Kürt basını 121’inci yılında: Direnişçi bir ruh yaratıldı
- 18:05 21 Nisan 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi tarafından 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla düzenlenen panelde, tüm baskılara rağmen Kürt basınının gerçeklerden taviz vermeyen duruşuyla önemli gelişme kaydettiği vurgulandı.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Özgür Gazeteciler İnisiyatifi, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 1 Nolu Şube’de 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla panel düzenledi. Panele, platform ve insiyatif üyeleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz ile çok sayıda gazeteci katıldı. Panele, gazeteciler, Serdar Altan, Faruk Eren ve Dicle Müftüoğlu konuşmacı olarak katıldı.
Saygı duruşunun ardından başlayan panelde, ilk önce Kürt basın tarihine ilişkin sinevizyon gösterimi yapıldı.
‘Gazeteciler olarak direnişçi bir ruh yaratık’
İlk olarak konuşan gazeteci Serdar Altan, Kürt basınının tüm baskılara rağmen çok fazla ilerleme kaydettiğini belirterek, “Bunların bedeli de az olmadı, çok büyük olaylar oldu. Öldürülmeler, gazete kurumlarını talan etmeler yaşandı. Çok dilli yayın yapmanın yanı sıra haberleri en hızlı ve en doğru şekilde halka yetiştiren bir basına sahibiz. 90’lı yıllarda Kürt halkına karşı saldırıları kimse görmüyordu. Onca çirkin saldırı saklanıyordu. Kürt basını kendiyle birlikte bir direniş yarattı. Özgür ülke bombalandı ama durmadı yayınına devam etti. Hala ajanslar kapatılıyor, gazeteciler tutuklanıyor. Bu ülkede gazeteci olmak kolay değil. Ama gazeteciler olarak direnişçi bir ruh yaratık. Artık yapılan eylemlerde halk daha cesaretle çıkıp hakkını savunabilecek çünkü onların sesini duyuracak özgür Kürt basını var” dedi.
‘Kürt kadınlar mücadeleleriyle dünyaya örnek oldu’
Ardından konuşan Dicle Müftüoğlu da, Kürt kadınların mücadeleleriyle birçok alanda dünyaya örnek olduklarını ifade ederek, “Gurbetelli Ersöz Türkiye’de ilk kadın genel yayın yönetmeniydi. Kadın kimliğini koruyarak bu alanda yer aldı. Önemli olan kadınların yaşadıklarını görmek ama bir yanıyla da direnişlerini de taşımak. Kürt kadın gazeteciler, kadınları 3. sayfaya taşımaktan öte yaşamlarını bir bütün ele alarak bir gazetecilik dili yarattı. JİNHA’nın kuruluşu hem bu topraklar hem de dünya açısından önemli bir örnekti. Baskılara rağmen kendini yenileyerek kadın dilini oluşturan ve çoğaltan bir yöne doğru evrildi. Gurbetelli Ersöz’le başlayan bu süreç Deniz Fıratlarla, Nujiyan Erhanlarla devam etti. Diğer taraftan da kadın gazeteciliğini tartıştığımız bir mekan olarak Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’nu kurduk” ifadelerini kullandı.
‘Kürt basını dayanışmayı öğretti’
Kamuoyuna gerçeği aktarmanın bedeli olduğunu dile getiren gazeteci Faruk Eren ise, bu topraklarda çok sayıda gazetecinin katledildiğini ve birçok gazetecinin hala cezaevinde olduğunu hatırlattı. Faruk, “Kürt basınının hem köklü hem de acı dolu bir tarihi var. 90lı yıllarda merkez basın diyebileceğimiz yerlerde çalıştım. Çalıştığımız yerler, devlete eleştirel duran ancak devlet politikasının da çok dışına çıkmayan organlardı. Bu yayın organlarında çalışan biz gazeteciler de bir tür sızma yapmaya çalışırdık. Çokça tartışmalar yürütürdük. Elimizden geldiği kadar özgür basın geleneğinin yanında olmaya çalıştık. Kürt basınının Türk basınına en önemli katkısı dayanışmayı öğretmek oldu” diye konuştu.
‘Gerçeklerden asla taviz verilmedi’
Panelde son olarak konuşan HDP’li vekil Saliha Aydeniz, tüm alanlar gibi medyanın da “tek adam” himayesi altına girdiğini kaydederek, ancak buna karşın özgür basının gerçeklerden asla taviz vermeyerek, büyük bir emek ve çaba sarf ettiğini söyledi. Saliha, şöyle devam etti: “Geçenlerde açlık grevlerine ilişkin yapılan basın açıklamasında yaşanan vahşeti özgür basın kamuoyuna, halka duyurdu. Onların cesareti ve yürekliliğini selamlıyorum. Bizler çok önemli bir süreç içerisindeyiz. Özgür basının sesimizi duyurmamız açısından önemli rolü var. Kürt basınını gönülden kutluyorum. Çalışmalarınız için de teşekkür ediyorum.”
Konuşmaların ardından panel, soru-cevap şeklinde sona erdi.