettiği hatırlatan açıklamada, “1 Mart 2019 tarihinde 2 bini aşan sayıda mahpus aynı zamanda açlık grevine başlamıştır. İnsan Hakları derneğinin 22 Nisan 2019 tarihinde açıkladığı rapora göre avukatların ulaşabildiği kadarıyla Türkiye genelinde 90 cezaevinde 2983 mahpus açlık grevine devam etmektedir” diye belirtildi.
‘Yaşamı tehdit edici boyutlara ulaştı’
Açıklamada, avukatların cezaevlerine yaptıkları ziyaretler ve kurumlara ulaşan mektuplara göre, eylemin 120’nci gününü aşan tutsakların bağırsaklarında kanama ve hipersensitivite tarzında duyu algı rahatsızlıkları ile ileri derecede kilo kayıpları ortaya çıkmaya başladığı aktarıldı.
Yine kendilerine ulaşan bilgilere göre, kimi cezaevlerinde yaşamsal önemdeki B1 vitamini, tuz, şeker ve karbonatın tutsaklara verilmediği kaydedilen açıklamada, “Açlık grevindeki kimi mahpusların tek kişilik hücrelere atıldığı bilgine ulaştık. Çok kalabalık ve sağlıksız olan cezaevi koşullarının uzayan açlık grevleri ile birlikte bağışıklık sistemi zayıflamış mahpuslar için yaşamı tehdit edici boyutlara ulaştığı ifade edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Sağlık sorunları
Açıklamada, açlık grevinde olan tutsakların yaşadığı sağlık sorunları şöyle aktarıldı:
*Mide de ağrı-yanma, karın ağrısı, bulantı, kusma,
*Kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı,
*Bulanık görme, kulak çınlaması, ışığa ve kokuya karşı hassasiyet,
*Denge bozukluğu, konsantrasyon bozukluğu, okuduğunu anlamakta güçlük, uyku düzensizliği,
*Baş dönmesi, baş ağrısı, düzensiz tansiyon,
*Yürümede ve konuşmada güçlük çekme şikayetlerinin olduğu ifade edilmektedir.
‘Eylemlerin sonlanma koşulu sağlanmalı’
Açlık grevlerinin sonlandırılması için devletin mevcut yasaları uygulamasının yeterli olacağı kaydedilen açıklamada, şöyle devam edildi: “Siyasal iktidar, açlık grevcilerinin talebini biran önce değerlendirmeli, ölüm orucuna dönüşmüş eylemlerin sonlanma koşullarını sağlamalıdır. Başta hükümet ve ilgili bakanlıkların esas çabayı göstermesi gerekenler olduğunu belirterek, tüm kurumları, kuruluşları, açlık grevindeki mahpuslarda ölümler yaşanmadan çözüm için çaba harcamaya çağırıyoruz. Yarın çok geç olabilir.”