
DTK’den ‘acil’ çağrı: Tüm demokratik kurumları harekete geçmeye çağırıyoruz
- 13:07 30 Nisan 2019
- Güncel
HABER MERKEZİ - DTK, açlık grevleriyle beraber 15 tutsağın başladığı ölüm orucuna dikkat çekerek, “Ölüm orucu eylemi, halkımız ve kurumlarımız başta olmak üzere bütün ulusal ve uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi için ‘acil bir çağrı’ olarak algılanmalıdır. Bu nedenle, kamuoyu ve demokratik tüm kurumları bir kez daha acil olarak harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı başlatılan ve tüm cezaevlerine yayılan açlık grevleriyle beraber 15 tutsağın bugün başladığı ölüm orucuna ilişkin yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eyleminin 174. gününde, Strausbourg’da bir grup siyasetçinin açlık grevi eyleminin 135, Erbil’de siyasetçi Nasır Yağız’ın eyleminin 161, cezaevlerinde binlerce tutsağın başlattığı açlık grevi eyleminin 136. gününde devam ettiği belirtildi. Açıklamada ayrıca, 7’si tutsak toplamda 8 kişinin yaşamına son verdiği de hatırlatıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Devletin bu duyarsızlığı ve sorunun çözümüne ilişkin adım atmaması karşısında değişim cezaevlerinde bulunan 15 tutsak 136 gündür sürdürdükleri açlık grevi eylemini ölüm orucu eylemine dönüştürme kararı almışlardır. Açlık grevi eyleminin geldiği aşama artık kritik aşamayı da aşan, her an toplu ölümlerle karşılaşması gerçeği ile karşı karşıya olduğumuz yeni bir aşamadır.
Bu gerçek karşısında kamuoyunun, aydınların, demokratik kurumların hukuk ve insan hakları örgütlerinin sessizliğini anlamak mümkün değildir. Yapılan cılız açıklamalar hükümetin adım atmasını zorlayacak bir kamuoyu baskısına dönüşmekten uzaktır.
Bu nedenle, ölümlerin olmaması için zamanla yarışıldığı bilinci ve sorumluluğu ile harekete geçmek, TC devleti ve AKP hükümetini kendi anayasasının ve yasalarının emrettiği uygulamaları acil olarak başlatarak tecridi sonlandırması için seslerini yükseltme, tutsak ailelerinin çığlıklarını duymak ve onlarla dayanışmak insani, ahlaki ve vicdani bir görev ve sorumluluk olarak her kişi ve kurumun görevidir. Bilinmelidir ki, bu gün bu görev ve sorumluluktan kaçanlar, insanlık ve tarihle de yüzleşemeyecekler.
Açlık grevi eyleminin ölüm orucuna dönüştürüldüğü gerçeği, CPT, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Uluslararası hukuk ve insan hakları kuruluşlarının da acil olarak harekete geçmesini, TC hükümetini adım atmaya zorlamasını gerektirmektedir.
Ölüm orucu eylemi, halkımız ve kurumlarımız başta olmak üzere bütün ulusal ve uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi için ‘acil bir çağrı’ olarak algılanmalıdır. Bu nedenle, kamuoyu ve demokratik tüm kurumları bir kez daha acil olarak harekete geçmeye çağırıyoruz.
Cumhurbaşkanı başta olmak üzere AKP hükümetine açlık grevi eylemcilerinin son derece hukuki, meşru, insani ve ahlaki talepleri karşısındaki bu duyarsızlığına son vermesi, tecridi sonlandırarak, ölümlerin önüne geçmesi çağrımızı bir kez daha yapıyoruz.”