‘İnsan hakları mücadelesinde yeni yol ve yöntem’ tartışıldı

  • 18:28 21 Nisan 2019
  • Güncel
İSTANBUL - "İnsan hakları mücadelesinde yeni yol ve yöntem arayışları" çalıştayında konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, insan hakları mücadelesinin sokaktan geçtiğini belirterek, hak savunucularının her şeye yerinde ve zamanında müdahale etmesi gerektiğini söyledi. 
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, "İnsan hakları mücadelesinde yeni yol ve yöntem arayışları" konulu çalıştay gerçekleştirdi. Karaköy'de bulunan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) binasının konferans salonunda yapılan çalıştaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili ve İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Avukat Ercan Kanar, İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Direktörü Emma Sincelair Webb ve çok sayıda kişi katıldı. 
 
Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 1990’lı yıllardan bu yana insan hakları konusunda tartışmaların yapıldığını belirterek, “Diğer şubelerimizde bu çalışmaları yapacaklar onlarda bazı sonuçlar çıkaracaklar. İnsan hakları konusunda yöntem ve araçları konuşmak istiyoruz. Pek çok yöntem var bu konuda; ama bunların ne işe yaradığını bilemiyoruz. Bütün bu ne işe yarıyor diye sorulan soruların cevabını arayacağız. Amacımız İnsan hakları mücadelesine yeni soluk getirmektir” dedi.
 
‘2000’lerden sonra gerileme yaşandı’
 
Ardından konuşan Avukat Ercan Kanar, insan hakları konusunda bir gerilemenin yaşandığını ifade ederek, “İnsan hakları 1948’den sonra ivme kazanarak yükseldi. Ama 2000’lerde bu ivme hızla geriye gitti. Şirket tipi devletlerin başında otoriter şeflerin olması insan hakları açısından büyük sorunlar yaratmıştır. 2000 yılından sonra baktığımızda gerek Avrupa Birliği, gerek NATO gerekse Birleşmiş Milletler (BM) devletlerinin baskısı azalmıştır” diye konuştu.  
 
‘Tutsakların talebi insani taleplerdir’
 
Sözünü İmralı tecridinin kaldırılması için başlatılan açlık grevlerine değinerek sürdüren Ercan, “Açlık grevinde olanların talepleri insani taleplerdir” dedi. PKK Lideri Abdullah Öcalan’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına da değinen Ercan, “Türkiye’de ve diğer bazı ülkelerde verilen ağır hapis cezaları kararları başlı başına hak ihlalidir. Bunun için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları insan hakları için kaldırılmalıdır” ifadelerini kullandı.  
 
‘Türkiye KHK ülkesi haline geldi’
 
Konuşmasına hasta tutsaklar ve Cumartesi Anneleri’nin eyleminin yasaklanmasına değinerek başlayan İnsan Hakları Akademisi Başkanı Hüsnü Öndül, şöyle dedi: “12 Eylül döneminde çıkarılan yasalar değiştirilememiştir. Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ülkesi haline gelmişiz. Hak ve özgürlükler gittikçe azaltılıyor. Çeşitli çevrelerin siyasi iktidar üzerinde basınç uygulaması gerektiğini, bunun için çalışması gerektiğini düşünüyorum.” 
 
‘İnsan hakları mücadelesi sokaktan geçiyor’
 
Daha sonra konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin de, bu tür toplantıların önemine değinerek, “Coğrafyamızda insan hakları savunucusu olmamız gerektiğini hepimiz el yordamıyla öğrendik. Bu coğrafyada bir suç üzerinden yaratılmış resmi ideoloji var. Hala bize dayatılan dogmalarla yaşıyoruz. Türkiye Devleti 1915 katliamını gerçekleştiren zihniyetle kuruldu. İttihatçı anlayıştır bu. Bu coğrafyada biz daima Türk İslam sentezinin bu iki anlayışın yönetme kavgasının arasına sıkıştık. Bu coğrafyada herkes bu ittihatçı geleneğin arkasından geldi” diye konuştu. 
 
1990’lı yıllarda İHD’de bir devrim yaşandığını söyleyen Eren, “O zaman Vedat Aydın kürsüye çıktı Kürtçe konuşmaya başladı. Vedat abi konuşurken divandan biri lütfen Türkçe konuşun dedi. O an salon ikiye bölündü Vedat abiye destek olanlar ve olmayanlar. İşte o gün bizim için İHD’de bir devrim günüydü. O günden sonra Kürtçe konuşulmaya başlandı dernekte. Kürdistan konuşulmaya başlandı. İnsan hakları mücadelesi konusunun ben de sokaktan geçtiğini düşünüyorum” dedi. 
 
‘Ekin Wan için sessiz kaldık’
 
Hak savunucularının her şeye yerinde ve zamanında müdahale etmesi gerektiğini belirten Eren, “Hangi ihlal varsa o gün gerekeni yapması gerekir. Biz her şeyi Türk usulü yapıyoruz. Solculuğumuzu da feministliğimizi de Türk usulü yapıyoruz. Örneğin İstanbul’da suratına tekme atılan kadın için hepimiz sokağa çıkarken Varto’da bedeni teşhir edilen Ekin Wan için sessiz kalabiliyoruz. Bu çifte standarttır” ifadelerini kullandı.  
 
‘Daha aktif rol oynamamız gerekiyor’
 
HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise, Beyaz Torosların yerini şimdi farklı araçların aldığını belirterek, şöyle devam etti: “Yıllardır insan hakları örgütleri olarak kaçırılan insanlar çok gündemimiz olmuştu. Geçtiğimiz 2 yılda 6 kişi kaçırıldı ve yok edildiler. Hiçbir haber alınamıyor onlardan. Onlar kapatılan okullarda işlerine son verilen insanlardı. Ailelerinin ve bizim bu konuda yapmış olduğumuz hiçbir başvuruya geri dönüş olmadı. 5 duyu organımızı harekete geçirerek, hak savunuculuğu yapmalıyız. Sokağa çıkıp bağırmak yeterli kalmayabiliyor bu konularda aktif rol oynamamız gerekiyor.” 
 
Çalıştay, konuşmaların ardından soru-cevap bölümüyle sona erdi.