Barış Annesi Müşerref: Gücümüz yetene kadar bağıracağız, seslerini duyuracağız
- 13:44 21 Nisan 2019
- Güncel
DİYARBAKIR - Barış Anneleri Meclisi ve TJA Gebze ve Kızıltepe'deki polis müdahalelerine ilişkin yaptığı açıklamada konuşan Barış Annesi Müşerref Ülker, "Bizler anne olarak her zaman çocuklarımızın arkasındayız. Onlara destek çıkacağız. Gücümüz yetene kadar bağıracağız, sesimizi, seslerini duyuracağız. Tecrit kırılana kadar direnmeye devam edeceğiz" dedi.
Barış Anneleri ve Tevgera Jinên Azad (TJA) Gebze'de ve Kızıltepe'de polisin müdahalesine ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) il binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Barış Anneleri, TJA aktivistleri ve HDP Diyarbakır Milletvekilleri Semra Güzel ve Saliha Aydeniz katıldı. Açıklamayı bileşen adına Barış Annesi Müşerref Ülker yaptı.
'Gücümüz yetene kadar seslerini duyuracağız'
"Annelerin kıymeti bilip ve onları anlamanız gerekirken onları joplarla, tomalarla, faşist davranışlarınızla karşılıyorsunuz" diyen Müşerref, 70 yaşında bir annenin yerde sürüklenmesinin insancıl bir davranış olmadığını ifade etti. Müşerref, "İnsanlık dışı tutumlarınıza karşı ve hepimizin bu tecritten kurtulması için çocuklarımız canını feda ediyor. Leyla Güven öncülüğünde başlatılan bu greve çocuklarımız da dahil olmuştur. Hepsi açlar, tecrit altındalar. Bizim ciğerimiz yanıyor, bizler anneyiz mücadele edeceğiz. Bizler haklı ve meşru bir dava için direniyoruz. Grev son çaredir, hiç birşey bırakmadığınız için bu yola başvurdular. Kimse keyfi için aç kalmaz. Biz haklı ve meşruyuz. Bizler barışı savunanlarız. Ölümler yaşanmasın diyoruz. Bunun için iktidarın ses verip bu grev eylemini anlamaları gerekiyor. Hemen geç olmadan çözüm üretilmeli. Sizin de anneniz var. Annelerin yerde sürüklenmesine karşı siz de kalkın destek çıkın bizlere. Sizdiniz 'Anneler ağlamasın' diyen. Sizdiniz cennetin annelerin ayakları altında olduğunu hatırlatan. Nerde bu sözün sahibi. Bugün yerde sürüklenmemize, her türlü şiddet, üzüntü, acıya maruz bırakan sizler neredesiniz?
Bizler anne olarak her zaman çocuklarımızın arkasındayız. Onlara destek çıkacağız. Gücümüz yetene kadar bağıracağız, sesimizi, seslerini duyuracağız. Tecrit kırılana kadar direnmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
'Tecrit kırılmazsa Türkiye'deki tüm krizler devam edecek'
Ardından konuşan Saliha Aydeniz açlık grevlerine dikkat çekerek, Türkiye'deki tecridin tüm halklar üzerinde uygulandığını belirtti. Saliha, "Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit Türkiye'de krizlerin yaşanmasına sebep olmaktadır. Sayın Leyla Güven'in talebi olduğu kadar direnişi de toplumsallaşmıştır. Her gün her yerde annelerin bugün sayıca binlere ulaşan açlık grevleri için çıkardıkları seslere bu ülkenin iktidarının, yöneticilerinin nasıl yaklaştığını gördük. Gebze'de Kızıltepe'de onlarca defa Diyarbakır HDP il binasının basıldığında annelerin nasıl yerde sürüklendiğini gördük. Bu politikasızlığın, çürümüşlüğün, yönetememezliğin çıkarmış olduğu bir sonuçtur. Tecrit kırılmazsa Türkiye'deki tüm krizler devam edecek. Annelerin çığlığı milyonlara binlere varmıştır. Analarımıza uzanan ellerin hesabı elbet sorulacak. Biz anaların mücadelesinin hiçbir zaman yerde bırakmayacağız. Bugün anneyi elden sürükleyen, coplayan el ülkenin başındaki eldir, zihniyettir. Bir an önce bu sesin duyulması gerektiğini bir kez daha söylemek istiyoruz" dedi.
'Cezaevlerinden çıkan her bir cenazenin sorumlusu iktidardır'
Saliha konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gözlerin görülmesi, kulaklarının duyması, dilin konuşması gereken bir dönemdir. Biz Türkiye'nin demokratikleşmesi için nasıl şimdiye kadar mücadele ettikse bundan sonra da mücadele edeceğiz. Biliyoruz ki biz haklıyız, Leyla Güven haklıdır, meşrudur. Bu talepler hepimizin talebidir. Bugün cezaevlerinde ölümlerin olmaması için tutsaklar fedai eylemler gerçekleştirmiştir. Cezaevlerinden çıkan her bir cenazenin siyasi sorumlusu iktidardır. Buradan çıkacak her tabutun vebali iktidarın boynundadır. Buradan uluslararası güçlere, insan hakkına inanan kesimlere, tüm halkımıza çağrıda bulunuyoruz. Kürtlerle düşmanlık kazandırmıyor. Bugün çürümüşlüğünüzün sebebi bu halkın haklarını kabul etmeyişinizdendir. Bugün barışın simgesinin İmralı'da kapatılmasıyla alakalıdır."
Konuşmaların ardından Barış Anneleri beyaz tülbentlerini yere bırakarak 'Biji berxwedana zindanan' sloganı atıldı.