ANKARA - Gebze Cezaevi önünde nöbet tutan annelere yönelik polis saldırısına tepki gösteren İHD Merkezi Kadın Komisyonu, “Amaçları sadece çocuklarının ölmesini engellemek, onların taleplerini dile getirmek olan annelere yapılan polis saldırısını kınıyor ve İçişleri Bakanı’nı yaşanan bunca şiddet olayının ardından, istifaya davet ediyoruz” dedi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Kadın Komisyonu, açlık grevindeki çocuklarına destek vermek için Gebze Cezaevi'nin önünde nöbet tutmak isteyen annelere yönelik polis tacizi ve şiddetine ilişkin Sakarya Caddesi’ne basın açıklaması yapmak istedi. Açıklamanın yapılacağı sokağı ablukaya alan çok sayıda polis, kadınların eylemine izin vermeyeceğini söyledi. “Açlık grevleri ve Barış Anneleri” konu başlığındaki her türlü eylem ve etkinliğin yasak olduğunu iddia eden polisler, eyleme müdahale edeceklerini söyledi. Müdahale tehdidine tepki gösteren kadınlar engellemeye karşın açıklamayı İHD Ankara Şubesi’nde gerçekleştirdi. Açıklamayı, kadınlar adına İHD MYK ve Kadın Komisyonu Sözcüsü Nuray Çevirmen okudu.

 

‘Kürt anneleri tam da bu durumda’

 

Çatışmalı bir coğrafyada yaşamanın, acıları da beraberinde getirdiğine dikkat çeken Nuray, böyle bir ortamda, en büyük acıyı da annelerin çektiğini belirtti. Nuray, “Ancak öyle anneler var ki, acılarını özgürce yaşayamıyor, özgürce paylaşamıyorlar. Kürt anneleri, işte tamda bu durumdalar” sözlerini kullandı. 

 

‘Leyla Güven uzun süredir açlık grevinde’

 

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekilli Leyla Güven’in 166 gündür açlık grevinde olduğunu anımsatan Nuray, “Leyla Güven, TC devletinin kendi yazılı hukukuna uygun davranması talebiyle ile açlık grevine başladı. 5275 sayılı Ceza ve güvenlik tedbirlerin infazı hakkında kanun İmralı Cezaevi’nde uygulanmıyor.  Çok uzun bir süredir İmralı Cezaevi’nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ve diğer mahpuslar yasal hakları olduğu halde aile ve avukatlarıyla görüştürülmüyorlar” İfadelerini kullandı. 

 

‘167 gündür açlık ile haykırıyor’

 

Leyla’nın hukuksuzluğa ve devam eden ‘ölümcül sessizliğe’ karşı  açlık grevi  eylemi başlattığını ve 166 gündür haykırdığını ifade eden Nuray, sözlerini şöyle sürdürdü: “Leyla Güven’in başlattığı açlık grevine destek olarak çok sayıda cezaevindeki mahpus da aynı talep ile açlık grevi başlattılar. Hukukun uygulanması talebiyle, açlık grevine başlayan gençlerin anneleri endişe içinde bu anneler çatışmalı ortam nedeniyle evlerini, topraklarını, anılarını, umutlarını ve en çok da çocuklarını yitirmek istemiyorlar. Canları gidiyor ve ‘ölümcül sessizlik’ devam ediyor. İşte bu nedenle sessizliğe karşı ses olmak dileğiyle Gebze Cezaevi önünde, sessizce, kimseyi rahatsız etmeden barışçıl bir eylem yapıyorlar."

 

'Bir kez daha anne sesi şiddetle bastırıldı'

 

19 Nisan günü Gebze Cezaevi önünde çocukları ölmesin diye sessizce oturan annelere yönelik polis şiddetini hatırlatan Nuray, Türkiye’nin  altına imza attığı tüm sözleşmelere aykırı biçimde bir saldırı gerçekleştirdiğini vurguladı. “Anneler dövüldü, sopa ile itildi, taciz içeren küfür ve tehditlere maruz kaldılar” diyen Nuray, olaydan bir gün sonra polisin aynı saldırıyı Kızıltepe de gerçekleştirdiğini söyledi. Nuray, “Böylece bir kez daha bir ‘anne sesi’ şiddetle bastırıldı. TC devleti 2014 yılında Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacı devleti oldu. Bu sözleşme yaşamın her alanında ‘kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınlara yönelik şiddetin faillerinin yargılanması ve cezalandırılması’ görevini tüm imzacı devletlere yüklüyor” diye konuştu. 

 

‘Açıkça cinsel taciz söyleminde bulunmuştur’

 

19 ve 20 Nisan’da, Gebze ve Kızıltepe’de devletin polislerinin kadınlara karşı suç işlediğine dikkat çeken Nuray, şunları dile getirdi: “Kadınları dövmüş, fiziksel şiddet uygulamış ‘hızlanın sizde enerji çok’ diyerek açıkça cinsel taciz söyleminde bulunmuştur. Bizler insan hakları savunucusu kadınlar olarak amaçları sadece çocuklarının ölmesini engellemek, onların taleplerini dile getirmek olan annelere yapılan polis saldırısını kınıyor ve İçişleri Bakanı’nı yaşanan bunca şiddet olayının ardından, istifaya davet ediyoruz. TC devletinin altına imza attığı sözleşmelere uygun davranmasını talep ediyoruz.” 

 

Ardından Barış Annesi ve tutsak yakını Münübe Koç söz aldı. Polis saldırısına tepki gösteren Münübe, yılmayacaklarını ve mücadele edeceklerini vurguladı.